Irak Şam İslam Devleti IŞİD'in saldırılarından kaçan Suriyeli Kürtler'in Türkiye’ye girişi sürüyor. Pazartesi günü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mültecilerin kayıt alınarak Türkiye’ye sokulduğunu söyledi. Kurtulmuş, ‘Suriye’den Türkiye’ye yaklaşık 130 bin civarında kişi geldi. Hatta 130 bini aşmış bir sayıdan bahsedebiliriz. Söz konusu bölgenin toplam nüfusu 400 küsur bin. Bunların Suriye'nin içinden başka yerlere gitmiş olduklarını tahmin ediyoruz. Ama yoğun, yüz binlerle ifade edilecek bir göç dalgası muhtemeldir. Bu muhtemel dalgaya karşı hazırlıklı olduğumuzu ifade etmek isterim’ dedi.
Kurtulmuş: Kimliğine bakmaksızın gelenleri kabul ediyoruz
Suriye ve Irak’tan gelen sığınmacıların hiçbir ayrım gözetilmeksizin Türkiye alındığını belirten Başbakan Yardımcısı, Suriye sınırının 30 kilometrelik bölümünde 8 ayrı noktada tel örgüler kesilerek bölgedeki savaştan kaçanlara kucak açıldığını savundu. Bazı çevrelerin bu durumu istismar etmek istediğini ifade eden Kurtulmuş, ‘ kimse Kobani'den gelen Kürt kardeşlerimiz üzerinden siyasi bir şov yapmaya kalkmasın. Hiç kimse oradaki yardım faaliyetlerini zorlaştıracak herhangi bir eylemlilik içerisinde olmasın. Bunu özellikle istirham ediyorum. Biz gelenin kimliğine, ne olduğuna bakmıyoruz. Sünni Arap, Şii Arap, Türkmen geliyor, başımızın üstüne, Yezidi geliyor kabul ediyoruz. Kürt geliyor kabul ediyoruz’ diye konuştu.
Binici: Sığınmacı sayısı 13 binden fazla değil Türkiye tampon bölge için sayıyı abartıyor
Ancak Amerika’nın Sesi‘nin sorularını yanıtlayan HDP Şanlıurfa milletvekili İbrahim Binici hükümetin Türkiye’ye sığınan Suriyeli Kürt sayısını abarttığı görüşünde. Binici, ‘Türkiye’ye en fazla 13 bin insan geldi. Ancak Türkiye rakamı arttırıyor. Çünkü gaye tampon bölge oluşturmak için meşru bir zemin sağlamak. Bu yalandır, ben buradayım. Sayın Numan Kurtulmuş gelsin birlikte kamplara gidelim. Doğru söylemiyorlar. Bu Kürt halkına karşı düşmanlıktır’ dedi.
Gazeteci Aktan: Asker, Kobani’yle dayanışma için sınırda bulunanları 3 kilometre uzağa sürdü
Rakamlarda anlaşamamak bir yana Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde halkla güvenlik güçleri arasında gerilim bir türlü son bulmuyor. Suruç’ta bulunan İMC TV Haber Müdürü Hamza Aktan’a göre, bu gerilimin nedeni polis ve askerin Kobani sınırında beklemek isteyen gruplara izin vermemesi.
Amerika’nın Sesi’nin soruları yanıtlayan Aktan, ‘şu anda HDP’lier ve Kobani’den gelen bazı gruplar Kobani sınırından ayrılmak istemiyor. Sınırdan Kobani merkez 1-2 kilometre arası insanlar, Kobani’de direnenlerle dayanışma sağlamak için orada durmak istiyor. Ancak dün asker ve polis o alanda insan bırakmadı. Bugün itibariyle halk sınırdan 3 kilometre uzağa attı ve askeri araçlarla önlerini kesti’ dedi.
Tuğluk protestocu gruplara sert müdahale eden güvenlik güçlerine taş attı
Ancak öğle saatlerinde Halkların Demokratik Partisi ve Demokratik Bölgeler Partisi’ne mensup gruplar güvenlik önlemlerini aşarak sınıra gitmek istedi. Güvenlik güçleri, bu grubun önünü TOMA’larla keserek biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Protestocu gruplar arasında bulunan milletvekillerinden Aysel Tuğluk’un güvenlik güçlerinin müdahalesi sırasında askerlere yönelik taş attı. Tuğluk yakın çevresine tepkisini ‘öyle şiddetli müdahale vardı ki buna karşı çıkmam gerekiyordu’ diye anlattı.
Arınç: Tampon bölge kararını BM verecek
Ancak HDP’li milletvekillerinin sınırdaki varlığı hükümetin tepkisini çekiyor. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası konuşan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, HDP’li milletvekillerin siyasi şov yaptığını söyledi.
Arınç, ‘HDP’li vekiller herkesin silahıyla girmesini istiyor. Bu kabul edilemez. Bu giriş çıkışların Türkiye’nin iç güvenliği için ne kadar tehlikeli olduğunu bilir. Üstelik o karmaşanın içerisinde Kobani’den gelenlere sizinle yalnız biz ilgileniyoruz havası vermek istemektedirler. Bizim için Türkiye’nin güvenliği esastır’ dedi.
Arınç, tampon bölge hakkında nihai kararı Birleşmiş Milletler’in vereceğini söyledi. Arınç, BM’de böyle bir bölgenin kurulması kabul edilirse Türkiye olarak üzerimize düşeni yaparız. Orada öyle bir bölgenin olması kararı alınmazsa böyle bir karar çıkmazsa biz iç güvenlik tedbirlerini alırız’ diye konuştu.