Dünya Ekonomik Forumu ‘Bölgesel Kalkınma için Kaynakların Ortaya Çıkarılması’ başlıklı özel toplantısı İstanbul’da yapıldı. Toplantının ilk gününde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD’e yönelik operasyonun Irak’la sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti.
Türkiye cumhurbaşkanı, 'Koalisyon hem Irak hem Suriye'yi hedef almalıdır. Hem Irak ve Suriye'yi hedef alacak böyle bir operasyon ve koalisyonun içerisinde Türkiye olarak zaten dışında kalamayız. Çünkü bin 250 kilometre sınırı olan biziz. Ve hedef ülke yine biziz’ dedi.
Erdoğan, Suriye'de güvenli bölgede ısrarcı
Erdoğan, Türkiye’nin bu operasyonda yer alması için öne sürdüğü şartları bir kez daha dile getirdi:
‘Bir defa uçuşa güvenli bölge noktasında bu adımı atmamız şart. İki; güvenli bölge şart. Üç; eğit-donat noktasında adımın atılması şart. Bunlar öncelikli. Bunların bir defa yapılması gerekli. 'Şu olmaz, bu olmaz, şu olur.' Hayır, bunların 3'ünün de olması lazım. Biz olaya sadece bir terör örgütü açısından bakıyoruz. Aynı zamanda Suriye rejimi açısından bakıyoruz.’
Hava operasyonu ve kara operasyonu eşgüdümünün sağlanması gerektiğini söyleyen Türkiye lideri, peşmerge ve Irak ordusunun karada yer alması ve koalisyon üyesi bazı ülkelerin de onlara destek vermesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanına göre, Türkiye’nin rolü tezkere görüşmelerinde şekillenecek ama Türkiye bu işin içinde mutlaka yer alacak.
Erdoğan: BM reforme edilmeli
Erdoğan, Birleşmiş Genel Kurulu’nda Birleşmiş Milletler’e getirdiği eleştirileri Dünya Ekonomik Forumu’nda yineledi. ‘Dünya 5'ten büyüktür. Dünyanın kaderini bu 5 ülkenin eline bırakamayız. Artık dünya, İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarını yaşayan bir dünya değildir’ diyen Türkiye cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin nasıl reforme edilmesi gerektiğine ilişkin önerisini de seslendirdi.
Erdoğan, ‘her kıtadan temsilcilerin temsil edildiği bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin olması lazım. Daimi üye, geçici üye ayrımının olmaması lazım. 15 üyeden mi oluşacak 15 üye ama bu 15, iki yılda bir değişebilir veya yılda bir değişebilir. Sürekli değişmek suretiyle, şu anda 193 üyesi bulunan Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere orada sıra gelmelidir. Benim kaderim sürekli o 5 tane üyenin iki dudağı arasında olmamalıdır’ dedi.
Davutoğlu: İslam, IŞİD'le anılamaz
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Dünya Ekonomik Forumu'nun bugünkü oturumunda yer aldı. Irak Şam İslam Devleti’nin isminde İslam olması nedeniyle terörle bağdaştırılmasına karşı çıkan Davutoğlu, ‘dünyada her millet, her dinden insan nasıl demokrasiyle idare edilebilme kapasitesine sahipse çok köklü siyasal kültüre sahip İslam toplumları da demokrasiyi hem yaşatırlar, hem geliştirirler. İslam dünyası, IŞİD ile anılamaz, İslam da IŞİD veya benzer yapılarla anılamaz" dedi.
Davutoğlu: AB ile Türkiye'nin kaderi ayrıştırılamaz
Türkiye başbakanı yeni hükümet kurulana dek gündemden düşmüş olan Avrupa Birliği konusunu da yeniden gündeme taşıdı. Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ayrı düşünülemeyeceğini belirten Davutoğlu, ‘çünkü Türkiye'nin kaderi de Avrupa'nın, Avrupa Birliği'nin, Avrupa kıtasının kaderinden ayrıştırılamaz. Türkiye bir Avrupa ülkesidir. Avrupa tarihi, Türk tarihi ve arşivleri kullanılmadan anlaşılamaz. Türk tarihi de Avrupa geçmişi okunmadan doğru bir şekilde gelecek nesillere aktarılamaz’ diye konuştu.
Babacan: 1. Dünya Savaşı'nda çizilen sınırlar artık anlamsız
Dünya Ekonomik Forumu İstanbul toplantılarında Türkiye’nin ekonomik parametrelerini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ortaya koydu. Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin bankacılık yapısını sağlamlaştırdığın, borç stokunu ve bütçe açığını düşürdüğü için 2009 krizinden en az etkilenen ülkelerden biri ve en hızlı çıkan Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Eğitim reformlarının gelecek on yılda Türkiye’ye yön vereceğini vurgulayan Babacan, iyi eğitimli genç nüfusun ülkenin ihtiyaç duyduğu ekonomik kalkınmayı gerçekleştireceğini belirtti.
Babacan: Hedef, gelecek yıl % 5-6 büyümek
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yeni işbirliklerine dikkat çeken Babacan, ‘etnik yapı, din, mezhep yapısı olarak 1. Dünya Savaşı'ndan sonra çizilen sınırların çok da anlamlı sınırlar olmadığını gördük. Bugünün dünyasında artık ülkelerin sınırlarıyla tekrar uğraşmanın anlamsız olduğunu da düşünerek bu sınırları nasıl daha önemsiz hale getirebiliriz’ dedi.
‘Büyümeyi Teşvik Edecek Etkin Piyasa Altyapısı’ konulu toplantıda konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin dönüşüm geçirebilmesi gerekli reformları tespit ettiklerini söyledi. Şimşek, ‘bu reformlar sayesinde Türkiye tekrar yüksek büyüme yoluna girebilir. Ben aslında gayet iyimserim. Çünkü bin 200 mikro düzeyde tedbir tespit ettik. Bunları uygularsak Türkiye, yine 10 yıl boyunca yüzde 5-6 reel büyüme sağlayabilir. Bu, AB ve gelişmiş piyasalarla uyum açısından çok önemli’ dedi.
Maliye Bakanı, sıkı para politikasından asla taviz verilmeyeceğini ve bu sayede enflasyonun düşük kalacağını savundu.