Türkiye’de artan vaka sayıları ve can kayıplarını kontrol altına almak için üçüncü kez kısmen kapanma tedbirleri devreye girdi. Amerika’daki Connecticut Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Derya Unutmaz bağışıklık uzmanı ve bu konuda ilaç çalışmaları yürüten Jackson Laboratuvarı’nı yönetiyor. Türkiye’deki kapanma tedbirlerinin yeterli olmadığını belirten Unutmaz’a göre, sokağa çıkma yasağı gibi uygulamalar virüsün bulaşmasını engellemede etkili değil:
“Sokaktan dışarıdan açık havadan virüs bulaşmıyor ama kapalı alanlar çok çok tehlikeli. Tabii ki restoranlar kafeler, çalışma alanları, toplu taşımalarda ve havalandırması iyi olmayan okullar vesaire gibi yerler. Virüsün, birincilerin de bulaştığı ortamlar bunlar. İşte günler, hatta taziye ziyaretleri vesaire gibi durumlar beklenebilir. Bu bakımdan yani Türkiye'nin şu anda tedbirleri çok arttırması lazım. Tabii ki bunun ekonomik ve sosyal tarafları da var, insanlar gerçekten bezmiş durumdalar ve dükkanları kapanan esnafa kesinlikle yardım edilmesi gerekiyor. Çünkü bütün ekonomik yükü onlar kaldıramazlar zaten bir yıldır büyük sıkıntı içindeler.”
Türkiye’de bulaşıcılığı daha yüksek olan İngiliz varyantının yaygın olduğunu vaka sayılarındaki artışta bunun etkili olduğunu vurgulayan Prof. Derya Unutmaz, “Tek tesellimiz 65 yaş üzerindekilerin aşılanmış olması o gruptaki ölümleri oldukça azaltacaktır. Ama tabii ki daha çok aşılamanın da başındayız orada. Şu anda çok çok tehlikeli bir sürece girdik” yorumunda bulundu.
“Aşılar 5-10 yıl koruma sağlayabilir”
Alman BioNtech ve Pfizer ortaklığında geliştirilen aşının en az 6 ay koruma sağladığı yönündeki açıklamasına da değinen Unutmaz, korumanın 6 aydan da uzun süreceğini savunuyor:
“Benim zaten başından beri öngörüm en az bir yıl bu aşının koruyacağı yönündeydi. Ama büyük ihtimalle yıllarca olacak. Herkeste olmayabilir ama çoğu kişide belki 5 -10 yıl korumuş olacak. Belki bir yıl sonra “booster” aşı dediğimiz tek bir aşı da olunabilir. O da bu mutant virüslerin eğer çok yaygınlaşması durumu olursa ki onlara karşı bile önemli derecede koruyuculuğu var. Brezilya olsun, Afrika olsun böyle bir durumla karşılaşabiliriz veya çok yaşlı grupların biraz da onların bağışıklığı düşük oluyor ve onlarda böyle bir durum olabilir. Ama çoğu kişide bence yıllarca koruyucu olarak yani gerçekten bizim şu ana kadar gördüğümüz en iyi aşılardan biri. Belki de en iyisi diyebiliriz. Yani o kadar iyi bir bağışıklık cevabı oluşturuyor.”
BioNtech ve Moderna “bulaşmayı önlüyor”, peki Çin aşısı?
Prof Dr. Derya Unutmaz, elçi RNA teknolojisiyle üretilen BioNtech-Pfizer ve Moderna gibi aşıları olanların virüsü başkalarına da bulaştırmadığı yönündeki verilere dikkat çekiyor. Ancak Unutmaz’a göre bu durum Türkiye’de de uygulanan Çinli Sinovac aşısı için geçerli değil:
“Aşı olmuş kişiler asemptomatik olarak da enfekte olmuyorlar. Yani şu demek bu size virüs giriyor. Ama virüs hücrelerinizin içine giremiyor ve kendi kendisini üretemiyor. Bu ne oluyor? Üreyemediği için sizin içinizde başkasına da bulaştırmıyorsunuz. Bu yüzden örneğin İsrail'de nüfusun yüzde 60'ı aşılanmış olmasına rağmen aşılanmamış gruplarda da çok büyük bir düşüş oldu. Çünkü onlar bu bulaştırmayı da önledikleri için. Örneğin Sinovac yüzde 50 civarında. Yani yüzde 50 enfekte olabilirsiniz. Virüs içinize girebilir. Üreyebilir. Başkalarına bulaştırabilirsiniz. Ama en azından o bile sizi ağır hastalıktan korur. Her aşı şu anda iyi. Fakat BioNtech ve Moderna aşıları gerçekten süper iyi.”
Normale dönüş ne zaman olabilir?
Peki pandemi endemiye ne zaman dönüşür? Yani mevsimsel gripler gibi aşı ve tedbirlerle ölümcül olmaktan ne zaman çıkar? Prof. Derya Unutmaz, bu konuda umutlu bir tablo çiziyor:
“Nüfuslarının yaklaşık yüzde 60'ını aşılamayı başaran ülkeler bunu artık tamamen kontrol altına alacaklar. Tabii ki aşı olmayanlar arasında bir miktar enfeksiyon devam edecek. Ama kesinlikle tolere edebileceğimiz bir düzeye gelmiş olacak ve tahminim yaz ortası, sonlarına doğru normal hayatımıza dönmeye başlayacağız.”