Kürt siyasi liderler ve analistler, uzun süredir devam eden bölünmelere rağmen Suriyeli Kürt grupların, Suriye'nin yeni yönetimiyle Şam'da yapılacak müzakerelerde çıkarlarını temsil edecek birleşik bir heyet arayışında olduklarını söylüyor.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt bölgesi 2012'den bu yana IŞİD terör örgütüne karşı mücadelede ABD'nin önemli bir ortağı olan Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) bağlı güçlerin kontrolü altında bulunuyor. Bölge ağırlıklı olarak PYD tarafından yönetiliyor. PYD’nin askeri kolu SDG'nin bel kemiğini oluşturuyor.
Türkiye ise tüm bu grupları, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor. Esat sonrası Suriye'de önemli bir aktör olan Türkiye, silahsızlanmayı reddetmeleri halinde bu Kürt grupları ortadan kaldırma sözü verdi.
Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Suriye'de PYD'nin kuzeydoğudaki fiili yönetimine karşı çıkan Kürt partilerin oluşturduğu bir başka koalisyon. ENKS'nin Türkiye ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde iktidarda olan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile bağları var.
ENKS ve SDG bu hafta IŞİD'e karşı ABD öncülüğündeki koalisyondan yetkililerin de katıldığı bir toplantı düzenledi.
Ortak açıklamaya göre, toplantı “yeni Suriye çerçevesinde birleşik bir Kürt pozisyonunun oluşturulmasını görüşmek üzere” yapıldı. Açıklamada, “Taraflar ihtilaflı konuların çözüme kavuşturulması için toplantıların ivedilikle sürdürülmesinin önemi konusunda mutabık kaldılar” denildi.
Pazartesi günkü toplantıya katılan ENKS Başkanı Süleyman Oso, iki taraf arasındaki görüşmenin şeffaf olduğunu söyledi.
VOA'ya konuşan Oso, “Bu, SDG komutanı Mazlum Abdi ile dört yıl sonra yaptığımız ilk toplantıydı” dedi.
ENKS üyelerinin yerel güvenlik güçleri tarafından hedef alındığı son olaylara atıfta bulunan Oso, “Üyelerimizin tutuklanmasına ve ofislerimizin yakılmasına son verilmesi de dahil olmak üzere taleplerimiz konusunda açık ve şeffaf olduk” diye konuştu.
Oso, iki taraf arasındaki güvenin son yıllarda önemli ölçüde aşındığını belirtti.
“Öncelikle bu iç meseleler çözülmezse Şam'a birleşik bir heyetle gidemeyiz” diyen Oso, ABD, İngiltere ve Fransa'nın her iki Kürt tarafını da yakın zamanda bir anlaşmaya varmaları için zorladığını sözlerine ekledi.
Bu ülkelerden hiçbiri Suriye'de Kürtler arası diyaloğun desteklenmesine dahil olup olmadıkları konusunda kamuoyuna açıklama yapmadı.
Ancak Beşar Esat'ın 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana ABD'li, Fransız ve İngiliz yetkililer, Kürtler de dahil olmak üzere Suriye'deki etnik ve dini azınlıkların haklarının korunması gerektiğinin altını çiziyor.
PYD'nin üst düzey yetkililerinden Salih Müslim, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Arap ve Hristiyanları da içeren birleşik bir Kürt heyetinin oluşturulmasının, bölgenin farklı nüfusunu ve onların taleplerini etkili bir şekilde temsil etmek açısından önemli olduğunu vurguladı.
VOA'ya konuşan Müslim, “Şu anki toplantılar henüz istişare aşamasında. Henüz somut bir şey ortaya çıkmadı ama ENKS görüşmeler için Şam'a temsilcilerini gönderdi bile” dedi.
ENKS, temsilcilerinin başkentte Esat'ın devrilmesiyle sonuçlanan 11 günlük saldırıya liderlik eden isyancı grup Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) hakim olduğu yeni yönetimle değil, toplum liderleriyle toplantılar yapmak için bulunduğunu söylüyor. HTŞ, ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlansa da ABD'li diplomatlar ve HTŞ liderleri arasında Şam'da ilk görüşmeler gerçekleşti.
ENKS Başkanı Oso, mevcut hiçbir varlığın Şam'da birleşik bir Kürt temsilciliğinin yerini almaması gerektiğini söyledi.
Gözlemciler, iki Kürt taraf arasındaki yavaş ilerlemenin Şam'da bir Kürt dayanağı oluşturma çabalarını baltalayabileceği uyarısında bulunuyor.
Londra'da yaşayan Kürt siyasi analist Zara Saleh, “Bu Suriye için tarihi bir an” dedi. Saleh, “Kürtler Şam'da birleşik ve güçlü bir temsiliyete sahip olmazlarsa Kürtlerin talepleri zaten onlara şüpheyle bakan yeni İslamcı yetkililer tarafından görmezden gelinebilir” ifadesini kullandı.
Daha önce Ebu Muhammed El Colani olarak bilinen lider Ahmed el-Şara da dahil olmak üzere HTŞ yetkilileri, Suriye'de Kürt haklarının korunacağını söylemişti. Ancak HTŞ tarafından Suriye'deki geçici hükümete savunma bakanı olarak atanan Murhaf Ebu Kasra, Suudi haber kanalı el-Hadath'a verdiği son röportajda federalizm kavramını reddetti ve bunu Suriye'yi bölmenin bir yolu olarak tanımladı.
Suriyeli Kürt gruplar, hem siyasi taleplerine hem de ülkenin karşı karşıya olduğu daha geniş sorunlara bir çözüm olarak federalizmi savunuyor. Ancak analist Zara Saleh SDG, PYD ve ENKS'nin bunu net bir şekilde ifade edemediğini belirtti.
Saleh, “Siyasi söylemleri Suriye rejimi düştüğü anda sona erdi. Bu nedenle Şam'a gidecek herhangi bir heyete Kürt uzmanların, sivil toplum liderlerinin ve etkili toplumsal figürlerin dahil edilmesine acil ihtiyaç var ve ABD diğer paydaşlarla birlikte bunu savunmalı” diye konuştu.
Forum