Türkiye için önemli gelir kaynaklarının başında gelen turizm, son yıllarda bölgesel çatışmalar, terör eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişimi gibi nedenlerle kan kaybı yaşadı. Bacasız sanayi olarak da adlandırılan sektör, yaşanan olumsuzlukları nihayet geçtiğimiz yıl geride bıraktı ve tüm zamanların rekorunu kırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2019’da toplam 51,7 milyon turist ağırlandı ve 34,5 milyar dolar gelir elde edildi. Sektör, 2020’ye bu trendin süreceği beklentisiyle, büyük umutlarla girdi.
2023 Turizm Stratejisi’nde belirlenen 50 milyon turist, 50 milyar turizm geliri hedefinin bu yıl yakalanması planlanıyordu. Ancak küresel ekonomiye ağır darbe vuran Corona virüsü salgını Türkiye’de de turizmi etkisi altına aldı. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Çeşme Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir, “Bu yıl 2023’ün testi olacaktı. Bakanımız ve bütün turizmciler yılın başında çok mutluydu. 2023 hedeflerini aşmayı bekliyorduk ama bu yıl için artık önümüz çok karanlık,” dedi.
Her yıl havaların ısınmasıyla birlikte Mart ile Haziran ayları arasında kapılarını açan oteller, Corona virüsü salgını yüzünden kapalı duruyor. Turizm sektörü için yaz döneminin başladığını söyleyen Demir, “Şubat’ın son günlerine kadar, özellikle yabancı misafirlerimiz açısından turizmde ciddi hareketlilik vardı. Yaklaşık yüzde 35 oranında yabancı turistte, yüzde 25 seviyelerinde yerli turistte erken rezervasyonları görünce, son on yılın en hareketli sezonuna gireceğiz dedik. Hatta salgın Türkiye’ye gelinceye kadar iptallerimiz de çok sınırlıydı. Gelince bir anda iptaller başladı. 25 Mart’ta Türkiye’deki rezervasyonların neredeyse hepsi iptal edilmişti,” dedi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler de otellerde tüm hazırlıkların durduğunu belirtti. Salgının tüm dünyayı etkisine alacağını tahmin edemediklerini söyleyen İşler, “Biz bunun daha önce SARS ve MERS virüslerinde olduğu gibi sınırlı çapta eriyip gideceğini düşündük. Ama hızla yayıldı. Sadece bizim değil, Avrupalı tur operatörlerinin de oradaki otellerin de tümünün belini büktü. Asıl bu krizden çıktığımız zaman, herkesin rakipleriyle eşit şartlarda bu mücadeleye hazır olması gerekiyor,” diye konuştu.
“Önlem alırken hızlı, uygularken yavaş”
Corona virüsünün oluşturduğu ekonomik zararı azaltmak için her ülke birbiri ardına önlem paketleri açıkladı. Türkiye de 100 milyar TL hacminde bir ekonomik önlem paketi duyurdu. Hükümetin aldığı önlemler arasında, nakit akışı bozulan firmaların kredi borçlarının anapara ve faizlerinin 3 ay süreyle ötelenmesi, bankalar yoluyla uygun kredi imkanı sağlanması, devlete ödenecek vergilerin ve SGK primlerinin ertelenmesi, kısa çalışma ödeneği ile faaliyetini durduran işyerlerindeki işçilere gelir desteği sağlanırken, işverenlerin de maliyetinin azaltılması gibi önlemler yer alıyor.
Turizme dönük önlemler arasında ise, otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemelerinin 6 ay süreyle, konaklama vergisi uygulamasının ise Kasım ayına kadar ertelenmesi bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, iptal edilen erken rezervasyonların avanslarının geri ödenmesi için seyahat acentelerine ve otellere sağladığı kredi finansmanının yanı sıra Bakan Mehmet Nuri Ersoy, küçük çaplı acenteleri kapsamına alan uygun maliyetli bir banka kredisinin ve acente belgelerinin devredilebilmesine yönelik düzenlemenin de yakında devreye sokulacağını açıkladı.
Hükümetin salgın sürecinin başlangıcında çok hızlı önlemler aldığını söyleyen İşler, “Sektörün içinden gelen bir bakan olduğu için bizimle çok iyi bağlantı kurdu. Bakan’a çok kolaylıkla önlemlerde tespit ettiğimiz eksiklikleri arz edebiliyoruz. Ama bu önlemler ne kadar hızlı alındıysa, bunların sahada uygulanması bir o kadar yavaş gerçekleşiyor,” dedi.
“Bankalar yüzde 16 ila 19 faiz istiyor”
Önlemlerden biri de teminat açığı nedeniyle kredi alamayan işletmelere kefil olarak, krediye erişimlerine destek olan Kredi Garanti Fonu’nun limitinin arttırılmasıydı. İşler, buna karşın bankalardan kredi alırken zorluklar yaşandığını söyledi: “Devlet bankalarında yoğun talepten dolayı süreç 10 günü geçiyor. Sürecin uzaması sorunlarımızı büyütüyor. Özel bankalar ise şimdiye kadar bu ülkeden para kazanmamışlar gibi hiçbir destekte bulunmuyor. Bu ortamda, ihtiyacı olana daha fazla faizle kredi vermenin peşine düşmüşler. Corona virüsü yokken, yıllık yüzde 10 faizlerle kredi verirken, şimdi yüzde 16 ila 19 faizle veriyorlar”.
Demir ise şöyle konuştu: “Bankalar aslında, Kredi Garanti Fonu’nun arttırılan limitini krediye ihtiyacı olmayan firmalar için kullanmak istiyor. Onlara kredi vermek için kapılarını çalıyor. İhtiyacı olana ise limit yok deniyor. Devlet bankalarımıza ‘bu süreci hızlandırmanız’ lazım dediğimizde ‘bize limit gelmedi, geldiğinde krediyi vereceğiz’ diye cevap veriyorlar”.
“Kalifiye işgücünü kaybetmekten korkuyoruz”
Sektörün bir diğer sorunu ise otellerin kapalı kalması yüzünden ortaya çıkan işsizlik. Bu süreçte en çok kalifiye işgücünü kaybetmekten korktuklarını söyleyen İşler, “Haydi kontağı açalım dediğimiz zaman onları yanı başımızda görmek istiyoruz. Kalifiye işgücümüzü, personelimizi kaybedersek bizim için tekrar başlamak çok zorlaşır,” dedi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) verilerine göre, 2020 yılı itibariyle Türkiye’de turistik tesislerdeki yatak sayısı 1,6 milyonu, oda sayısı ise 790 bini geçiyor. Otelcilikte her odaya bir personel karşılık geldiğinin esas alındığını söyleyen Demir, “Sezonun açılamaması yüzünden bir milyona yakın otel personeli işsiz. Hepsi kısa çalışma ödeneğinden yapılacak ödemeyi bekliyor. Ama ödeneğe yapılan müracaatlar bile henüz onaylanmamış durumda. Otelcilerle yaptığımız toplantılarda henüz kimseye ödeme yapıldığını da duymadım. Ne zaman ödeneceği net olarak açıklanmalı. Sıkıntı yaratan gecikme değil, belirsizlikler,” dedi. Demir, turizmde sezonluk çalışanların da aynı işyerinde 60 gün çalışmasının yeterli hale getirilmesiyle ödenekten faydalanabildiğini aktardı.
Ertelenen borçlar birikiyor
İşletmelere yönelik alınan ekonomik önlemlerden bir diğeri de kira gibi zorunlu ödemelerde yapılan ertelemeler. VOA Türkçe’ye konuşan İşler, birikmiş borçların ileride daha büyük sorun yaratabileceğini söyledi: “Bunlar hangi kazançla ödenecek, tabii ki ödenemeyecek. Eğer önümüzdeki 6 ay kazanç olmazsa, ödeme tarihi geldiği zaman özellikle konaklama sektörü için belki yeni ertelemeler ya da yeni kredi kolaylıklarıyla bu ödemelerin ömrünü uzatma yöntemine gidilmesini bekliyoruz”.
İşler bu süreçte kapalı kalacak otellere kıyasen elektrik faturası düzenlenmesine de tepkili. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) salgın önlemleri kapsamında, “sayaç okuma yapan çalışanların sosyal mesafelerini koruyamayacağı durumlar için” son iki yılın aynı ay ortalamaları baz alınarak sayaç okunmadan elektrik ve doğalgaz faturası düzenlenmesini kararlaştırmıştı. İdari kararla kapatılan işyerlerine ise fatura düzenlenmesinin erteleneceği açıklanmıştı. İşler şöyle konuştu: “Geçen yıl bu ay bir otel 100 bin lira elektrik parası veriyordu. Bu sene kapısına kilit vurmuş, geçen yılı baz alarak fatura gönderirseniz bu adil olmaz. Ödenmesi de zaten mümkün olmaz”.
Ramazan Bayramı beklentisi
Bakan Ersoy geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında, salgında 15 Nisan haftasında kırılım yaşanmasının beklendiğini belirterek bu kırılmadan sonra salgının hızla düşüşe geçeceğini ve Ramazan Bayramı döneminde yerli turizmde hareketlenmenin de kısmi olarak başlayacağını ifade etmişti. Sektör de Ramazan Bayramı için umudunu taze tutuyor.
Demir, sezon başladığında bazı bölgelerin sıkıntı yaşamaya devam edebileceğini belirterek, “Yerli turizm kime yetecek diye bakacak olursak, iç piyasanın adresleri Çeşme ve Bodrum ağırlıklı. Umduğumuz gibi sezon başlarsa, bu adreslerde yarı yarıya varan bir yaz doluluğu yaşayabiliriz. Daha çok yabancı turistlerin ilgi gösterdiği Antalya gibi bölgeler ise ciddi sıkıntı yaşayabilir,” dedi.
Sezonun, beklentilerin tersine daha uzun süre açılamamasının turizmin desteklediği yan sektörler için de felaket olabileceğini söyleyen Demir, “50’den fazla sektörü turizm arkasında taşıyor. Bu lokomotif durunca bunun arkasındaki vagonlar da durdu. Denizli’deki tekstilciden, Edremit’teki zeytinciye, Adana’daki karpuzcuya kadar, ulaşım sektöründeki otobüs firmalarımız, araba kiralama firmalarımız gibi pek çok sektör beklemeye geçti,” diye konuştu.
İşler ise sezon başladığında turistlerin yeniden ilgi göstermesi için bazı şartlar olduğunu söyledi. İşler, “Sezon başladığında tabii ki dış pazardan önce, kendi insanlarımızla başlayacak. Önce onların güvenini kazanmamız gerekiyor. Salgın sonrasındaki psikolojiyle, turistlerin uçak, otobüs gibi hem toplu taşımalara güvenle binebilmesi için güven vermemiz gerekecek. Tesislerde de hijyen kuralları eskisine oranla çok daha titizlikle uygulanarak gelen misafirlerin gönül rahatlığıyla tatil yapabilme güveninin kazanılması lazım,” dedi.