ABD Adalet Bakanlığı, eski Başkan Donald Trump’ın Florida’daki evinde FBI’ın 8 Ağustos’ta yaptığı aramaya dayanak oluşturan gerekçeleri yayınladı.
Arama emrini imzalayan yargıcın kararı doğrultusunda redakte edilerek açıklanan belge, Trump açısından hukuki risk teşkil eden cezai soruşturmayla ilgili önemli ayrıntıları ortaya koyuyor.
Büyük ölçüde kalın siyah çizgilerle redakte edilmiş olan ve 11 sayfası da tamamen gizlenmiş olan 38 sayfalık belge, “Hükümet gizli bilgilerin usule aykırı olarak çıkarılması ve izinsiz yerlerde saklanmasının yanısıra devlet kayıtlarının yasadışı şekilde gizlenmesi ya da çıkarılmasıyla ilgili cezai bir soruşturma yürütmektedir” ifadeleriyle başlıyor.
Açıklanan yazılı gerekçe belgesi, Trump’ın Florida’daki konutu Mar-a-Lago’da bulunan devlete ait hassas belgelerin boyutunu ve FBI’ın bu kayıtların yasadışı olarak tutulduğuna ilişkin kaygılarını gösteriyor.
Soruşturmanın 9 Şubat’ta Adalet Bakanlığı’na Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi tarafından gönderilen cezai bir başvuruyla başladığı görülüyor.
Ulusal Arşiv’in Adalet Bakanlığı’na Mar-a-Lago’daki kutuların içinde “gazete, dergi, basılmış haber makaleleri, fotoğraflar, çeşitli çıktılar, notlar, başkanlık yazışmaları, kişisel ve başkanlık dönemi sonrası kayıtlar ve çok miktarda gizli kayıt” olduğunu ilettiği belirtiliyor.
Belgede adı yer almayan bir FBI yetkilisi, ABD’de hükümete ait resmi kayıtların muhafaza edildiği Ulusal Arşiv Dairesi’nin Ocak ayında Mar-a-Lago’dan 15 kutu belgeyi geri aldığında, “ulusal savunma bilgilerini (NDI) içeren ve üzerinde gizlilik sınıflandırması işaretleri taşıyan belgelerin bulunduğunu” ifade ediyor.
FBI yetkilisi, Adalet Bakanlığı’nın “hala hükümete teslim edilmemiş olan ve Trump’ın evinde bulunan ve NDI içeren başka belgelerin ve başkanlık kayıtlarının olduğuna inanmak için sebebi olduğunu ve arama yapılacak adreste adaletin engellenmesine ilişkin delillerin olduğunu düşündürtecek muhtemel sebebin bulunduğunu” kaydediyor.
FBI yetkilisi karşı istihbarat ve casusluk eğitimi olduğunu belirtiyor
FBI yetkilisi, Washington Saha Bürosu’nda görevli olduğu ve Quantico’daki FBI Akademisi’nde karşı istihbarat ve casusluk soruşturmaları konusunda eğitim aldığını belirtiyor.
Yetkili eğitimine ve deneyimine dayanarak, hükümete ait hassas bilgilerin yasadışı şekilde toplanması, tutulması ya da dağıtılmasına yönelik çabalar konusunda bilgisi olduğunu vurguluyor.
25 belge "çok gizli" kategorisinde
Açıklanan arama emri gerekçesinde bu yıl Ocak ayında Trump’ın evinde bulunan 184 belgeden 25'inin “Çok Gizli” olarak sınıflandırıldığı belirtiliyor.
Bazı belgelerde son derece hassas insan kaynaklarından gelen bilgileri içerdiğini gösteren bazı işaretlerin olduğu belirtildi.
"Bazı gizli belgeler dergi ve gazetelerin arasına karışmıştı"
Gizli kayıtlardan bazılarının çeşitli gazete, dergi, çıktılar ve kişisel yazışmalardan oluşan belgelerin arasına karıştığı bilgisine de yer verildi.
FBI’ın arama emri çıkarmak amacıyla yargıca sunduğu belgede, arama yapılacak adreste “suç işlenerek elde edilmiş unsurların olduğuna inanmak için muhtemel gerekçenin bulunduğu” ifade ediliyor.
Trump: "Yanlış bir şey yapmadım"
Eski ABD Başkanı Donald Trump arama emrine dayanak oluşturan gerekçelere tepki gösterdi. Arama emri gerekçesini "FBI ve Adalet Bakanlığı'nın tamamen bir halka ilişkiler hilesi" olarak niteledi.
Arama emrinde imzası olan yargıç Bruce Reinhart için, "Evime girilmesine ASLA izin vermemeliydi" dedi.
Trump, gerekçe açıklanmadan önce de sosyal medya platformu Truth Social'da paylaşılan bir ses kaydında yanlış bir şey yapmadığını söyledi. FBI'ın kendisini hedef aldığını ve arama sırasında FBI yetkililerinin kasalara kadar girdiğini iddia etti.
Arama emrinin gerekçesinin açıklanması neden önem taşıyor?
FBI yetkilileri bu belgede yürütülen bir soruşturma kapsamında belirli bir mülkü neden aramak istediklerini ve neden söz konusu adreste olası bir suça ilişkin delil bulacaklarını düşündüklerini yargıca sunuyor.
Arama emri çıkarmak için yargıca iletilen bu yazılı gerekçe genellikle devam eden soruşturmalarda gizli kalıyor. Ancak ABD’de büyük medya kuruluşları arama emrine dayanak oluşturan yazılı gerekçelerin açıklanması talebinde bulunmuştu.
FBI’ın arama emri talebine onay veren Yargıç Bruce Reinhart da bu talebi inceleyerek, kamu yararı ve konuya yoğun ilgi olduğu gerekçesiyle, yazılı gerekçe belgesinin gerekli yerleri redakte edilerek açıklanmasına karar vermişti.
Adalet Bakanlığı da soruşturmanın seyrini etkileyebileceği endişesiyle belgenin bazı bölümlerinin siyah çizgilerle karartılmış halini yayınladı.
Belgenin bazı kısımları neden karartıldı?
Adalet Bakanlığı belgenin hassas olarak nitelendirilen bazı bölümlerinin neden redakte edildiğini de ayrıntılı bir şekilde gerekçelendirdi.
Bu şekilde soruşturmada önemli sayıda sivil tanığın yanısıra kanun uygulayıcı personelin güvenlik ve gizliliğinin korunmasının amaçlandığı belirtildi.
Mahkemenin belgenin tamamının yayınlanmasının tanıkların sosyal medya ve diğer iletişim kanallarında hızla ifşa edilmesine sebep olacağı ve bu durumun da tanıkların taciz edilmesi ve gözdağı verilmesiyle sonuçlanabileceğine karar verdiği vurgulandı.
Soruşturmanın bütünlüğünü korumak amacıyla, tanık bilgisi, soruşturmanın yol haritası, kanun uygulayıcı personelin güvenliği ve gizlilik çıkarları gibi kategorilerde ayrıntıların gizli kalmaya devam edeceği kaydedildi.
Bu bağlamda FBI araması sonrası FBI yetkililerine ve personeline şiddet içeren tehditlerde artış olduğuna dikkat çekildi ve FBI’ın Ohio Cincinnati’deki ofisine düzenlenen silahlı saldırı hatırlatıldı.
Casusluk Yasası dahil üç yasanın ihlal edilip edilmediği soruşturuluyor
Kamuoyuna şimdiye kadar açıklanan belgelere göre federal yetkililer soruşturma kapsamında üç federal yasanın ihlal edilip edilmediğini inceliyor.
Bu yasalardan biri savunmaya ilişkin bilgilerin toplanması, iletilmesi ya da kaybedilmesini kapsayan Casusluk Yasası.
Diğer ilgili yasalar da resmi kayıtların saklanması, değiştirilmesi, imha edilmesi ya da belgelerde oynama yapılmasını kapsayan yasalar.
Beyaz Saray: "Bağımsız soruşturmayla ilgili yorum yapamayız"
Beyaz Saray devam eden bağımsız bir soruşturmaya ilişkin yorum yapamayacaklarını belirtti. Başkan Joe Biden da soruşturmayla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
Biden'a gizli materyallerin eve götürülüp götürülemeyeceği sorusu yöneltildi. Bu durumun koşullara bağlı olarak sorun teşkil etmeyebileceği bazı senaryolar olabildiğini belirten Biden evinde tamamen güvenli ayrı bir bölme olduğunu söyledi.
Bir örnek veren Biden, "Bugün başkanlara verilen günlük brifingi yanıma aldım. Kilitli. Benim yanımda biri var, ordu yanımda. Okuyorum sonra yeniden kilitliyorum ve sonra da orduya geri veriyorum" ifadelerini kullandı.
ABD basınında son soruşturmayla bağlantılı olarak yer alan haberlerde, bazı eski Beyaz Saray çalışanlarının eski Başkan Donald Trump'ın resmi belge ve kayıtların muhafaza edilmesi konusunda yeterince hassas ve dikkatli davranmadığı yönünde izlenim ve değerlendirmeleri yer almıştı.
-