VOA TÜRKÇE - ABD Adalet Bakanlığı, FBI’ın gizli belgelere el koyduğu eski Başkan Donald Trump’ın Florida’daki konutu için çıkarılan arama kararında federal yargıcın onayını almak için kullanılan yazılı gerekçelerin açıklanmasına karşı olduğunu belirtti.
Savcılar yaptıkları başvuruda, yazılı gerekçelerin açıklanması halinde bunun, devam eden bir soruşturma kapsamında atılabilecek adımları açık edeceğini ve bu durumun soruşturma sürecini olumsuz etkileyebileceği görüşünü dile getirdi.
Trump’a yakın bazı Cumhuriyetçiler son günlerde Adalet Bakanı Merrick Garland’ın arama emrine dayanak olan yazılı gerekçelerin açıklanması çağrısında bulunmuştu.
Arama emrine dayanak oluşturan bu belgenin yayınlanması, savcıların Trump’ın evinde suç işlendiğine inanmak için muhtemel sebep bulunduğunu göstermek amacıyla sundukları delilleri ortaya çıkaracağından savcılar buna karşı çıkıyor.
“Soruşturma çok gizli materyalleri kapsıyor”
Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Florida’daki federal mahkeme arama kararı üzerindeki gizliliği Cuma günü kaldırmıştı.
FBI’ın aramada ele geçirdiği belgelerin bazılarında ABD ulusal güvenliğine ilişkin bilgiler için kullanılan “çok gizli” ibaresi bulunuyordu.
Bu belgeler genellikle açıklanmaları ulusal güvenliğe zarar verebileceği için devlete ait özel yerlerde tutuluyor.
Adalet Bakanlığı da bugün arama kararına dayanak olan yazılı gerekçenin gizli tutulmasını gerektiren bir diğer sebebin de soruşturmanın “çok gizli materyalleri” kapsaması olduğunu belirtti.
Savcılar FBI’ya yönelik tehditlere dikkat çekti
Savcılar aramanın ardından FBI’ya yönelik tehditlere ve Ohio’daki FBI saha ofisine yönelik son saldırı girişimine dikkat çekti.
Yazılı gerekçe belgesi üzerindeki gizliliğin kaldırılmasına karşı çıkan savcılar, “Konunun yüksek profilli olması ve kimliklerinin açıklanması halinde soruşturmayla işbirliği yapma konusundaki isteklerinin etkilenmesi riski sebebiyle tanıklarla ilgili bilgiler son derece hassastır” ifadelerini kullandı.
3 yasanın ihlal edilip edilmediği soruşturuluyor
Cuma günü açıklanan arama emrine göre savcılar aralarında Casusluk Yasası’nın da olduğu üç yasanın ihlal edilip edilmediğini soruşturuyor.
Casusluk Yasası’nın ilgili maddesi, ulusal güvenlikle ilgili bilgiye sahip olunmasını yasaklıyor ve bir başka yasa da soruşturmanın engellenmesi niyetiyle kayıtların imha edilmesi, saklanması ya da kayıtlarda oynama yapılmasını suç sayıyor.
Trump: “Pasaportlarıma el koydular”
Eski Başkan Donald Trump ise herhangi bir delil göstermeden, evinde ele geçirilen tüm kayıtların gizliliğini kaldırdığını savunuyor.
Donald Trump bugün yaptığı bir açıklamada, FBI’ın evinde yaptığı aramada birinin süresi geçmiş üç pasaportuna el koyduğunu iddia etti.
Trump kendi sosyal medya platform Truth Social’da paylaştığı mesajda, “Mar-a-Lago’daki FBI baskınında, (Birinin süresi geçmiş) üç pasaportumu ve her şeyi çalmışlar. Bu daha önce ülkemizde görülmemiş bir düzeyde siyasi rakibe yönelik saldırı” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığı ya da soruşturmayı yürüten savcılardan bu iddiaya ilişkin bir açıklamaysa gelmedi.