VOA TÜRKÇE - Eski ABD Başkanı Donald Trump Florida’daki evinde FBI tarafından yapılan aramada ele geçirilen belgelerin incelenmesinin özel uzman/bilirkişi atanıncaya kadar durdurulması talebinde bulundu.
Florida’daki federal mahkemeye başvuran Trump’ın avukatları, iki hafta önce Mar-a-Lago’da FBI’ın yaptığı aramada el konulan materyallerden arama emri kapsamı dışında olanların iade edilmesini istedi.
Yapılan başvuruda, Florida’daki konuttan toplanan delillerin incelenmesini denetlemek üzere bilirkişi olarak üçüncü taraf bir avukat atanana kadar federal yetkililerin delillerle ilgili çalışmasını durdurması istendi.
Trump’ın avukatları yaptıkları başvuruda “siyasetin adaletin uygulanmasını etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini” savundu.
ABD yasalarına göre özel uzman ya da bilirkişi, mahkemenin emirlerine uyulmasını sağlamak ya da bir konuyla ilgili yargıca tavsiyelerde bulunmak üzere genellikle yargıç tarafından atanan bir yetkilidir ve çoğu zaman da özel uzman olarak avukatlar seçilir.
Başvuru belgesinde “Donald Trump 2024 Cumhuriyetçi Parti Önseçimlerinde ve aday olmaya karar vermesi halinde 2024 başkanlık seçimlerinde açık ara bir numaralı aday ve 2022 ara seçimlerinde Trump’ın verdiği destek Cumhuriyetçi adaylar için belirleyici olmuştur” ifadeleri yer aldı.
Yapılan başvuruda FBI’ın 8 Ağustos’ta yaptığı arama “gereksiz bir baskın” olarak nitelendi, “Kanunların uygulanması Amerika’yı koruyan bir kalkandır. Siyasi amaçlarla bir silah olarak kullanılamaz” denildi.
Donald Trump’ın avukatı aracılığıyla evinde bir arama olduğu konusunda bilgi alır almaz şeffaflık talebinde bulunduğu kaydedildi ve bu çerçevede "gönüllü olarak her talepte işbirliği yapmış olmasına rağmen evinin neden basıldığını sorguladığı" belirtildi.
Güvenlik kamerası tartışması
Geçtiğimiz hafta ABD basınına yansıyan haberlerde, FBI yetkililerinin Mar-a-Lago’daki güvenlik kameralarının arama sırasında kapatılmasını istediği, arama gizli belgeleri içereceği için bunun olağan bir talep olduğu ifade edilmiş, ancak kameraların buna rağmen kapatılmadığı bildirilmişti.
Mahkemeye yapılan başvuruda avukatlar müvekkilleri Trump’ın “halktan ne gizlemeye çalışıyorsunuz ve neden avukatımın yetkililerinizin yaptıklarını gözlemlemesine izin vermeyi reddettiniz?” sorularını yönelttiğini belirtti.
Mahkeme belgesinde Mar-a-Lago politikası gereği bu yönde bir mahkeme emri bulunmadığı için kameraların kapatılması yönündeki talebin reddedildiği kaydedildi.
3 Haziran 2022’de Adalet Bakanlığı’nın Ulusal Güvenlik Dairesi Karşı İstihbarat ve İhracat Kontrolu Birimi Başkanı Jay Bratt’in üç FBI yetkilisiyle birlikte Mar-a-Lago’ya gittiği, yetkililerle işbirliği yapıldığı belirtildi. Trump’ın o günden sonra da hükümete yardımcı olmaya devam ettiği ancak buna rağmen arama emri çıkarıldığı iddia edildi.
Trump’tan Adalet Bakanı’na: “Hararet ve baskı artıyor”
Mahkemeye yapılan başvuruda Trump’ın avukatının 11 Ağustos’ta yani FBI’ın yaptığı aramadan 3 gün sonra Adalet Bakanlığı yetkilisi Jay Bratt’le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve bu telefon görüşmesinde Trump’ın Adalet Bakanı Merrick Garland’a şu mesajın iletilmesini istediği belirtildi:
“Başkan Trump (FBI) baskınıyla ilgili ülke genelinde herkesten mesajlar aldığını Adalet Bakanı’nın bilmesini istiyor. Hissiyatlarını anlatacak bir kelime varsa o da öfke. Hararet artıyor, baskı artıyor. Harareti düşürmek için her ne yapabilirsem bize bildirin.”
Trump’ın avukatları mahkemeye yapılan başvuruda, “Adalet Bakanlığı ve FBI’ın, Donald Trump’a bir başka ABD vatandaşından farklı bir muamele yapmaya hazır olduklarını gösterdikleri” iddia edildi ve mahkeme tarafından bir bilirkişi atanana kadar aramada ele geçirilen materyallerin incelenmesinin durdurulması istendi.
Arama emrinin yazılı gerekçeleri açıklanacak mı?
Aralarında Associated Press ve CNN’in de olduğu çok sayıda büyük haber kuruluşu, Yargıç Bruce Reinhart’ın imzaladığı arama emrinin yazılı gerekçeleri üzerindeki gizliliğin kaldırılmasını ve bu gerekçelerin kamuoyuyla paylaşılmasını talep etmişti. Cumhuriyetçi Partili bazı isimler de benzer çağrıda bulunmuştu.
Adalet Bakanlığı ise yazılı gerekçelerin tamamının kamuoyuna açıklanmasının soruşturmanın seyrine zarar verebileceği gerekçesiyle bu taleplere karşı çıkmıştı.
Yargıç Reinhart geçtiğimiz hafta Adalet Bakanlığı’nın arama emrinde yazılı gerekçe metninin tamamının açıklanmaması talebini haklı bulmuş; ancak kamuoyunun konuya yoğun ilgisi göz önünde bulundurulduğunda metnin tamamının gizli tutulması gerektiğini düşünmediğini söylemişti.
Yargıç bunun üzerine Adalet Bakanlığı’na yazılı gerekçe metninde gerekli redaksiyonların yapılması talimatını vermişti.
Adalet Bakanlığı ise yargıca, arama emrinin yazılı gerekçelerinde çok fazla redaksiyon yapılması gerektiğini ve bunun sonucunda açıklanacak metnin kamuoyu için bir anlamı olmayacağını bildirdi.
