Türkiye’de 2022-2023 öğrenim yılında müfredatta yer alacak seçmeli derslerin belirlenmesi için öğrenci ve ebeveynlerin ders tercihinde bulunması için verilen sürenin sona ermesine bir hafta kala, aralarında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da bulunduğu birçok isim ve kuruluş tarafından Kürtçe derslerin seçilmesi için çağrı yapıldı. Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi ise Kürtçe’nin zorunlu ders olmasını istedi.
Velilerin yasa gereği 21 Ocak’a kadar çocukları için hangi seçmeli dersi istediklerini okul yönetimlerine bildirmeleri gerekiyor. Sürecin sona ermesine bir hafta kala Diyarbakır’da bir basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun gündeminde anadilde eğitim de vardı. Anadilde eğitimin ortak talep olduğunu savunan Tanrıkulu, velilerin Kürtçe ders seçmemelerini eleştirdi. Kürtçe eğitimi gündeme getirdiklerinde “Talep yok” yanıtı aldıklarını söyleyen Tanrıkulu, şöyle devam etti: “Bütün hemşerilerime, dostlarıma, anne babalara sesleniyorum. Biz Ankara'da bir şey söylediğimiz zaman bize talep olmadığını söylüyorlar. Bu talebin çok daha güncel ve etkin olması lazım. Bugünden itibaren bütün bölgede, hatta bütün Türkiye'de sadece Kürtçe ile ilgili söylemiyorum, birçok anadil var, o dillerle ilgili olarak, bu talebi güncelleştirmeli ve ısrarcı olmalıyız. Israrcı olmadan bunu bir politikaya dönüştüremezsiniz. Kürtçe dil öğretmenleri “Niye atanmıyoruz?” diyorlar. Biz de soruyoruz, “Talep yok” diyorlar. Bugünden itibaren bunun örgütlenmesi lazım. Her gün konuşulması lazım, bunun bir ortak talebe dönüşmesi lazım. O taleple, ancak bu meselede yol alabiliriz.”
DİERG: “Kürtçe zorunlu ders olmalı”
Kürtçe seçmeli derslerle ilgili tartışmalar sürerken, merkezi Diyarbakır’da bulunan ve okul öncesinden üniversiteye kadar, eğitim-öğretimde yaşanan sorunların tespit edilmesi ve çözüm yollarının aranması amacıyla kurulan Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi’nden (DİERG) farklı bir talep geldi. DİERG yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada Kürtçe derslerinin zorunlu olması gerektiği belirtildi. Kürtler’in anadillerini geliştirmelerinin anayasal hak olduğunu savunan DİERG, açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Türkiye’de büyük nüfusa sahip Kürt toplumunun anadilini güçlendirmek vatandaşlık hakkıdır. Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kürtçe (Kurmancca ve Zazaca) derslerinin seçmeli olmaktan çıkarılarak haftada en az iki saat zorunlu hale getirilmesini Milli Eğitim Bakanlığı’na önermektedir.” DİERG, Kürtçe derslerinin zorunlu olmasıyla bu dile verilen yer ve yayılma olanağının artırılmış olacağını; anadilinin öğretimiyle öğrencinin özgüveninin güçlenmesine katkıda bulunacağını savundu.
Bölge barolarından çağrı
Bu arada bölgedeki altı barodan da velilere Kürtçe ders seçmeleri çağrısı yapıldı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak ve Van Baroları, sosyal medya hesaplarından ortak bir açıklama yaparak, velilerden Kürtçe derslerin seçilmesi çağrısı yaptı.
Eğitim-Sen’den uyarı
Eğitim-Sen’in Diyarbakır’daki şubelerinden yapılan ortak açıklamada ise bazı okul yöneticilerinin velileri, kendi istedikleri dersleri seçmeye zorladıkları öne sürüldü. Açıklamada, derslerin çocukların ihtiyaç ve isteklerine göre seçilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, okul yöneticilerine şu çağrı yapıldı: “Eğitim ve öğretime yönelik bu tavrınızdan vazgeçin. Okullar kişi ve kurumların kendi düşünce ve inançlarını çocuklara empoze edecekleri yerler değil. Seçmeli dersler konusunda ailelere baskı yapan ya da onları yok sayanları uyarıyoruz, yaptığınız doğrudan suçtur. Eğer tespit edersek hakkınızda suç duyurusunda bulunuruz. Bu uygulamalarla karşılaşan veli ve öğrenciler de bize başvursun, biz her türlü hukuki desteği veririz.”
Veliler ne diyor?
VOA Türkçe’ye konuşan veliler ise anadillerinin gelecek nesillere aktarılması için Kürtçe dersini seçtiklerini söyledi. Kardeşi ve yeğenine Kürtçe seçtirdiğini söyleyen Avukat Enes Akdemir, başvurular sırasında yaşandığı söylenen zorluklardan korkmadıklarını söyledi. Akdemir, “Ana dilimizi kullanabilmek ve kullananların sayısını artırmak, bu değeri gelecek nesillere aktarmak için seçtirdik. Zorluklar gözümüzü korkutmadı. Hatta bunun gerekliliği ve muhakkak surette hem yaşatılması hem aktarılabilmesi için çevremizin zorluklara aldırmaması gerekir” dedi.
Oğlu için Kürtçe ders seçen Film Yönetmeni Özkan Küçük de, çocuğunun anadil öğrenmesini istediğini söyledi. Dilin geliştirilmesinin temel hak olduğunu savunan Küçük, “Doğduğundan beri oğlumla Kürtçe konuşuyorum, mümkün olduğunca dilimizi öğrenmesini istedim. Bunda belli bir miktarda başarılı oldum. Mesela ikimiz Kürtçe konuşmuyoruz. Ben Kürtçe konuşuyorum o Türkçe cevap veriyor. Okula başlayınca Türkçe konuşmaya da geçtik. Dilimizi en azından iki saat de olsa okulda konuşması iyi olur diye düşündüm. Dille ilgili bir şeyler yapmasını, okulda da var olduğunu görmesi iyi olur. Dilin geliştirmesi temel haklarımızdan birisidir. Her Kürt çocuğunun kendi anadilinde eğitim görmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.