Erişilebilirlik

Hazır Giyim Sektöründe Corona Belirsizliği


Hazır Giyim Sektöründe Corona Belirsizliği
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:06:39 0:00

Corona virüsü salgınının Çin’de üretimi de önemli ölçüde düşürmesi, Türk konfeksiyon ve hazırgiyim sektörü açısından karmaşık bir tablo ortaya çıkardı. Yılda yaklaşık 170 milyar dolarlık ihracatıyla sektörün lideri konumunda olan Çin’e yönelik talebin diğer ülkelere, bu arada Türkiye’ye de kayacağı beklentisi sıkça dile getirildi. Ancak virüsün özellikle Türk hazırgiyim sektörünün en büyük alıcısı olan Avrupa’ya da yayılması ve alınan tedbirler, yaşlı kıtaya yapılan ihracatın geleceği konusunda da soru işaretlerine yol açıyor.

Ege Giyim Sanayicileri Derneği’nin Ege İhracatçı Birlikleri’nde düzenlediği panelde ulusal ve uluslararası pazarda tekstil ve hazırgiyim sektörüne yansımaları tartışıldı. Yapılan konuşmalarda Corona salgınının, Türk üreticiler ve ihracatçılar için hem tehdit hem de fırsat unsurları barındırdığı görüşü öne çıktı.

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe yılda yaklaşık 18 milyar dolarlık ihracatla, sektörün küresel aktörleri arasında yer alan Türkiye, 2020’nin ilk iki ayında ihracatını geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,7 artırdı. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş’a göre, bu artışta özellikle Çin’e yapılan tıbbi malzeme ve maske ihracatı büyük bir yer tutuyor.

“Türkiye krizi en az hasarla atlatacak ülkelerden biri”


Yılın ilk iki ayında Türkiye’ye kısmi bir sipariş kayması yaşandığını belirten Sertbaş, virüsün başka ülkelere sıçramasıyla endişe yaşanmaya başladığını söyledi. Sertbaş, “Bütün İtalya’nın karantina altına alındığını öğrendik. Şu anda İtalya’ya yapılan ihracatta zorlanmalar olduğunu görüyoruz. Esas büyük pazarımız olan Avrupa’nın Corona virüsünün etkisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla daha öncesinde ihracatımız en az yüzde 1,5-2 artar derken, şimdi ihracat artışımızın yavaşlamasından korkar durumdayız” dedi.

Çin’deki ve Uzakdoğu’daki fabrikaların tekrar üretime başlamasıyla birlikte hammadde ithalatında bir rahatlama olacağı öngörüsünde bulunan Sertbaş, buna karşılık ihracattaki sıkıntıların sürmesi halinde yeni pazar arayışlarının gündeme gelebileceğini vurguladı.

Sertbaş’a göre, kısa vadede belirsizlikler ve endişeler olsa da Türkiye, bu krizi en az hasarla atlatacak ülkelerden biri. Sertbaş özellikle kriz sonrasında Türkiye’ye yönelik kalıcı bir talep olacağı düşüncesinde: “Artık en büyük pazar olan Avrupa, sadece maliyet için çok uzaklara gitmemesi gerektiğini öğreniyor, öğrendi diye düşünüyoruz. Dolayısıyla kriz sonrası siparişlerin Uzakdoğu’dan önce Türkiye’ye yönleneceğini düşünüyorum”.

“Önümüzü göremiyoruz”


Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hayati Ertuğrul da şu an için İtalya da dahil Avrupa ülkelerine mal sevkiyatında bir sorun olmadığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Ertuğrul, “Şu anda Mayıs ve Haziran ortasına kadar teslim etmemiz gereken siparişlerin üretimini yapıyoruz. Bunlarla ilgili bir sıkıntı yok. Ancak salgın bu şekilde devam ederse bize yurtdışından yeni siparişler gelir mi? Veya bir, bir buçuk ay sonra müşterimiz bize dönüp, ‘Ben mal satamıyorum. Verdiğim siparişler dursun. Beklemeye alalım’ derse işte bizim için en büyük tehlike o zaman başlar” dedi.

Ertuğrul, şu anda sektörün zaten yüzde 85 kapasiteyle çalıştığını hatırlatarak, yeni siparişler gelse bile bunun ancak kısmi olarak karşılanabileceğini söyledi. Ertuğrul’a göre bir başka önemli sorun da ihraç ürünlerinde kullanılmak üzere dışarıdan alınan hammaddelerin tedarikinde yaşanan sıkıntı. Ertuğrul, “Almanya daha önce gelinlikleri büyük ölçüde Çin’e yaptırıyordu. Ama şimdi Almanya’dan Türkiye’ye bir yönelim var. Ama güpürler, danteller veya gelinliğin üzerindeki çoğu parçalar Çin’den tedarik ediliyor. Gelinlik üreten arkadaşlarımız sipariş olsa da hammadde tedarikinde sıkıntı yaşadıklarını ve büyük ihtimalle siparişlere karşılık veremeyeceklerini söylüyor” diye konuştu.

Ertuğrul kapasite artırmak için yeni yatırımların gündemde olup olmadığına ilişkin bir soruya da “Yeni yatırım için önünüzü görmeniz gerekir. Dünya önünü görmüyor. Biz nasıl görelim?” yanıtını verdi.

“Perakende sektöründe yavaşlama öngörüyoruz”

İç pazarın yanı sıra Avrupa’ya ürün satan bir firmanın yönetim kurulu başkanı olan Toygar Narbay da şu an için ihraç ürünlerin sevkiyatında bir sorun olmadığını kaydetti. VOA Türkçe’ye konuşan Narbay sektörün durumuna ilişkin kaygılarını ise şu sözlerle ifade etti: “Pazarda hem mal tedarikinde bir problem var, hem de korkudan dolayı perakende sektöründe bir yavaşlama öngörüyoruz. Dolayısıyla ilk etapta çok büyük bir sipariş artışı beklemiyorum. Ama Mart ve Nisan aylarında yurtdışındaki alıcıların 2020-2021 kış sezonu siparişlerini vermeleri lazım. Normalde alıcılar siparişin yüzde 80’ini önceden verir, yüzde 20’sini sezona daha yakın bir zamanda verir. Ama muhtemelen daha temkinli davranacakları için bu oranlar yüzde 60’a, yüzde 40 olacaktır. Bu siparişlerin de yakın pazarlardan, özellikle Türkiye’den alınması mümkün olabilecek. Çünkü ancak Türkiye bu kadar kısa sürede yabancı pazarlara mal yükleyebiliyor. Dolayısıyla ben özellikle Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında kış siparişlerinden kaynaklanacak bir artış bekliyorum sektörde”.

Sektördeki yüksek kapasite kullanımı nedeniyle artışın sınırlı kalacağı öngörüsünde bulunan Narbay, “Bunun ötesinde bir sipariş artışı, ancak yeni yatırımla karşılanabilir. Bu da müşterilerle uzun vadeli kontrat yapmaya bağlı” dedi.

XS
SM
MD
LG