Erişilebilirlik

“55 yaş sonrası demans riski yüzde 40’a yükseldi” 


Tıp dergisi Nature Medicine’de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, 55 yaş sonrası her 10 kişiden 4’ü, ilerleyen yaşlarında demansa yakalanma riskiyle karşı karşıya.
Tıp dergisi Nature Medicine’de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, 55 yaş sonrası her 10 kişiden 4’ü, ilerleyen yaşlarında demansa yakalanma riskiyle karşı karşıya.

2060 yılına kadar yılda yaklaşık bir milyon Amerikalı’nın demans hastalığına yakalanmasının beklendiği, bu durumun bugünkü rakamın yaklaşık iki katı olduğu bildirildi.

Pazartesi günü açıklanan bu tahmin, daha önce düşünülenden daha yüksek bir yaşam boyu risk bulgusuna ulaşan, yeni bir çalışmaya dayanıyor. Araştırmanın sonucuna göre, 55 yaşından sonra insanlar, eğer yeterince uzun yaşarlarsa, 10'da 4 oranında demansa yakalanma riskine sahip.

Bu ciddi bir rakam, ancak insanların bu riski azaltmak için atabileceği adımlar var; örneğin yüksek tansiyonu ve beyin için kötü olan diğer sağlık sorunlarını kontrol altına almak gibi. Ve orta yaşta bile denemek için çok geç değil.

Nature Medicine dergisindeki çalışmanın yazarlarından New York Üniversitesi (NYU) Langone Sağlık Merkezi’nden Dr. Josef Coresh, “Tüm araştırmalarımız orta yaşta ne yaptığınızın gerçekten önemli olduğunu gösteriyor” dedi.

“Demans sadece Alzheimer değil”

Bir ismi ya da anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu daha uzun sürede hatırlamak, yaşlılıkta görülen tipik bir durumdur. Ancak demans yaşlanmanın normal bir parçası değil; hafıza, dil ve diğer bilişsel işlevlerin ilerleyici kaybı. Yaşlanmak başlı başına en büyük risk ve nüfus hızla yaşlanmakta.

Alzheimer bunun en yaygın türü ve sonunda buna yol açan sessiz beyin değişiklikleri, belirtiler ortaya çıkmadan yirmi yıl önce başlayabilir.

Diğer türler arasında kalp hastalığı veya küçük felçlerin beyne giden kan akışını bozduğu vasküler demans yer alıyor. Birçok kişide farklı nedenler olabiliyor, yani vasküler sorunlar Alzheimer semptomlarını daha da kötüleştirebiliyor.

Belirli bir yaştan itibaren kalan potansiyel yaşam süresi boyunca riskin ölçülmesi, halk sağlığı önerilerine ve tıbbi araştırmalara rehberlik edebilir.

Miami Üniversitesi Alzheimer uzmanı Dr. James Galvin, “Bu, bir kişinin bunayacağının garantisi değil” uyarısında bulunuyor. Dr. Galvin her ne kadar yeni bulgulara ulaşılan çalışmaya katılmamış olsa da, bulguların diğer araştırmalarla uyumlu olduğunun altını çiziyor.

“Demans riski yaşa göre farklılık gösteriyor”

Önceki çalışmalar, erkeklerin yaklaşık yüzde 14'ünün ve kadınların yüzde 23'ünün yaşamları boyunca bir çeşit demans geliştireceğini tahmin ediyordu. Coresh'in ekibi, ABD’de birkaç yıl boyunca yaklaşık 15 bin yaşlı yetişkinin kalp sağlığını ve bilişsel işlevlerini takip eden bir çalışmadan elde edilen daha yeni verileri analiz etti.

Daha da önemlisi, yeni çalışmada, riskin on yıllar içinde değiştiği tespit edildi.

Coresh'in beyin sağlığını korumak için 20 yıllık önemli bir dönem olarak adlandırdığı 55 ila 75 yaşları arasında insanların yalnızca yüzde 4'ünde bunama görülüyor.

Yaygın sağlık tehditlerini 75 yaşına kadar atlatan kişilerde demans riski 85 yaşına kadar yüzde 20'ye, 85-95 yaşları arasında ise yüzde 42'ye çıkıyor.

Araştırmacılar, 55 yaşından sonra yaşam boyu bunama riskinin erkekler için yüzde 35, kadınlar için ise yüzde 48 olduğu sonucuna vardı. Coresh, kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşamasının bu farkın ana nedeni olduğunu belirtti. Siyah Amerikalılar yüzde 44 ile beyazlara göre (yüzde 41) biraz daha yüksek bir riske sahip.

Bunama riskini azaltmaya yardımcı olmanın yolları

İnsanların kontrol edemeyeceği bazı risk faktörleri var; bunlar arasında yaş ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde Alzheimer olasılığını arttıran APOE4 adlı bir gen varyantını miras alıp almadığınız yer alıyor.

Ancak insanlar ileride bunamaya neden olabilecek sağlık sorunlarını önlemeye ya da en azından geciktirmeye çalışabilirler. Örneğin, Coresh bisiklete binerken kask takıyor çünkü çarpma ya da düşme sonucu tekrarlanan ya da ciddi beyin yaralanmaları ilerleyen yaşlarda bunama riskini arttırıyor.

Miami'den Galvin, “Kalbiniz için iyi olan beyniniz için de iyidir” diye ekliyor. İnsanları egzersiz yapmaya, obeziteden kaçınmaya ve kan basıncını, diyabeti ve kolesterolü kontrol etmeye çağırıyor.

Örneğin, yüksek tansiyon beyne giden kan akışını bozabilir, bu da sadece vasküler demans için bir risk değil, aynı zamanda Alzheimer'ın bazı özellikleriyle de bağlantılı. Benzer şekilde, kötü kontrol edilen diyabetin yüksek kan şekeri, bilişsel gerileme ve beyinde zarar verici iltihaplanma ile bağlantılı.

Galvin, sosyal ve bilişsel olarak da aktif kalınmasını öneriyor. Yaş ilerledikçe sosyal izolasyona yol açabilecek işitme kaybının ortaya çıkması halinde insanları işitme cihazlarını denemeye çağıran Glavin, “Üzerinde kontrolümüz olan şeyler var ve bence bu şeyler yaşlandıkça daha iyi bir beyin inşa etmek için gerçekten çok önemli olacaktır” diyor.

Forum

XS
SM
MD
LG