İSTANBUL —
“Hakkımızda ferman vermişler. Fermana uyduk geldik. Kalemimizi kırmışlar. Fenerbahçe son kaledir. Teslim olmaz.” Bunlar, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği mahkumiyet kararı Yargıtay 5. Dairesi tarafından onandıktan dört gün sonra tatilini geçirdiği Fransa’dan Türkiye’ye dönen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın ilk sözleriydi.
Kendisini karşılamak üzere Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelen binlerce Fenerbahçe taraftarına hitap eden Yıldırım, otobüsün en ön koltuğunda otururken sanki cezaevine girecek bir hükümlü değil adeta savaş kazanmış bir muzaffer komutan gibi mesut görünüyordu.
Fenerbahçe taraftarı hükümeti hedef aldı
Zaten sözü de fazla uzatmadı. ‘Önümüzde birkaç gün var. Hep beraber konuşacağız’ dedikten sonra taraftarlardan otobüsün önünü açmalarını istedi. Taraftar, Yıldırım’ın konuşması biter bitmez arka arkaya üç slogan attı. Biri Başbakan Erdoğan için özellikle 17 Aralık süreci sonrası sıkça tekrarlanan ‘dik dur eğilme’ydi, diğerleri ise ‘hükümet istifa’ ve ‘hırsız Tayyip Erdoğan’ oldu.
Bu sloganları ise taraftarların yeni bestelediği bir tezahürat, ‘100 yıllık Fenerbahçe bir günde batmaz, sanmayın hesap sorulmaz, ne cemaat ne hükümet, Fenerbahçe ilelebet’ takip etti. Aslında tüm bunlar Fenerbahçe taraftarının sanıldığı gibi yaşananların tek sorumlusu olarak Fethullah Gülen cemaatinin görmediğinin kanıtıydı.
Erdoğan ‘paralel yapıyı’ sorumlu tuttu
Zira daha dün Başbakan Erdoğan Brüksel ziyareti öncesinde ‘Yargıtay’ın Aziz Yıldırım hakkında verdiği kararın zamanlamasını anlamlı buluyorum. Seçim arifesinde böyle bir karar açıklamak zihin bulandırmaktan başka bir şey değil’ dedi. Başbakan’a göre, bu kararın arkasında ince hesaplar yaparak bu adımı atan “paralel yapı” var.
Erdoğan hukuki sürecin tamamen bitmediğini bundan sonra ne olacağını bilemeyeceğini de söyledi. Başbakan’ın hukuki sürecin bitmediğini söylemesi tartışmalı, çünkü Yargıtay’ın üstünde başka bir merci bulunmuyor. Ancak özellikle Balyoz ve Ergenekon davaları için gündemde olan ‘yeniden yargılanma’ olasılığı kamuoyunda Şike Davası olarak bilenen dava için de söz konusu olabilir.
Fenerbahçe kulübünün resmi yayın organı FBTV’ye konuşan yönetim kurulu üyesi Mahmut Uslu, “Yeniden yargılama yapılırsa müteşekkir kalırız. Umarız hükümetimiz de bunu yapacaktır. Olmazsa da yapacak bir şey yok” diyerek o yönde bir beklentinin olduğunu da gözler önüne serdi.
Beşiktaş taraftarları da vardı
Bazı taraftarların ‘yanındayız pes etmek yok’ dövizleri açarken ‘Fenerbahçe halktır halk yenilmez’ pankartı da otobüsün geçtiği güzergahta yöneticilere sergilendi. Bu sırada üzerinde, Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın efsane başkanları Süleyman Seba Özhan Canaydın’la birlikte kendi fotoğrafının bulunduğu “Biz Cumhuriyetiz” yazılı, ‘Maltepeli Beşiktaşlılar’ imzalı pankartı ve bir grup Beşiktaş taraftarını gören Fenerbahçe başkanı, “vicdanı olan herkese” teşekkür etti.
Destek Bağdat Caddesi’nde de sürdü
Maytap ve meşale şovlarının ardından yol açılınca Fenerbahçe Başkanı ve yönetim kurulu, binlerce taraftarla birlikte sarı lacivertlilerin kalesi olarak bilinen Bağdat Caddesi’ne gitti. Orada da birkaç gün içerisinde 26 ay daha kalmak üzere cezaevine girecek olan Aziz Yıldırım’ı binlerce taraftar karşıladı. Taraftar Gezi olaylarında Eskişehir’de polisler tarafından öldürüldüğü Adli Tıp raporuyla ortaya konan Fenerbahçe taraftarı Ali İsmail Korkmaz için besteledikleri - Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya. Öptüğü çubuklu forma yaşayacak anısında Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe Yıkılmaz – sözlü marşı söylerken Yıldırım da onlara el sallayarak karşılık verdi.
Gazeteci Akkuş: ‘Fenerbahçe taraftarı güvenilmez yargının kurbanı olduğuna inanıyor’
Kendisi de Fenerbahçe taraftarı olan gazeteci Alpaslan Akkuş, Aziz Yıldırım’a yönelik bu büyük desteği ve sevgi selini ‘hukukun güvenilmezliği’yle izah ediyor. Akkuş, “Ta Ergenekon, Balyoz, Devrimci Karargah, KCK, OdaTV davalarından beri sakat olduğu iyice belirginleşen bir yargı var. Şimdi hükümet de bunun problemli olduğunu kabul ediyor. Ancak Fenerbahçe taraftarı buna ilk uyanan çevre oldu. 3 Temmuz 2011’den beri yargıya inanmıyor ve bugün gelinen nokta onların haklılığını ispatladı. Çok güvenilmez bir yargı sistemi ve bunun üzerinden yürüyen siyaset var. Fenerbahçe taraftarı da bu durumun kurbanı olduğunu düşünüyor. O nedenle de inanmıyor” diyor. Aziz Yıldırım’ı taşıyan otobüs önünden geçerken de ekliyor: “Bakan çocukları yargılanmasın diye savcılar değiştirilirken HSYK’nın yapısı elden geçirilirken daha yazın çocuk sahibi olan Fenerbahçe Başkanı cezaevine girmek için ülkesini geri döndü. Taraftar bunun da farkında.”
‘Ne cemaat ne AKP, yaşasın tam bağımsız Fenerbahçe’
Başkan Yıldırım bir kez de Bağdat Caddesi’nde konuştu. Yanan onlarca meşale nedeniyle göz gözü görmeyen ortamda taraftarlara bu güçlü destek nedeniyle teşekkür ettikten sonra, “Herkes evine dönsün, ben tek başıma direneceğim” dedi. Taraftar ise bu sözlere gayet politik bir yanıt verdi: “Ne cemaat ne AKP, yaşasın tam bağımsız Fenerbahçe”.
Birkaç gün içerisinde cezasının geri kalan 26 aylık kısmını çekmek için cezaevine girecek Aziz Yıldırım’ın en geç Cuma gününe kadar kapsamlı bir basın toplantısı yapması bekleniyor.
Kendisini karşılamak üzere Sabiha Gökçen Havalimanı’na gelen binlerce Fenerbahçe taraftarına hitap eden Yıldırım, otobüsün en ön koltuğunda otururken sanki cezaevine girecek bir hükümlü değil adeta savaş kazanmış bir muzaffer komutan gibi mesut görünüyordu.
Fenerbahçe taraftarı hükümeti hedef aldı
Zaten sözü de fazla uzatmadı. ‘Önümüzde birkaç gün var. Hep beraber konuşacağız’ dedikten sonra taraftarlardan otobüsün önünü açmalarını istedi. Taraftar, Yıldırım’ın konuşması biter bitmez arka arkaya üç slogan attı. Biri Başbakan Erdoğan için özellikle 17 Aralık süreci sonrası sıkça tekrarlanan ‘dik dur eğilme’ydi, diğerleri ise ‘hükümet istifa’ ve ‘hırsız Tayyip Erdoğan’ oldu.
Bu sloganları ise taraftarların yeni bestelediği bir tezahürat, ‘100 yıllık Fenerbahçe bir günde batmaz, sanmayın hesap sorulmaz, ne cemaat ne hükümet, Fenerbahçe ilelebet’ takip etti. Aslında tüm bunlar Fenerbahçe taraftarının sanıldığı gibi yaşananların tek sorumlusu olarak Fethullah Gülen cemaatinin görmediğinin kanıtıydı.
Erdoğan ‘paralel yapıyı’ sorumlu tuttu
Zira daha dün Başbakan Erdoğan Brüksel ziyareti öncesinde ‘Yargıtay’ın Aziz Yıldırım hakkında verdiği kararın zamanlamasını anlamlı buluyorum. Seçim arifesinde böyle bir karar açıklamak zihin bulandırmaktan başka bir şey değil’ dedi. Başbakan’a göre, bu kararın arkasında ince hesaplar yaparak bu adımı atan “paralel yapı” var.
Erdoğan hukuki sürecin tamamen bitmediğini bundan sonra ne olacağını bilemeyeceğini de söyledi. Başbakan’ın hukuki sürecin bitmediğini söylemesi tartışmalı, çünkü Yargıtay’ın üstünde başka bir merci bulunmuyor. Ancak özellikle Balyoz ve Ergenekon davaları için gündemde olan ‘yeniden yargılanma’ olasılığı kamuoyunda Şike Davası olarak bilenen dava için de söz konusu olabilir.
Fenerbahçe kulübünün resmi yayın organı FBTV’ye konuşan yönetim kurulu üyesi Mahmut Uslu, “Yeniden yargılama yapılırsa müteşekkir kalırız. Umarız hükümetimiz de bunu yapacaktır. Olmazsa da yapacak bir şey yok” diyerek o yönde bir beklentinin olduğunu da gözler önüne serdi.
Beşiktaş taraftarları da vardı
Bazı taraftarların ‘yanındayız pes etmek yok’ dövizleri açarken ‘Fenerbahçe halktır halk yenilmez’ pankartı da otobüsün geçtiği güzergahta yöneticilere sergilendi. Bu sırada üzerinde, Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın efsane başkanları Süleyman Seba Özhan Canaydın’la birlikte kendi fotoğrafının bulunduğu “Biz Cumhuriyetiz” yazılı, ‘Maltepeli Beşiktaşlılar’ imzalı pankartı ve bir grup Beşiktaş taraftarını gören Fenerbahçe başkanı, “vicdanı olan herkese” teşekkür etti.
Destek Bağdat Caddesi’nde de sürdü
Maytap ve meşale şovlarının ardından yol açılınca Fenerbahçe Başkanı ve yönetim kurulu, binlerce taraftarla birlikte sarı lacivertlilerin kalesi olarak bilinen Bağdat Caddesi’ne gitti. Orada da birkaç gün içerisinde 26 ay daha kalmak üzere cezaevine girecek olan Aziz Yıldırım’ı binlerce taraftar karşıladı. Taraftar Gezi olaylarında Eskişehir’de polisler tarafından öldürüldüğü Adli Tıp raporuyla ortaya konan Fenerbahçe taraftarı Ali İsmail Korkmaz için besteledikleri - Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya. Öptüğü çubuklu forma yaşayacak anısında Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe Yıkılmaz – sözlü marşı söylerken Yıldırım da onlara el sallayarak karşılık verdi.
Gazeteci Akkuş: ‘Fenerbahçe taraftarı güvenilmez yargının kurbanı olduğuna inanıyor’
Kendisi de Fenerbahçe taraftarı olan gazeteci Alpaslan Akkuş, Aziz Yıldırım’a yönelik bu büyük desteği ve sevgi selini ‘hukukun güvenilmezliği’yle izah ediyor. Akkuş, “Ta Ergenekon, Balyoz, Devrimci Karargah, KCK, OdaTV davalarından beri sakat olduğu iyice belirginleşen bir yargı var. Şimdi hükümet de bunun problemli olduğunu kabul ediyor. Ancak Fenerbahçe taraftarı buna ilk uyanan çevre oldu. 3 Temmuz 2011’den beri yargıya inanmıyor ve bugün gelinen nokta onların haklılığını ispatladı. Çok güvenilmez bir yargı sistemi ve bunun üzerinden yürüyen siyaset var. Fenerbahçe taraftarı da bu durumun kurbanı olduğunu düşünüyor. O nedenle de inanmıyor” diyor. Aziz Yıldırım’ı taşıyan otobüs önünden geçerken de ekliyor: “Bakan çocukları yargılanmasın diye savcılar değiştirilirken HSYK’nın yapısı elden geçirilirken daha yazın çocuk sahibi olan Fenerbahçe Başkanı cezaevine girmek için ülkesini geri döndü. Taraftar bunun da farkında.”
‘Ne cemaat ne AKP, yaşasın tam bağımsız Fenerbahçe’
Başkan Yıldırım bir kez de Bağdat Caddesi’nde konuştu. Yanan onlarca meşale nedeniyle göz gözü görmeyen ortamda taraftarlara bu güçlü destek nedeniyle teşekkür ettikten sonra, “Herkes evine dönsün, ben tek başıma direneceğim” dedi. Taraftar ise bu sözlere gayet politik bir yanıt verdi: “Ne cemaat ne AKP, yaşasın tam bağımsız Fenerbahçe”.
Birkaç gün içerisinde cezasının geri kalan 26 aylık kısmını çekmek için cezaevine girecek Aziz Yıldırım’ın en geç Cuma gününe kadar kapsamlı bir basın toplantısı yapması bekleniyor.