Avrupa Konseyi Gazetecilerin Güvenliği Platformu yayınladığı raporda, özellikle Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin başlamasından bu yana "en az 12 gazeteci ve medya çalışanın" öldürüldüğünü belirterek, "Avrupa'nın belirli bölgelerinde gazeteciliğe karşı yürütülen savaşı" kınadı.
Platform, "Gazetecilerin keyfi tutuklanmaları ve gözaltına alınmaları Avrupa'da olağan hale geldi" diyerek Avrupa hükümetlerini göreve çağırdı.
Raporun Türkiye bölümünde ise, çıkarılan dezenformasyon yasasının basın özgürlüğüne tehdit oluşturduğu belirtildi.
Avrupa Konseyi tarafından 2015 yılında; aralarında Avrupa Gazeteciler Federasyonu (FEJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Article 19, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) gibi, yaklaşık 15 uluslararası kuruluşla işbirliği içinde kurulan Gazetecilerin Güvenliği Platformu, "Avrupa'daki savaş ve haber alma hakkı mücadelesi 2023" başlıklı raporunu açıkladı.
Avrupa'da basın özgürlüğünün sürekli olarak kötüleştiği ve tutuklu gazetecilerin sayısında önemli bir artışın damgasını vurduğu bir ortamda Rusya'nın komşusuna saldırdığı vurgulanan raporda, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, gazetecilerin güvenliğini daha da kötüleştirdiği belirtiliyor.
Platformun raporuna göre, Ukrayna'da 2022'de çatışmayı takip ederken en az 12 medya mensubu öldürüldü, 21 kişi de yaralandı.
Geçtiğimiz yıldan bu yana devam eden savaş boyunca, 37 ülkeden "medya özgürlüğüne yönelik tehdit veya ciddi ihlal" kapsamında, "öldürülen, hapsedilen, saldırıya uğrayan, yasal tacize uğrayan ve karalama kampanyalarının kurbanı olan" 289 ayrı vaka bildirildi. Bu rakam, 2022 Mart ayında Avrupa Konseyi'nden çıkarılmasının ardından, platformun izlemeye devam etmeye karar verdiği Rusya'yı da içeriyor.
Özellikle "gazetecilerin fiziksel bütünlüğüne yönelik 74 başvuru" alındığı belirtilerek, Avrupa kurumları ve hükümetlerin alarma geçmesi çağrısı yapılıyor.
Rapor hakkında açıklama yapan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinoviç Buriç, "Son yıllarda gazetecilere saldırı ve tehditlerde endişe verici bir artışa tanık oluyoruz. Maalesef bu saldırıların çoğu cezasız kalıyor. Üyemiz 46 devleti bu sorunu ciddiye almaya ve gazetecilerin haklarına tamamen saygı duymaya ve korumaya, güvenliklerini sağlamaya, kaynaklarını korumaya ve çalışmalarına sansür ve diğer müdahale biçimlerini engellemeye çağırıyorum" dedi.
Ukrayna ve Belarus'a özel bölüm
Platformun raporu, Rusya'da ve Ukrayna'da işgal altındaki topraklarda bağımsız gazeteciliğe karşı baskıyı ayrıntılı olarak inceliyor ve Belarus'a özel bir bölüm ayırıyor.
Gazetecilere yönelik keyfi tutuklama ve gözaltıların Avrupa'da olağan hale geldiği sonucuna varılan raporda, 31 Aralık 2022 itibarıyla, Belarus'ta gözaltına alınan ancak henüz platform duyurusu yapılmayan 32 gazeteci hariç; Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde 127 gazeteci ve medya çalışanının gözaltına alındığı, bunlardan 95 gazeteci hakkında platforma başvuru yapıldığı, bunun bir önceki yıla oranla yüzde 60 artış anlamına geldiği vurgulanıyor.
Platform 2022 yılı boyunca, gazetecilerin fiziksel bütünlüğüne karşı saldırılara ilişkin 74 uyarı (tüm uyarıların yüzde 26'sı), gazetecilerin gözaltına alınması ve hapsedilmesine ilişkin 41 uyarı (yüzde 14), gazetecilere yönelik taciz ve gözdağı vakalarına ilişkin 94 uyarı (yüzde 32) ve medya özgürlüğü üzerinde caydırıcı etkileri olan diğer çeşitli eylemlerle ilgili 80 uyarı (yüzde 28) geldiğini kaydediyor.
Bu bölümde, savaş sırasında çatışmalarda öldürülen gazetecilere ek olarak, görevini yaparken 2021'de 4 gazetecinin öldürüldüğü belirtilirken, 2022'de savaş alanı dışındaki tek cinayet olarak, Türkiye'de, Kocaeli yerel medyasında çalışan Güngör Arslan cinayetine yer veriliyor.
COVID-19 döneminde protestolarda düşüş görüldüğünden, sokak protestoları sırasında gazetecilerin maruz kaldığı tehdit ve saldırılarla ilgili daha az uyarı geldiğine dikkat çekiliyor.
Bu yıl 156 gazeteci tutuklandı
Raporda, pek çok gazeteci yıllarca hapiste yatarken, yeni gözaltı ve tutuklamaların sayısının da önemli önemli ölçüde arttığı belirtiliyor. Bu yıl içinde 89'u Rusya'da ve 36'sı Türkiye'de olmak üzere toplam 156 gazeteci tutuklandı. Rusya işgali altındaki Ukrayna'da 12, Azerbaycan'da 4, İsveç'te 4, İngiltere'de 4, Yunanistan, İspanya ve Polonya'da 2 gazeteci tutuklandı.
Rapor, hala gazetecilere yönelik 35 cinayet vakasının sorumlularının cezalandırılmadığına, suikastların çözüme kavuşturulması konusundaki "ilerleme eksikliğine" de dikkat çekiyor. Bu bölümde Türkiye'den Cemal Kaşıkçı, Hrant Dink, Ruhat Aktaş, Kutlu Adalı (KKTC) ve hatta Uğur Mumcu cinayetlerinin hala çözülmediğine vurgu yapılıyor.
Türkiye ve dezenformasyon yasası
Raporda incelenen bir başka konu da, gazetecilerin iletişimlerinin izlenmesi, yargı sisteminin gazetecileri baskı altına almak veya sindirmek için kötüye kullanılması, stratejik kovuşturmalar, kamu medyasına yönelik baskı ve medyaya el koyma gibi gazetecilerin çalışmalarını kısıtlayan mevzuatlar konusu.
Raporun 66'ıncı ve 67'inci sayfalarında, 13 Ekim'de TBMM'de çıkarılan ve 18 Ekim'de yürürlüğe giren "dezenformasyon yasasına" atıfta bulunuluyor. Yargılanarak 2 yıl 4 ay hapis cezası alan gazeteci Sedef Kabaş olayı hatırlatılarak, 40 kadar madde içeren yasayla; cumhurbaşkanına hakaret suçu başta olmak üzere, milyonlarca sosyal medya kullanıcısı için hapis cezası riski doğduğu vurgulanıyor. Yasanın gazeteciye hapis cezasının yanısıra, kanal kapatma ya da para cezası gibi ağır finansal cezalarla da "genelleştirilmiş sansür ve oto sansürü getirdiğinin" altı çiziliyor.
Gazetecilerin Korunması Platformu
Gazeteciliğin korunmasını ve gazetecilerin güvenliğini güçlendirmeye yönelik Avrupa Konseyi Platformu; Avrupa Konseyi tarafından 2015 yılında ifade özgürlüğü alanında çalışan önde gelen uluslararası STK'lar ve gazeteci dernekleriyle işbirliği içinde, olası koruyucu önlemler veya çareler hakkında üye devletlerle diyaloğa katkıda bulunabilecek bilgiler sağlamayı hedefliyor.
15 ortak kuruluş şunlar: Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Gazeteciler Birliği, Article 19, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Gazetecileri Koruma Komitesi, Sansür Endeksi, Uluslararası Basın Enstitüsü , Uluslararası Haber Güvenliği Enstitüsü, Rory Peck Trust , Avrupa Yayın Birliği, PEN International, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi, Sınırsız Özgür Basın ve Gazeteciler İçin Adalet Vakfı.