Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Esat rejimiyle bağlantısı olan Suriyelilerin Almanya’ya sığınmaları durumunda, işledikleri insanlık suçlarından dolayı yargı önüne çıkarılacakları uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanı’nın açıklaması, Suriye’deki iç savaş sırasında rejim adına işkence ve insan hakları ihlallerine karışan kişilerin Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya, sığınma girişiminde bulunabileceği iddiaları üzerine geldi.
Baerbock, rejim yanlılarının Almanya’da barınamayacağını vurgulayarak, "Eğer Esat’ın işkencecileri Almanya’ya kaçmayı düşünüyorsa, onlara açıkça söyleyebilirim; işledikleri korkunç suçlar için yasanın tüm gücüyle hesap verecekler" dedi.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Almanya’nın sınır kontrollerinde titiz davrandığını belirterek, "Esat rejiminin cellatları Almanya’ya kaçmaya çalışırsa, bilmeliler ki burada suçları en sert şekilde cezalandırılacak. Bu girişimler kesinlikle caydırılmalı" ifadelerini kullandı.
Faeser, 2022 yılında Koblenz Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde verilen bir kararı hatırlatarak, bu mahkemenin Suriye’deki devlet destekli işkenceye ilişkin dünyanın ilk mahkûmiyet kararını aldığını ve eski bir Suriyeli istihbarat görevlisinin insanlığa karşı işlenen suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırıldığını ifade etti.
Mahkeme, Suriye rejimine bağlı eski bir istihbarat görevlisi olan Enver Raslan’ı, insanlığa karşı suçlar dahil sistematik işkence, cinayet ve cinsel saldırı gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.
Raslan, Beşar Esat rejimine bağlı bir istihbarat subayı olarak 2011-2012 yıllarında Şam’daki El Hatib gözaltı merkezinde görev yapmıştı.
Alman İçişleri Bakanı ayrıca, Temmuz 2024’te Almanya’da tutuklanan ve bir gösterinin şiddetle bastırılmasında rol oynadığı iddia edilen Suriyeli savaş suçlularına atıfta bulunarak, "Kim burada vahşetlere karışmışsa, hiçbir şekilde cezasız kalamayacak. Hiç kimse, Almanya’da yargıdan kaçamaz" şeklinde konuştu.
“Suriyeli 200 subayın kaçış rotası Libya üzerinden”
Alman medyasında son günlerde çıkan haberlerde, rejim yanlılarının Almanya’ya kaçmayı planladıkları ya da kaçtıkları, kullandıkları kaçış rotasının Libya’dan başlayıp Almanya’ya uzandığı öne sürüldü.
Güvenilir kaynaklara göre, özel bir Suriyeli havayolu şirketi olan Cham Wings’in geçen hafta Libya’nın Bingazi kentine düzenlediği bir uçuşta, Şam’ın isyancılara teslim edilmesinin ardından ülkeden kaçan Suriye ordusuna bağlı 200 subayın bulunduğu bildirildi.
Bu subayların, Almanya’ya gitmek üzere yola çıktıkları iddia edildi. Bu kişiler arasında, Şam ve çevresinde işledikleri keyfi infazlar ve zulümlerle tanınan subayların bulunduğu öne sürüldü.
Bu kaçış rotasının, Halife Hafter liderliğindeki Libya’daki milis güçler ve Rus Wagner Grubu’nun işbirliğiyle organize edildiği öne sürülüyor.
Rejim mensuplarının Lübnan’ın Hizbullah kontrolündeki bölgelerinden Bingazi’ye, oradan da Libya’nın batısındaki Sabratha Limanı üzerinden Avrupa’ya, ardından Almanya‘ya geçiş yaptığı iddia ediliyor.
“Sınır kontrolleri arttırılsın”
Öte yandan muhalefetteki Hristiyan Demokrat CDU‘nun Genel Başkanı ve Başbakan adayı Friedrich Merz de, Suriye'nin devrik lideri Esat ve rejimini destekleyen kişilerin Avrupa’ya girişini engellemek için daha sıkı sınır kontrolleri çağrısında bulundu.
Merz, özellikle Esat rejiminin yardımcılarının Avrupa’ya ve Almanya’ya iltica başvurusu kisvesi altında giriş yapmaması gerektiğini vurguladı.
Merz, "Avrupa’da artık hızlı bir şekilde ortak hareket ederek Esat rejiminin suç ortaklarının, ikinci ve üçüncü kademedeki mensuplarının, kimse fark etmeden iltica başvurusu yaparak Avrupa’ya ve Almanya’ya girmesini engellememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Merz, Avrupa Birliği’nin dış sınırlarını daha sıkı şekilde kontrol altına alması gerektiğinin altını çizdi.
“Suriye’ye döneceklere 1000 Euro” önerisi
Avrupa’nın en büyük mülteci nüfusuna sahip ülkesi Almanya’da da Suriyeliler’e yönelik geri dönüş tartışmaları sürüyor.
CDU‘lu eski Sağlık Bakanı Jens Spahn, geri dönüşleri teşvik etmek amacıyla uçaklar kiralanması ve gönüllü geri dönenlere 1000 Euro destek sağlanması fikrini gündeme getirmişti.
Bu öneri, özellikle muhafazakâr kesimlerden destek bulurken, diğer siyasi partilerden eleştiri aldı.
Almanya’da 23 Şubat’ta yapılması planlanan erken seçimlerden birinci çıkması beklenen CDU/CSU’nun, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin oyunu düşürme adına, mültecileri geri göndermeyi daha fazla teşvik edeceği tahmin ediliyor.
Almanya gibi birçok Avrupa Birliği ülkesinin geride kalan hafta içinde Suriye vatandaşlarının iltica başvurularını durdurmasının ardından, Suriyeli sığınmacılara yönelik somut bir adım da Avusturya’dan geldi.
Avusturya hükümeti, ülkede yaşayan Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmelerini teşvik etmek amacıyla kişi başına 1000 Euro'ya kadar "geri dönüş primi" teklif edeceğini açıkladı.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, "Suriye şu anda yeniden inşa sürecine ihtiyaç duyuyor ve vatandaşlarının geri dönmesi önemli. Suriyeliler ülkelerine dönmek istediklerinde bu desteği alabilirler" ifadelerini kullandı.
Nehammer bu adımın, Suriye’nin yeniden inşasında yer alabilecek Suriyeli vatandaşların dönüşünü teşvik etmeyi hedeflediğini duyurdu.
Ülkedeki yaklaşık 100 bin Suriyeliyi hedefleyen program kapsamında, geri dönmek isteyen mültecilere seyahat organizasyonu ve gerekli belgelerin temininde de destek sağlanacağı ifade edildi.
Ancak Avusturya Havayolları’nın mevcut güvenlik koşulları nedeniyle Ortadoğu’ya uçuş düzenlememesi, bu planın lojistik açıdan nasıl uygulanacağına dair soru işaretleri yarattı.
Ayrıca 1000 Euroluk desteğin seyahat rotalarını finanse etmekte yetersiz kalabileceği belirtildi.
İnsan hakları örgütleri ise bu tür teşviklerin mülteciler üzerinde gönüllülük ilkesini aşan bir baskı yaratabileceğini belirtiyor.
Danimarka’da yardımlar “Geri Dönüş Yasası” kapsamında
Danimarka hükümeti ise, ülkede yaşayan Suriyeli mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine geri dönmelerini teşvik etmek amacıyla verilen yardıma dikkat çekti.
Danimarka’dan gönüllü olarak Suriye'ye geri dönen her yetişkin sığınmacı için yaklaşık 27 bin Euro ödeniyor. Çocuklar için ise kişi başına yaklaşık 6 bin 700 Euro destek veriliyor.
Bu teşvik, Danimarka’nın yürürlükteki Geri Dönüş Yasası kapsamında sunuluyor.
Sosyal Demokrat Entegrasyon Bakanı Kaare Dybvad Bek, "2015 yılından bu yana 5 bin 100’den fazla Suriyeli Danimarka’dan ayrıldı. 2019’dan bu yana ise yasal olarak oturum hakkına sahip yaklaşık 600 Suriyeli, geri dönüş yasası çerçevesinde mali destek alarak ülkelerine döndü. Yeni gelişmelerle birlikte bu tekliften daha fazla kişinin yararlanacağını umuyorum" dedi.
2024 yılı itibarıyla Danimarka’da yaklaşık 45 bin Suriyeli mülteci ve Suriyeli kökenli kişi bulunuyor. Bu nüfusun 28 bini yetişkinlerden, 17 bini ise çocuklardan oluşuyor.
Forum