Birleşmiş Milletler (BM), Suriye’de Esat rejiminin devrilmesinin ardından siyasi geçiş sürecine giren ülkeye uluslararası destek çağrısında bulundu.
BM Suriye İnsani Yardım Koordinatörü Adam Abdelmoul, Suriye'nin istikrarının sadece bölgenin değil tüm dünyanın yararına olacağını vurguladı.
Abdelmoul, Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) yetkilileriyle sürekli temas halinde olduklarını, bazı bölgelerde hala çatışmalar olsa da ülke genelinde barış ve huzur görüntüsünün hâkim olduğunu söyledi.
Abdelmoul, BM Haber’e verdiği özel mülakatta, Esat’ın ülkeyi terk etmesi sonrasında yaşanan son gelişmeler ve ülkenin geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist bir grup olarak tanımlanan Heyet Tahrir el-Şam yetkilileriyle yasal temaslarına da açıklık getiren Abdelmoul, insani yardım konusunda BM'nin, yardıma ihtiyaç duyulan bir bölgenin kontrolünü elinde bulunduran herhangi bir oluşumla iletişime girebileceğini, Suriye'nin yönetiminde fiilen sorumlu kim olursa olsun bir istisna olmaması gerektiğini savundu.
“HTŞ yetkililerine sürekli tavsiyelerde bulunuyoruz”
BM Suriye İnsani Yardım Koordinatörü Abdelmoul, ülkede insani yardım ve yeniden yapılanma ihtiyacını vurguladı. BM üst düzey yetkilisi Abdelmoul, ülkenin büyük bir çoğunluğuna hâkim olan “silahlı gurup” Heyet Tahrir el-Şam yetkilileriyle sürekli temas halinde olduklarını Suriye’nin yönetimini fiilen ellerinde bulunduran guruba, kanun ve düzeni korumaları, kapsayıcılığı sağlamaları, hastaneler gibi temel hizmetlerin çalışır durumda olmasını sağlaması tavsiyelerinde bulunarak onları teşvik ettiklerini ifade etti.
“HTŞ ile BM’nin iletişime geçmesi bu örgüte meşruiyet kazandırmaz”
Abdelmoul, Güvenlik Konseyi'nin terör örgütleri listesinde yer alan şu anda Suriye’de kontrolü elinde tutan ana grup Heyet Tahrir el-Şam ile temaslarının BM açısından nasıl işlediğiyle ilgili bir soruyu: “Buna iki şekilde cevap vereceğim. Birincisi bir avukat olarak, ikincisi ise bir BM çalışanı olarak. Her iki durumda da şunu söylemek isterim ki, terör örgütü olarak nitelendirilsin ya da nitelendirilmesin, herhangi bir BM kuruluşunun HTŞ ile temas etmesi konusuyla ilgili bir kısıtlama ya da herhangi bir yasak söz konusu değildir. Uluslararası bir örgüt olduğumuz için, herhangi bir oluşumla iletişime girerek bu örgüte meşruiyet kazandırmayız” diye yanıtladı.
Yeni yetkililerle iletişim kanallarının çok sınırlı olduğunu kaydeden BM yetkilisi, “Siyasi komiteleri aracılığıyla sadece bir iletişim kanalımız bulunuyor. Hükümet daha iki gün önce kuruldu ve bu nedenle onlara zaman tanıyoruz. Ancak onlara sürekli olarak kanun ve düzeni korumaları gerektiğini, burası çok farklılıklarla dolu bir ülke olduğu için kapsayıcılık göstermeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm siyasi ve reform süreçlerinin şekillenmesini bekleyemeyecek durumda olan insanların ihtiyaçlarına öncelik vermemiz gerektiğini vurguluyoruz. En azından hastaneleri çalıştırmak ve insanlara temel ihtiyaçlarını sağlamak için birlikte çalışmamız gerektiğini, ayrıca ihtiyacımız olan insani yardım malzemeleri ve personeli getirmek için sınır kapılarını ve havaalanlarına erişimimiz olması gerektiğini söylüyoruz. Artık hükümet onlar. Biz de küçük memurlardan en üst düzey bürokratlara kadar her düzeyde onlarla iletişim kurmanın yollarını arıyoruz. Dün Başbakan'a bir mektup göndererek kendisiyle bir görüşme talebinde bulundum” diye konuştu.
“İstikrarı sağlayamazsak IŞİD ve diğer terör grupları bu durumdan yararlanmak isteyebilir”
BM Suriye İnsani Yardım Temsilcisi Abdelmoul, Suriye’deki istikrarsızlığı önlemek için insani ihtiyaçlara odaklanılması gerektiğini belirterek “Uzun bir süredir devam eden savaş yaklaşık 17 milyon kişiyi muhtaç duruma düşürdü. Eğer insani durumu çok dikkatli ve yeterli bir şekilde yönetemezsek, bu aynı zamanda bir istikrarsızlık ortamı yaratabilir ve başta IŞİD olmak üzere terörist unsurların faydalanabileceği bir ortam sağlayabilir” uyarısında bulundu.
“HTŞ militanları kaybolan polisin görevini sürdürüyor”
Üst düzey BM yetkilisi Abdelmoul, HTŞ’ nin yönetimi ele geçirdiğinden beri polisin ortadan kaybolduğunu, HTŞ militanlarının aynı zamanda kontrolünde olan bölgelerde huzuru sağlamaya çalıştığını, ancak genel olarak, sokaklarda silahlı insanların olması ve insanların bu konuda tedirgin olmasına rağmen daha çok huzurun göze çarptığını kaydetti. Abdelmoul, iki gün önce bir grup BM kuruluşundan ve BM Güvenlik Dairesi personelinden Şam’dan Halep'e gidip gelmelerini istediğini belirterek, “Gidip geri döndüler ve bana tek bir kontrol noktası bile görmediklerini ya da herhangi bir güvenlik olayı yaşanmadığını söylediler; bu da bize insani yardım müdahalemizi artırmaya başlayabileceğimiz konusunda güvence verdi” diye konuştu.
“Devlet memurları görevlerine dönmeye başladı”
Esat rejiminin sonlanmasının ardından geçen ilk birkaç gün boyunca yaşanan korkunun polis güçleri de dahil olmak üzere birçok devlet memurunun evde kalmasına neden olduğunu belirten Abdelmoul, “Hayat en az üç veya dört gün boyunca neredeyse durma noktasına geldi. Şimdi yavaş yavaş insanlar geri dönüyor. Bazı kamu görevlileri Çarşamba ve Perşembe gününden itibaren görevlerinin başına dönmeye başladılar ve şimdi önümüzde hafta sonu var, bu nedenle bekleyip işlerin düzelip düzelmeyeceğini göreceğiz” dedi.
Abdelmoul, tüm bu gelişmeler sonrasında savaşın bazı yerlerde sürdüğünü, ülkenin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye Milli Ordusu arasında ve Deyr ez-Zor çevresindeki bazı bölgelerde Tahrir el-Şam ile Suriye Demokratik Güçleri arasında çatışmaların yaşandığını belirterek bir süre sonra bu çatışmaların da sonlanmasını umut ettiğini ifade etti.
Forum