Erişilebilirlik

ABD'de Partiler Seçim Kampanyasına Büyük Para Döküyor


ABD'de Partiler Seçim Kampanyasına Büyük Para Döküyor
ABD'de Partiler Seçim Kampanyasına Büyük Para Döküyor

1992 yılında Demokrat ve Cumhuriyetçi Partiler, seçim kampanyalarına toplam 135 milyon dolar harcamıştı. 2008 seçimlerinde iki partinin kampanya harcamaları 1 milyar 680 milyon doları buldu

Amerika’daki en pahalı konutun Beyaz Saray olduğu söylenir. Beyaz Saray’da şu an oturan Başkan Barack Obama’nın, 2008 seçimlerini kazanmak için seçim kampanyasına 750 milyon dolar kaynak bulması gerekmişti.

Amerika’daki iki siyasi parti Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti seçim kazanmak için her yıl daha fazla maddi kaynak bulmak zorunda kalıyor.

1992 yılında iki parti seçim kampanyalarına toplam 135 milyon dolar harcamıştı. 2008 seçimlerinde iki partinin kampanya harcamaları 1 milyar 680 milyon doları buldu.

Peki bu paralar ne için kullanılıyor? Heritage Vakfı uzmanı Brian Darling seçim kampanyalarının yüksek maliyetini şöyle açıklıyor: “Televizyon reklamları milyonlarca dolar tutuyor. Adayların bütün ülkeyi gezerek seçmenlerle buluşması gerekiyor. Kampanyaların yapıları, büroları, ülke çapındaki örgütlenmeleri; bütün bunların çok yüksek bir maliyeti var.”

1970’li yıllarda Amerikan Kongresi Federal Seçim Komisyonu’nu kurdu. Amacı saydamlık ve adayların sorumlu tutulmasıydı.

Komisyon Başkanı Cynthia Bauerly çalışmalarını anlatırken, “Adayların, partilerin ve kampanyaların yaptığı her şey komisyonumuza bildiriliyor. Ve bu bilgi derhal kamuoyuyla paylaşılıyor. Bütün bu bilgilere internetten erişebiliyorsunuz” diyor.

Yasalar bireylerin seçim kampanyalarına yapabileceği bağış miktarını 2500 dolarla sınırlıyor. Kuruluşlar 5000 dolar bağış yapabiliyor. Ancak işletmeler ve sendikaların yapabileceği bağış miktarının sınırı yok.

Adaylar, özel bağış toplama hakkından feragat ederse seçim kampanyası için kamu kaynaklarından yararlanabiliyor. Ancak 2012 seçimleri için kamu kaynaklarından yararlanmak isteyen aday olmadı. Herkes, sınırsız olduğu için özel kaynaklara yöneliyor.

2010 yılında Amerikan Anayasa Mahkemesi kampanyayla ilişkisi olmayan kuruluşların seçimleri bağış yaparak yönlendirebileceğine karar verdi. Siyasi Eylem Komiteleri seçimlerde çok daha etkili hale geldi. Politico gazetesi muhabiri David Levinthal açıklıyor: “Bu gruplar hakkında fazla kural yok. Sınırsız olarak para toplayabilir ve harcayabilirler. Zaman konusunda da bir sınırlamaları yok. İstedikleri gibi mesaj da verebilirler. Bir adaya istedikleri gibi destek olabilir veya muhalefet edebilirler.”

Siyasi eylem komitelerin harcadıkları para, kampanyalar tarafından harcanan parayı bile geride bırakabiliyor. Şimdi Washington’da bu örgütlerin siyasi gücü tartışılıyor. Bazıları, seçim kampanyalarına akıtılan bu sınırsız paranın olumsuz etkilerinden ciddi kaygı duyuyor.

XS
SM
MD
LG