Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Musul’u ele geçirdikten sonra Erbil’e doğru yürümesi üzerine Amerika militanlara yönelik hava harekatı düzenledi. Irak Bölgesel Yönetimi’ne yakın medya organlarında IŞİD mevzilerinin vurulduğu belirtiliyor.
Çubukçu: ABD, Kürt bölgesine ‘sizi koruyorum’ mesajı veriyor
Ortadoğu yakından takip eden gazeteci Mete Çubukçu’ya göre, ABD’nin IŞİD’e yönelik hava harekatı Başkan Obama’nın yaptığı açıklamadan sonra bekleniyordu. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Çubukçu, “Kapsamı çok geniş olamamakla birlikte harekatın bundan sonra da mevzi anlamında devam edeceğini düşünüyorum. Harekat her ne kadar bu göç edenleri, kaçmayı çalışanları korumaya yönelik bir mesaj gibi görünse de aslında Kürt bölgesine yönelik koruma mesajını veriyor” diyor.
‘ABD operasyonu Peşmerge’yle IŞİD arasında askeri gücü eşitleyebilir’
Hava harekatının IŞİD’e yönelik fiziksel zarardan öte psikolojik etkisi olduğunu belirten Çubukçu, operasyonun Kürt bölgesinde yaşayanların içine düştükleri panik havasını dağıtacağı kanısında. IŞİD’in Türkiye sınırına ulaşmasının Ankara’yı zor duruma düşüreceğini vurgulayan Ortadoğu uzmanı gazeteci, “ABD bombardımanı sürdürürse, IŞİD’in Peşmerge’ye karşı alandaki üstünlüğüne son verir. Çünkü IŞİD’in hem askeri taktik bilgisi hem de silah gücü daha fazla. Bu sayede silah gücü eşitlenebilir. PKK ve PYD’nin askeri varlığı, bugün savaşmaktan daha çok Şengal’e kaçmaya çalışanları sağ salim güvenli bölgeye ulaştırmak için koridor oluşturmaya çalışıyor. Ama bu durum çok uzun yıllardır karşıt konumlanan Kürt grupları bu vesileyle ortak düşmana karşı ilk kez bir araya getiriyor” diyor.
Dursunoğlu: ‘Hristiyan ve Yezidiler’in yurtlarından edilmesi ABD’yi harekete geçirdi’
Bir başka Ortadoğu uzmanı Alptekin Dursunoğlu ise hava operasyonunun IŞİD’e büyük bir darbe vuramayacağını düşünüyor. Yakındoğu Haber isimli internet sitesinin genel yayın yönetmeni, “IŞİD çok ciddi vahşi katliamlar yaptı. Ama Hristiyanlar ve Yezidiler’in yerlerinden yurtlarından etmesi ABD’yi kaçınılmaz olarak hamle yapmaya sevk etti. Washington yönetimi, dünya kamuoyuna insani yardım için bir şey yapıyorum mesajı vermiş oluyor” dedi.
15 Aralık 2005’te Irak’taki Sünniler’in siyasi sürecin içinde yer almasıyla 2008’de IŞİD’in tükenmek üzere olduğunu belirten Dursunoğlu, Suriye savaşının örgütü yeniden canlandırdığı iddiasında:
“IŞİD’i ihya eden Suriye oldu. Nusra’yı Suriye’ye gönderen IŞİD lideri Bağdadi’dir. Nusra’yı onlar kurdurdular. Dostlar grubunun gönderdiği silah ve mühimmatla güçlendiler. Şu anda IŞİD, Irak ve Suriye içinde Lübnan coğrafyası büyüklüğünde bir alana sahip görünüyor.”
Dursunoğlu Türk dış politikasının IŞİD’i yanlış okuduğu görüşünde. Yakındoğu Haber sitesi yayın yönetmeni, “Davutoğlu, IŞİD’in Suriye’de Esad rejimini desteklediğini söylüyordu. Şimdi ‘Irak’taki Sünni öfke patlaması IŞİD’i kuvvetlendirdi’ diyor. Bu ifadelerin ya biri ya diğeri doğru.”
IŞİD’in Libya ve Mağrip’e kadar bütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya geçirerek bir İslam devleti kurma hedefi olduğuna dikkat çeken Dursunoğlu, ‘örgüt bu amaç uğruna önüne çıkan her kesimle savaş çıkmaya hazır’ diye konuşuyor
Amed Dicle: ‘Hava harekatı IŞİD’e büyük darbe vurur’
Roj TV’de program yapan Amed Dicle de Güney Kürdistan’daki çatışmaları çok yakından takip ediyor. Bölge coğrafyasına dikkat çeken Dicle, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Eğer ABD hava harekatını ciddiyetle yaparsa IŞİD’e ciddi darbe vurur. O bölge Afganistan’daki Tora Bora dağlarına benzemiyor, vadiler yok. Her taraf çöl ve saklanacak mevzi yok. Ne IŞİD ne başka bir örgüt orada kendini koruyabilecek durumda değil’ diye konuştu.
ABD’nin tüm Kürt kamuoyuna “Ben olmasam IŞİD’e mahkum olursunuz” mesajı verdiğini belirten Dicle, KDP yanlısı medyanın toplumda artan paniği dağıtmak için günlerdir “ABD bizi kurtaracak” propagandası yaptığını ifade etti. Dicle, yıllar sonra ilk kez bir araya gelen Kürt silahlı güçleri hakkında ise şunları söyledi:
“İlk defa Kürtler birleşti bir mevzide savaşıyor. Daha önce birbirleriyle çatışıyordu. Bu durumun ABD’yi de etkilediğini düşünüyorum. Çünkü bu gruplar arasında ABD muhalifleri de var. Daha birkaç hafta öncesine dek Rojava’ya kayıtsız kalan KDP yetkilileri ‘IŞİD’e karşı savaşmayız’ diyorlardı. Kürt silahlı güçlerinin merkezileşmesi için bir trafik var. Bunun olabilirliği KDP’nin tavrına bağlı.”