İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu’nun Gezi Davası’ndan cezaevinde bulunan Hatay milletvekili Can Atalay hakkında verdiği tahliye kararını uygulamayarak dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderme kararı verdi.
Mesut Özdemir, Nihal Kara ve Murat Bircan’dan oluşan heyet kararında daha önce ilgili Yargıtay dairesinin tahliye talebini reddettiğini, her ne kadar Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun kendilerini kararı uygulamakla görevlendirmiş olsa da yeni durumda karar makamının yine Yargıtay 3. Ceza Dairesi olduğu belirtti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi kararına aykırı hareket ettiğini savunan Can Atalay’ın avukatları ise yarın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne temyiz başvurusu yapacak.
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki yargı krizinde ikinci perde mi?
VOA Türkçe’nin sabah adliyeye giderken konuştuğu Can Atalay’ın Avukat Arkadaşları grubundan Kemal Aytaç, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin topu yeniden Yargıtay’a atmasından endişe ettiğini söylemişti.
Aytaç, “Bu mesele çok yoruldu. Toplumsal bir uzlaşma da var Can Atalay konusunda. Üstelik bu çözümsüzlük iktidarı daha da yıpratacak. AYM bu sefer çok daha sert, çok daha net karar yazdı. Daha önce Yargıtay 3. Ceza Dairesi AYM’nin kararına direnmişti hatta tanımamıştı. Bu artık olmaz diyebilir miyiz? Ben diyemiyorum. Bu durum beni endişelendiriyor, korkutuyor. Yargı krizinin sürmesi Anayasa Mahkemesi’nin varlığını tartışmaya açar” dedi.
AYM’nin “hukuki meşruiyete gölge düşer” hatırlatması dikkate alınmadı
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun bugün Resmi Gazete’de yayınlanan gerekçeli kararında, “Anayasa Mahkemesi kararı yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar” yazılı Anayasa’nın 153. maddesine atıfta bulunulmuş ve AYM kararlarının uygulanmamasının bu organların hukuki meşruiyetine gölge düşürdüğü ifade edilmişti.
Genel Kurul, Atalay’la benzer durumda olan Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven hakkında AYM’nin vermiş olduğu kararlarına daha önce Yargıtay Ceza Kurulu’nun uyduğunun da altını çizerek, bu konuda tüm yargı organları bakımından “bağlayıcılık” olduğuna işaret etmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karara Can Atalay’ın avukatları ve kendisini Hatay birinci sıradan milletvekili adayı yapan Türkiye İşçi Partisi tepki gösterdi.
Avukat Deniz Özen: “Mahkeme başkanı ve üyeler suç işliyor; Yargıtay’ın bu konu ile ilgili karar verme yetkisi yoktur”
Çağlayan Adalet Sarayı önünde bulunan yaklaşık 1000 kişiye açıklamalarda bulunan Can Atalay’ın avukatlarından Deniz Özen, mahkemenin dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermesinin suç olduğunu söyledi.
Özen, “Kabul etmiyoruz, bu karar yok hükmündedir. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ikinci ihlal kararında açık açık muhatabın 13. Ağır Ceza Mahkemesi olduğu tespit edilmiş durumda. Yine aynı kararda hukuka aykırı, keyfi davranışların anayasal düzeni askıya almak olduğu tespit edilmiş durumda. Daha önce 13. Ağır Ceza suç işliyor demiştik, Başkan ve üyeler aynı suçu işlemeye devam ediyorlar. Yargıtay’ın bu konu ile ilgili karar verme yetkisi yoktur. Bu karara itiraz edeceğiz. Umuyoruz ki 14. Ağır Ceza Mahkemesi bunu bozacak ve Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu ortaya çıkacak. Türkiye’de ortalama bir yurttaşın hukuk güvencesi olduğuna dair işaret verilecek” dedi.
Erkan Baş: “Bir adım değil yarım adım geri adım atmayacağız”
Bu gece Merkez Yönetim Kurulu’nu olağanüstü olarak toplama kararı alan Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ise mahkemenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan aldığı talimatla böyle bir karar verdiğini söyledi.
Partisinin diğer iki milletvekili Sera Kadıgil ve Ahmet Şık’la birlikte açıklama yapan Erkan Baş, “Karşı karşıya kaldığımız şey bir mahkeme kararı değildir. Yaşadığımız şey bir hukuk süreci değildir. Bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık. Belli ki bu ülkede iktidarı ele geçirmiş olanlar bunu sonsuza kadar sürdürmek için her türlü hukuksuzluğu yapmaya kararlılar. Anayasa’yı ayaklar altına almaya, çiğnemeye devam ediyorlar. AYM’nin ‘yapamazsın’ dediği şeyi ‘yapmakta ısrar edeceğim’ diyenler varsa bu noktada hukuku sağlamak tüm yurttaşların ortak görevidir. Bir adım değil yarım adım bile geri adım atmayacağız. Korkuyorlar. ‘O kararı vermezseniz buradan gitmiyoruz’ dedik. Onlar da saraya sorup kararı verdiler. Saray mı büyük halk mu büyük hep beraber göreceğiz” dedi.
Can Atalay’a destek vermek için Çağlayan Adalet Sarayı önüne gelenler arasında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve sanatçı Müjdat Gezen de vardı.
Gezen, “Türkiye’de adalet küme düşe düşe bu hale geldik” değerlendirmesinde bulundu.
Forum