Anayasa Mahkemesi (AYM) Salı günü, Gezi davasından tutuklu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’a dair verdiği ihlal kararının uygulanmaması nedeniyle bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğini açıkladı.
AYM, açıklamada mahkemenin ihlal kararının gereğinin yerine getirilmediğini vurgulayarak Anayasa’nın 153. Maddesindeki “AYM kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı” hükmüne atıfta bulundu.
Kararlarının uygulanmamasının bireysel başvuru hakkının ihlali anlamına geldiğini belirten AYM, “Bireysel başvuru kararlarının uygulanmaması Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmayı anlamsız hâle getirecektir” açıklamasında bulundu.
AYM ayrıca Kasım ayında yaşanan yargı krizi için, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi, ‘Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına’ şeklinde Türk hukukunda bulunmayan bir karar vermiştir” ifadesini kullandı.
Ne yaşanmıştı?
21 Aralık’ta AYM Genel Kurulu, Atalay’ın bireysel başvurusu üzerine “Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ve Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine” karar vermişti.
Bu karar, AYM’nin yaklaşık bir buçuk yıldır cezaevinde bulunan Atalay hakkında aldığı ikinci hak ihlali kararı olmuştu.
Atalay’ın avukatlarının ilk başvurusu, 25 Ekim’de AYM’de görüşülmüş, oy çokluğuyla Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” hakkı ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkının ihlal edildiğine karar verilmişti.
Gezi davasında yargılamayı yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin ilk kararına uymamış ve dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti.
8 Kasım’da Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Atalay hakkında ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve ihlal kararına uymamıştı. Yargıda krize neden olan bu durum, AYM’nin 61 yıllık tarihine bir ilk olarak geçmişti.
AYM, Salı günkü açıklamasında, “Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesini ilgili mahkeme olarak belirlediği için Yargıtay’ın 6216 sayılı Kanun kapsamında yeniden yargılama yetki ve görevi bulunmamaktadır” ifadesini kullandı.
AYM, kararlarının bağlayıcılığının, “ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri kapsadığı gibi ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak merciin belirlenmesini de kapsadığını” vurguladı.
AYM’nin 21 Aralık’taki kararı sonrası İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, henüz bir karar almadı.
Pazartesi günü VOA Türkçe’ye konuşan Can Atalay’ın Avukat Arkadaşları Grubu’ndan Kemal Aytaç, “Biz bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karar vermesini bekliyorduk. Ancak konuştuğumuz kalem müdürü mahkemenin, gerekçeli karar gelmeden karar vermeyeceğini söyledi. Biz bugün Türkiye Barolar Birliği ve Anayasa Mahkemesi nezdinde de girişimlerde bulunduk. Anladığımız kararıyla Perşembe günkü karara muhalefet eden üyelerin görüşlerini yazması bekleniyor. Tahminimiz en geç o muhalefet kararlarının da yazılarak gerekçeli kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi” demişti.
Forum