LONDRA —
İran tartışmalı nükleer programıyla ilgili uluslararası görüşmelere dönmeye hazır olduğunu bildiriyor. Ancak Tahran Batı’nın nükleer silah geliştirdiği konusundaki korkularına meydan okurcasına uranyum zenginleştirmeye devam ediyor. Batılı ülkeler bu nedenle İran’a ekononik yaptırımları sıkılaştırdı. Amerika’nın Sesi Londra muhabiri Henry Ridgwell yaptırımların etkisini ve İran ekonomisine verdiği zararları araştırdı.
Başkan Barack Obama geçenlerde İran’ın enerji ve nakliyat sektörlerini hedef alan yeni yaptırımlar başlattı. Daha önceki tek yanlı ya da çok uluslu yaptırımlar İran’ın sanayi ve bankacılık sektörünü hedef alıyordu.
Bu önlemler İran’ın nükleer programını kısıtlamayı amaçlıyor. Batı, İran’ın hükleer silah geliştirmeye çalıştığını iddia ederken Tahran programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.
İran, Amerika, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa artı Almanya ile yeni tur görüşmelere hazır olduğunu söylüyor.
IHS Global Insight adlı uluslararası araştırma kurumunda görevli Jamie Ingram’a göre, yaptırımlar İran’ı görüşme masasına dönmeye zorluyor: “Yaptırımlar İran halkının mali yükünü arttırıyor. Ayrıca ithalatın kısıtlanması, giderek artan gıda sıkıntısına yol açıyor.”
Avrupa Birliği’nin İran ile ticareti, izin verilen mallarda bile son aylarda büyük düşüş gösterdi.
İran ile ticaret konusunda şirketlere danışmanlık yapan W Legal adlı kuruluşun yöneticisi Nigel Kushner, bunu, Avrupa bankalarının Amerika’nın gazabını çekmekten korkmalarına bağlıyor: “Amerikalılar bankalara tek bir şey söylüyor, “bunu yapmayın” diyor. Bankalar yasak olmasa bile Amerikalılar’ın dediğini yerine getiriyor. Geçenlerde bir İsviçre bankası ile konuşuyordum bana ”İran’a satılacak sağlık, insani yardım malzemeleriyle ilgili ödemeleri kabul etmek istiyoruz ama bunu yapmaktan korkuyoruz” dediler.”
Kushner, İran’ın ihtiyacı olan malları almak için Birleşmiş Milletler dışındaki yaptırımlara katılmayan ülkelere yöneldiğini söylüyor: “Bu daha çok zaman alıyor, ağır yürüyor, daha pahalıya mal oluyor. Ama İranlılar Çin ve muhtemelen Türkiye gibi yaptırımların hepsine uymak zorunda olmayan ülkelere bakıyorlar.”
Londra Üniversitesi’nde görevli uzman Ali Fethullah-Nejad yaptırımların İran’ı büyük ölçüde etkilediği görüşünde: “Mali nitelikli ve bankaları hedef alan yaptırımlar çok geniş. Ekonominin diğer sivil sektörlerini karaya vuran kasırga gibi işlemez hale getiriyor.”
Fethullah-Nejad’a göre, diplomatik çözüm bulmak için Batı’nın görüşme masasında yaptırımları pazarlık konusu yapması gerekiyor: “Ekonomik kalkınma, halkın refahı, sivil toplumun refahı açısından ülke içi ve dışındaki İranlılar yaptırımlara büyük önem veriyor. Bunlar mutlaka görüşme masasına getirilmeli.”
Uzmanlar görüşmeler yeniden başlarsa, bu kez krize çözüm bulmaktan çok kısa vadeli güven arttırıcı önlemlere ağırlık verileceğini tahmin ediyor.
Başkan Barack Obama geçenlerde İran’ın enerji ve nakliyat sektörlerini hedef alan yeni yaptırımlar başlattı. Daha önceki tek yanlı ya da çok uluslu yaptırımlar İran’ın sanayi ve bankacılık sektörünü hedef alıyordu.
Bu önlemler İran’ın nükleer programını kısıtlamayı amaçlıyor. Batı, İran’ın hükleer silah geliştirmeye çalıştığını iddia ederken Tahran programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.
İran, Amerika, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa artı Almanya ile yeni tur görüşmelere hazır olduğunu söylüyor.
IHS Global Insight adlı uluslararası araştırma kurumunda görevli Jamie Ingram’a göre, yaptırımlar İran’ı görüşme masasına dönmeye zorluyor: “Yaptırımlar İran halkının mali yükünü arttırıyor. Ayrıca ithalatın kısıtlanması, giderek artan gıda sıkıntısına yol açıyor.”
Avrupa Birliği’nin İran ile ticareti, izin verilen mallarda bile son aylarda büyük düşüş gösterdi.
İran ile ticaret konusunda şirketlere danışmanlık yapan W Legal adlı kuruluşun yöneticisi Nigel Kushner, bunu, Avrupa bankalarının Amerika’nın gazabını çekmekten korkmalarına bağlıyor: “Amerikalılar bankalara tek bir şey söylüyor, “bunu yapmayın” diyor. Bankalar yasak olmasa bile Amerikalılar’ın dediğini yerine getiriyor. Geçenlerde bir İsviçre bankası ile konuşuyordum bana ”İran’a satılacak sağlık, insani yardım malzemeleriyle ilgili ödemeleri kabul etmek istiyoruz ama bunu yapmaktan korkuyoruz” dediler.”
Kushner, İran’ın ihtiyacı olan malları almak için Birleşmiş Milletler dışındaki yaptırımlara katılmayan ülkelere yöneldiğini söylüyor: “Bu daha çok zaman alıyor, ağır yürüyor, daha pahalıya mal oluyor. Ama İranlılar Çin ve muhtemelen Türkiye gibi yaptırımların hepsine uymak zorunda olmayan ülkelere bakıyorlar.”
Londra Üniversitesi’nde görevli uzman Ali Fethullah-Nejad yaptırımların İran’ı büyük ölçüde etkilediği görüşünde: “Mali nitelikli ve bankaları hedef alan yaptırımlar çok geniş. Ekonominin diğer sivil sektörlerini karaya vuran kasırga gibi işlemez hale getiriyor.”
Fethullah-Nejad’a göre, diplomatik çözüm bulmak için Batı’nın görüşme masasında yaptırımları pazarlık konusu yapması gerekiyor: “Ekonomik kalkınma, halkın refahı, sivil toplumun refahı açısından ülke içi ve dışındaki İranlılar yaptırımlara büyük önem veriyor. Bunlar mutlaka görüşme masasına getirilmeli.”
Uzmanlar görüşmeler yeniden başlarsa, bu kez krize çözüm bulmaktan çok kısa vadeli güven arttırıcı önlemlere ağırlık verileceğini tahmin ediyor.