Rusya’nın Ukrayna işgaline karşı yaptırımlar her geçen gün artarken Putin’in yakın çevresinde yaptırımlara hedef olan oligarklardan en az biri ve binlerce Rus, Türkiye’ye sığındı. Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen Ruslar tarafından yaşamak, yatırım yapmak ve mal varlığı barındırmak açısından güvenli bir liman olarak görülüyor.
Reuters haber ajansı, konuyla ilgili inceleme haberinde bu durumun Türkiye açısından riskleri olduğunu, ABD’nin Moskova’yı geniş kapsamlı ikincil yaptırımlarla hedef alması durumunda Türk hükümetinin, bankaların ve işyerlerinin sert yaptırımlara ve cezalara maruz kalabileceğini belirtti.
Türkiye Ruslar için neden çekici?
Türkiye, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Ukrayna işgalinin kabul edilemez olduğunu söyledi, ancak ilkesel olarak yaptırımlara karşı olduğunu belirtti ve bunları yürürlüğe sokmadı.
Kur krizi ve yükselen enflasyonla karşı karşıya olan Türk ekonomisi büyük ölçüde Rus doğalgaz, petrol, ticaret ve turizminden destek alıyor.
Savaşın 24 Şubat’ta başlamasından bu yana Türkiye’ye giden Rus vatandaşlarının sayısının 14 bine yaklaştığı ve birçoğunun ABD’nin kredi kartlarını engellemesi ve diğer yaptırımlar nedeniyle yanlarında yüklü miktarda nakit taşıdığı sanılıyor. Emlakçılar Ruslar’ın birçoğunun nakit kullandığını ve bunları kripto paraya çevirerek güvenli bir yatırım olarak mülk aldıklarını belirtiyor.
Batının yaptırım listesindeki birçok Rus oligarktan biri olan Roman Abramoviç de Türkiye’yi ziyaret etti ve Abramoviç’in 1 milyar 200 milyon değerindeki iki süper yatı geçen hafta Türkiye limanlarına demir attı. Reuters haber ajansına göre oligarklar Türkiye’de daha fazla yatırım yapabilir.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, oligarkların ve Rus vatandaşlarının uluslararası hukuka göre Türkiye’de iş yapabileceklerini belirtmişti.
Batılı ülkeler ise şimdiden bir dizi oligarkın mal varlıklarına el koymuş, Rusya’nın rezervlerini dondurmuş ve Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkartmış durumda. Türkiye bu konudaki açıkları kapatması için Batı’nın baskısına maruz kalabilir. Uzmanlar batının ikincil yaptırımlarının, ana hedef olan Rusya ile iş yapan tarafları hedef alabileceğini belirtiyor.
Merkezi İstanbul’da bulunan Strategic Advisory Services kurucu ortaklarından Hakan Akbaş, insani trajedinin sürmesi ve Putin’in geri adım atmaya niyeti olmaması durumunda ikincil yaptırımların kaçınılmaz olacağını söyledi.
Akbaş, Batı’nın yaptırımlarda boşluğa neden olan ülkelere Rusya için güvenli liman olmamaları amacıyla daha fazla dikkat gösterebileceğini belirtti. Akbaş bu durumda Ankara’nın çaresiz kalacağını ve Rusya’ya karşı daha sert tavır takınması gerekeceğini kaydetti.
Bu durumun Rus müşterileri olan ve yurtdışında iş yapan Türk bankaları ve şirketlerini zor durumda bırakabileceği sanılıyor. 2020’de ABD, Maliye Bakanlığı, Türkiye Savunma Sanayii Başkanlığı’na ve Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’e, Ankara’nın Rusya’dan S-400 savunma sistemi satın alması nedeniyle yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Reuters’a göre Türkiye’nin Moskova ve Kiev arasında arabuluculuk çabaları dikkate alındığında yaptırımlara maruz kalmaktan kurtulma olasılığı da var. Rusya ve Ukrayna arasındaki barış müzakerelerinin ikinci turunun yarın İstanbul’da yapılması planlanıyor.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Ankara’nın arabulucu rolünü takdir etti, ancak ‘‘Türkiye’nin tüm yaptırımları uygulamasını çok isteriz’’ diye konuştu.
Bankalar ve şirketler nasıl hazırlanıyor?
Yeni Rus müşteri dalgasıyla karşılaşan bankalar, bazı mevduat ve transfer taleplerine direndi ve yaptırımlara karşı gelme korkusuyla kontrolları hızlandırdı.
Bu durum bazı Ruslar’ı hayal kırıklığına uğrattı. Ancak sektör, İran’ın ABD yaptırımlarından kaçmasına yardım etmekle suçlanan Halkbank’a yönelik yıllardır süren dava gibi bir durumun tekrarlanmasından kaçınıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) herhangi bir ülkenin vatandaşlarını sınırlamak için talimat vermediğini belirtti. Ancak Reuters’a konuşan üst düzey bir bankacılık kaynağı, yaptırımların yine de yeni bir risk olarak algılandığını ve firmaların savaşın başlamasından bu yana bunu görüşmek için birkaç kez biraraya geldiklerini aktardı.
Akbaş, büyük Türk şirketlerinin ve holdinglerin Rusya'da 10 milyar dolardan fazla varlığa sahip olduğunu ve Moskova'nın bu kurumlara operasyonlarına devam etmeleri ve işçilere ödeme yapmaları, aksi takdirde iflas riskiyle karşı karşıya kalacakları baskısı yaptığını belirtti.
Akbaş, Rusya’daki Türk şirketlerinin birçoğunun Batı’da daha fazla iş yaptığını ve birçok büyük ABD ve Avrupa şirketinin yaptığı gibi Rusya pazarından çıkıp çıkmamayı değerlendirebileceklerini kaydetti.
Olası yaptırımların, alışılmışın dışındaki para politikalarının ve sermaye çıkışının ardından Türkiye'nin yabancı yatırımcılar arasındaki itibarını zedeleyebileceği sanılıyor.