ABD’de seçime 12 gün kala başkan adayları Donald Trump ve Joe Biden ikinci ve son televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi. Tartışmaya Corona virüsü salgını ve seçime dış müdahale tartışması damga vurdu.
90 dakika süren tartışma programında Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden Cumhuriyetçi Başkan Trump’ı Corona virüsüyle mücadele konusunda hedef aldı.
ABD’de 220 bin kişinin virüs yüzünden hayatını kaybettiğine dikkat çeken Joe Biden, “Bu kadar fazla ölümden sorumlu olan bir kişi ABD Başkanı olarak kalmamalı. Ocak ayında bu virüsün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ancak halkla bunu paylaşmadı” dedi.
Başkan Trump ise Corona virüsü salgınıyla mücadele kapsamında yönetim olarak attıkları adımları savundu. Trump, “Virüs Çin’den geldi. Virüs benim hatam değil. Biden’ın da hatası değil. Dünya çapında etkili olan bir pandemi. Mücadele ediyoruz. Çok sağlam mücadele ediyoruz" dedi.
Adaylar arasında Eylül ayı sonundaki televizyon tartışmasından iki gün sonra Corona virüsü teşhisi konulan ve 3 gün Walter Reed askeri hastanesinde, daha sonra da Beyaz Saray'daki tıp merkezinde tedavi gören Başkan Trump virüs konusunda kendi tecrübesine değinerek, "Ben de yakalandım. Kendi tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim: Hastanedeydim. İyileştim. Bir tedavi uyguladılar. Kısa süre kaldım, çok hızlı iyileştim. Yoksa bu gece burada olamazdım. Bağışıklık kazandığımı söylüyorlar. Dört ay mı, yoksa ömür boyu mu bilinmiyor ama bağışıklığım var” şeklinde konuştu.
ABD Başkanı, “Pandemide sona yaklaşıyoruz. Virüs artık gidiyor” dedi.
Biden’dan “karanlık kış” uyarısı, Trump’tan “aşı yolda” iddiası
ABD Başkanı Trump, virüse karşı aşının hazır olduğunu ve haftalar içinde açıklanacağını söyledi.
Moderatörün, Trump’ın verdiği takvim üzerine yönelttiği “Kesin mi?” sorusuna “Hayır garanti değil ancak yıl sonuna kadar hazır olması ihtimali yüksek. Johnson & Johnson, Moderna ve Pfizer şirketlerinin çalışmaları başarılı gidiyor. Başkaları da var” ifadelerini kullandı.
Trump, “Ülkeyi kapalı tutamayız. Burası dev bir ekonomisi olan dev bir ülke. Daha önce görülmemiş bir düzeyde depresyon var, alkol, uyuşturucu var. Çare sorunun kendisinden daha kötü olamaz” şeklinde konuştu.
Biden ise, yönetim olarak bilimadamlarının sözünü dinleyeceğini bir kez daha vurguladı, Trump’ın kutuplaştırıcı yaklaşımının Amerika’nın salgınla mücadelesini engellediğini savundu.
Joe Biden kış aylarında vaka sayısının artması beklentisine değinerek, “Karanlık bir kışa girmek üzereyiz ancak Trump'ın hala kapsamlı bir planı yok” diyerek rakibi Trump’ı eleştirdi. Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden, “Virüsle yaşamayı öğreniyoruz” diyen rakibi Trump’ı “'Virüsle yaşamayı öğreniyoruz' diyor. İnsanlar virüsle ölmeyi öğreniyor” sözleriyle eleştirdi.
Anketler, Amerikalılar’ın çoğunun Başkan Trump’ın salgınla mücadelesini onaylamadığını gösteriyor. Seçim yarışının çekişmeli geçmesinin beklendiği eyaletlerden biri olan Ohio dahil olmak üzere çok sayıda eyalette bir gün içinde görülen vaka sayısında rekor artış yaşandı.
Vakalardaki artış, salgının yeniden güç kazanmaya başladığının işareti olarak görülüyor. Başkan Trump anketlerde Demokrat rakibinin gerisinde olsa da, yarışın sonucunu seçimin çekişmeli geçmesinin beklendiği eyaletlerden gelecek sonuçların belirlemesi bekleniyor.
20-22 Ekim tarihleri arasında yapılan Reuters/Ipsos anketine göre, Joe Biden rakibi Trump’tan sekiz puan önde görünüyor.
Seçimlere müdahale tartışması
Başkan adaylarına, ABD seçimlerine Rusya, İran ve Çin’in müdahale ettiğine yönelik Amerikan istihbaratının tespiti üzerinden seçimlere müdahaleyi nasıl engelleyecekleri sorusu yöneltildi.
Joe Biden, “Amerika’nın egemenliğine müdahale eden her ülke bedelini öder. Ancak kendisinin Putin’e bu konuda tek kelime ettiğini görmedim” dedi.
Başkan Trump ise Rusya’ya karşı kendisinden daha sert tavır sergileyen biri olmadığını söyledi.
Hunter Biden iddiaları
Trump seçime müdahale ve ulusal güvenliğin tartışıldığı bölümde konuyu Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın Ukrayna ilişkisi ve Moskova eski belediye başkanının eşinden 3,5 milyon dolar aldığı iddialarına getirdi.
Joe Biden ise Trump’ın iddialarına, “Yabancı bir kaynaktan tek bir kuruş bile almadım” yanıtı verdi.
Moderatör, Biden’a "Oğlunuzun iş ilişkileri etik değil miydi" sorusunu yöneltti. Biden soruya, “Oğlum Çin’den para kazanmadı. Çin’den para kazanan biri varsa o da bu kişidir” diyerek Donald Trump’ı işaret etti.
Başkan Trump televizyon tartışmasına konuk olarak Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın eski iş ortağı olan Tony Bobulinski’yi davet etti. Bobulinski, Biden ailesi ve Çin devletinin sahibi olduğu bir şirket arasındaki iş ilişkisiyle ilgili elinde kanıt olduğunu iddia etmişti.
Bobulinski Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu Senato İstihbarat Komisyonu tarafından yürütülen soruşturmada işbirliği yapmış, soruşturmada Joe Biden’ın Amerika’nın politikasını uygunsuz şekilde etkilediğine ilişkin bir bulguya rastlanmamıştı.
Biden’ın seçim kampanyası ekibi Bobulinski’nin davet edilmesini "çaresiz ve acınası bir saçmalık" olarak niteledi.
Vergi ve iş ilişkileri tartışması
Joe Biden, oğlu Hunter Biden’la ilgili iddiaları gündeme getiren rakibi Donald Trump’ı New York Times’ın Cumhuriyetçi Başkan’ın yılda yalnızca 750 dolar vergi ödediği ve Çin’de gizli bir banka hesabı olduğuna ilişkin haberler üzerinden eleştirdi.
Geriye dönük olarak vergi beyannamelerini açıkladığını belirten Biden, Başkan Trump’a “Ne saklıyorsun?” diye sordu. Çin’deki hesabını kapattığını söyleyen Trump ise muhasebecilerinin kendisine milyonlarca dolar vergiyi önceden peşinen ödendiğini söylediğini belirtti.
Trump, dört yıldır yaptığı gibi, kısa zamanda vergi beyannamesini açıklayacağını belirtti, ancak bunu ne zaman yapacağına ilişkin tarih vermedi.
Sağlık sigortası
Demokrat Parti'nin başkan adayı Joe Biden, Trump’ın Anayasa Mahkemesi'ni Obama dönemine damga vuran ve herkese sağlık sigortası erişimi sağlayan Obamacare hizmetini geçersiz kılmaya ikna etme çabalarını eleştirdi, "Halk hesaplı bir sağlık sigortasına sahip olmayı hak ediyor. Nokta" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Trump ise Obamacare olarak bilinen Hesaplı Sağlık Sigortası Yasası’nı aynı korumayı sağlayacak daha iyi bir yasayla değiştirmek istediğini söyledi. Ancak Trump yönetimi bu konuda hala kapsamlı bir sağlık sigortası planı sunmuş değil.
Dış politika
Adaylara tartışma sırasında Kuzey Kore sorusu yöneltildi. Joe Biden Cumhuriyetçi rakibini Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile görüşerek "bir haydutu muhatap almakla" suçladı. Biden, Kuzey Kore ile ancak ülkenin nükleer programını aşamalı şekilde terk etmesi halinde görüşebileceğini söyledi.
Başkan Trump ise Kuzey Kore lideriyle yaptığı görüşmeleri ve karşılıklı olarak gönderdikleri mektupları savundu. “Kim Jong Un, Obama ile görüşmek istemedi çünkü onu sevmezdi. Kuzey Kore ile savaşta değiliz. Liderlerle iyi ilişkilere sahip olmak güzel bir şeydir” dedi.
Joe Biden ise Trump’ın bu sözlerine “Avrupa’yı işgal edinceye kadar Hitler’le de iyi ilişkilerimiz vardı” yanıtını verdi.
Göçmen politikası
Meksika sınırında ailelerinden ayrılan 545 çocuğun ailelerinin bulunamadığı haberleri Amerikan medyasına yansımıştı. Tartışmada bu konu da gündeme geldi.
ABD Başkanı Trump, “Çocuklar çeteler, haydutlar ve insan kaçakçıları aracılığıyla buraya geliyor. İnsanlar ülkemize gelebilir ancak yasal yollardan” dedi.
Joe Biden ise Meksika sınırında çocukların ailelerinden ayrılması uygulamasını eleştirerek, "Bu çocuklar aileleriyle birlikte geldiler ancak ailelerinden koparıldılar. Bu durum bizi alay konusu haline getirdi" dedi.
İklim değişikliği
Tartışmada iklim değişikliği de gündeme geldi. Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden televizyon tartışmasının son bölümünde petrolden aşamalı bir şekilde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçileceğini söyledi. Petrol endüstrisinin çevreyi önemli ölçüde kirlettiğini ve zamanla petrolün yerini aşamalı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının alması gerektiğini belirtti.
Joe Biden’ın bu sözleri Trump’ın dikkatini çekti. Biden’ın sözlerini “önemli bir açıklama” diye niteleyen Trump, böyle bir adımın istihdam kaybına uğraması olası petrol üreten eyaletler açısından siyasi sonuçları olabileceği imasında bulundu, “Yani petrol endüstrisini yok edeceğini söylüyor” diyerek Teksas, Pennsylvania, Oklahoma ve Ohio eyaletlerini gündeme getirdi. Trump 2016 yılındaki seçimlerde bu dört eyaleti kazanmıştı.
Joe Biden tartışma programının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada fosil yakıtlarını yasaklamayacağını, bu yakıtların uzun süre kullanımda olacağını söyledi. Biden’ın iklim planı ABD’nin sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfıra indirilmesini öngörüyor. Ancak iklime zarar veren fosil yakıtlarının yasaklanması çağrısında bulunmuyor.
Tartışmada yeni kurallar devredeydi
Nashville’deki Belmont Üniversitesi’nde yapılan tartışmanın moderatörlüğünü NBC kanalının Beyaz Saray muhabiri Kristen Welker yaptı. Başkan adaylarının Eylül ayı sonundaki son televizyon tartışmasında birbirlerinin sözünü kesmesi nedeniyle bu tartışmada partiler üstü Başkanlık Tartışmaları Komisyonu’nun aldığı kadar gereği yeni kurallar uygulandı.
Adaylar tartışmanın ilk bölümünde moderatörün yönelttiği sorulara cevap verdikleri iki dakikalık kesintisiz sürelerini kullanırken, karşı tarafın mikrofonu kapalı kaldı. Sürecin aksamadan yürütülmesi amacıyla Trump ve Biden’ın seçim kampanyası ekibinden bir kişi, rejide sesten sorumlu görevliyi izlemek üzere sahne arkasındaydı.
Adaylar arasındaki ilk televizyon tartışmasından iki gün sonra ABD Başkanı Donald Trump’a Corona virüsü teşhisi konmuştu.
Adayların ikinci ve seçimden önceki son televizyon tartışması için alınan önlemler kapsamında, Trump ve Biden arasına sahnede pleksi bariyer kurulacaktı. Ancak son Trump'ın Corona virüsü testi negatif çıkınca, bu şeffaf plastik camın kullanılmamasına karar verildi.
Tartışmayı izlemek üzere salonda bulunan yaklaşık 200 kişiden maske takmaları istendi. Maske takmak istemeyenlerin salondan çıkarılacağı açıklandı. Tartışmayı salondan izleyen herkese Corona virüsü testi yapıldı. İlk televizyon tartışmasında Trump ailesinin bazı üyeleri tartışmanın yapıldığı salonda maskesiz oturmuştu.
Belmont Üniversitesi, 2008 yılında da Demokrat Barack Obama ve Cumhuriyetçi John McCain arasında seyircilerden soru alanan açık oturum formatında düzenlenen tartışmaya da ev sahipliği yapmıştı.
47 milyon kişi erken oy verme uygulaması kapsamında seçimden önce oylarını kullandı. Amerikan toplumunun kutuplaştığı bir ortamda yapılacak olan seçimde 2016 yılı seçim sürecinin aynı aşamasına kıyasla daha az sayıda kararsız seçmen var.