ISTANBUL —
Muhalefet: Suriye’ye askeri harekat için yeni tezkere gerekiyor
Türkiye’de hükümet askeri müdahale seçeneği üzerinde yoğunlaşıyor. Dün akşam Habertürk televizyonunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin gerekmesi halinde TBMM’ye başvurarak tezkere çıkarabileceğini söyledi. Aslında hükümetin elinde Suriye’ye sınır ötesi askeri operasyon izni veren bir tezkere bulunuyor. Akçakale saldırısından sonra 4 Ekim 2012’de toplanan TBMM, Cumhuriyet Halk Partisi ile Barış ve Demokrasi Partisi’nin muhalefetine rağmen 320 lehte oyla o tezkereyi çıkarmıştı. Bir yıl süreli tezkere, 3 Ekim 2013’e kadar kullanılması halinde yeni bir tezkere ihtiyacı oluşacak.
Davutoğlu: Elimizde askeri harekat için güçlü bir tezkere var
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bugün Karabük Valisi’yle yaptığı görüşme sonrası gazetecilerin askeri müdahale ihtimaliyle ilgili soruları üzerine tezkere tartışmasıyla ilgili Türkiye’nin tavrını açıkladı.
Davutoğlu, “Sayın Başbakan Yardımcımız, 'gerekirse böyle bir adımın atılabileceğini' ifade ediyor. Zaten elimizde Suriye'den gelen güvenlik risklerine karşı silahlı kuvvetlerimizin ve Türkiye hükümetinin her türlü tedbiri alması yönünde süresi devam eden çok güçlü bir tezkere var. Ama ihtiyaçlar daha başka bir şey gerektirirse, tabi nihai otorite TBMM'dir, TBMM'ye başvururuz ama şu anda bize verilmiş yetki var meclis tarafından” dedi.
MHP: Türkiye, Suriye politikasıyla bataklığa sürükleniyor
Ancak Milliyetçi Hareket Partisi, lehte oy vererek çıkmasına katkı sağladığı 4 Ekim Tezkeresi’nin bugün geçerli olmadığını iddia ediyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan MHP Kocaeli milletvekili Lütfü Türkan, Birleşmiş Milletler kararı olmadan Suriye’ye çok uluslu bir operasyona kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
Türkan, “bugün Suriye’ye yönelik askeri harekat için yeni bir tezkere gerekiyor. Ancak hükümet eski tezkereyi kullanmak isteyecek. Öncelikle o günkü konjonktürle bugünkü konjonktür farklı. O gün tezkerenin çıkma gerekçesiyle bugünkü gerekçe farklı. Üstelik Türkiye o günkü Türkiye değil. Tüm bu parametrelerden bakıldığında bugün o tezkerenin geçerli olmadığı aşikar” dedi. Hükümetin uyguladığı dış politikanın ciddi yanlışlar içerdiğini belirten MHP Kocaeli milletvekiline göre, “Türkiye, Suriye politikasındaki hatalarla koşar adım bataklığa sürükleniyor.”
BM şemsiyesi dışındaki bir operasyona partisinin evet demesinin mümkün olmadığını belirten Türkan, BM’den de gerekçeli kararı görmek gerektiğini söylüyor. Kocaeli milletvekili, “BM’nin hızla karar alması olanaksız. Eğer kimyasal silah kullanımı üzerinden böyle bir karar alınırsa burada şüpheler doğabilir. Çünkü kontrespiyonaj ihtimali var. Kimyasal silahı kimin kullandığı tartışmalı. Bu netleşmeden böyle bir karar olamaz” diye konuştu.
Loğoğlu: Suriye’ye askeri müdahalenin bedelini Türkiye öder
Hükümetin Suriye politikasını uzun süredir sert bir biçimde eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi de Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun yaptığı yazılı açıklamayla Suriye’ye askeri müdahaleye bir kez daha karşı çıktı. Batılı ülkelerin aceleci davranışlarının bedelini Türk halkının ödeyeceğini belirten Loğoğlu, “ Suriye’ye bir askeri müdahale bu ülkeyle sınırlı kalmayacak, bölgeye ve en çok da Türkiye’ye zarar verecektir. Halkımız Suriye’yle savaşa karşıdır ve ülkemizin meşruiyeti olmayan bir savaşa sürüklenmesine izin vermeyecektir” dedi.
Mevcut Suriye tezkeresinin Suriye’ye askeri harekat için yeterli olmadığını savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı, bu ülkede kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığını şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmeden yapılacak müdahalenin kimseye yarar sağlamayacağını belirtti.
Murat Yetkin, olası koalisyon ülkelerini yazdı
Bu arada Radikal Gazetesi’nden Murat Yetkin, dün Ürdün’de 10 ülkenin savunma bakanları ve genelkurmay başkanlarının katılımıyla askeri bir toplantı yapıldığını yazdı. Yetkin, köşe yazısında “ toplantıya katılan ülkeler, ‘Gönüllüler Koalisyonu’nun muhtemel oluşumu hakkında fikir veriyor: Bölge dışında, NATO’da etkin ülkelerden ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kanada; bölge ülkelerinden Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Katar” dedi.
Türkiye’de hükümet askeri müdahale seçeneği üzerinde yoğunlaşıyor. Dün akşam Habertürk televizyonunda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin gerekmesi halinde TBMM’ye başvurarak tezkere çıkarabileceğini söyledi. Aslında hükümetin elinde Suriye’ye sınır ötesi askeri operasyon izni veren bir tezkere bulunuyor. Akçakale saldırısından sonra 4 Ekim 2012’de toplanan TBMM, Cumhuriyet Halk Partisi ile Barış ve Demokrasi Partisi’nin muhalefetine rağmen 320 lehte oyla o tezkereyi çıkarmıştı. Bir yıl süreli tezkere, 3 Ekim 2013’e kadar kullanılması halinde yeni bir tezkere ihtiyacı oluşacak.
Davutoğlu: Elimizde askeri harekat için güçlü bir tezkere var
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da bugün Karabük Valisi’yle yaptığı görüşme sonrası gazetecilerin askeri müdahale ihtimaliyle ilgili soruları üzerine tezkere tartışmasıyla ilgili Türkiye’nin tavrını açıkladı.
Davutoğlu, “Sayın Başbakan Yardımcımız, 'gerekirse böyle bir adımın atılabileceğini' ifade ediyor. Zaten elimizde Suriye'den gelen güvenlik risklerine karşı silahlı kuvvetlerimizin ve Türkiye hükümetinin her türlü tedbiri alması yönünde süresi devam eden çok güçlü bir tezkere var. Ama ihtiyaçlar daha başka bir şey gerektirirse, tabi nihai otorite TBMM'dir, TBMM'ye başvururuz ama şu anda bize verilmiş yetki var meclis tarafından” dedi.
MHP: Türkiye, Suriye politikasıyla bataklığa sürükleniyor
Ancak Milliyetçi Hareket Partisi, lehte oy vererek çıkmasına katkı sağladığı 4 Ekim Tezkeresi’nin bugün geçerli olmadığını iddia ediyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan MHP Kocaeli milletvekili Lütfü Türkan, Birleşmiş Milletler kararı olmadan Suriye’ye çok uluslu bir operasyona kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
Türkan, “bugün Suriye’ye yönelik askeri harekat için yeni bir tezkere gerekiyor. Ancak hükümet eski tezkereyi kullanmak isteyecek. Öncelikle o günkü konjonktürle bugünkü konjonktür farklı. O gün tezkerenin çıkma gerekçesiyle bugünkü gerekçe farklı. Üstelik Türkiye o günkü Türkiye değil. Tüm bu parametrelerden bakıldığında bugün o tezkerenin geçerli olmadığı aşikar” dedi. Hükümetin uyguladığı dış politikanın ciddi yanlışlar içerdiğini belirten MHP Kocaeli milletvekiline göre, “Türkiye, Suriye politikasındaki hatalarla koşar adım bataklığa sürükleniyor.”
BM şemsiyesi dışındaki bir operasyona partisinin evet demesinin mümkün olmadığını belirten Türkan, BM’den de gerekçeli kararı görmek gerektiğini söylüyor. Kocaeli milletvekili, “BM’nin hızla karar alması olanaksız. Eğer kimyasal silah kullanımı üzerinden böyle bir karar alınırsa burada şüpheler doğabilir. Çünkü kontrespiyonaj ihtimali var. Kimyasal silahı kimin kullandığı tartışmalı. Bu netleşmeden böyle bir karar olamaz” diye konuştu.
Loğoğlu: Suriye’ye askeri müdahalenin bedelini Türkiye öder
Hükümetin Suriye politikasını uzun süredir sert bir biçimde eleştiren Cumhuriyet Halk Partisi de Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun yaptığı yazılı açıklamayla Suriye’ye askeri müdahaleye bir kez daha karşı çıktı. Batılı ülkelerin aceleci davranışlarının bedelini Türk halkının ödeyeceğini belirten Loğoğlu, “ Suriye’ye bir askeri müdahale bu ülkeyle sınırlı kalmayacak, bölgeye ve en çok da Türkiye’ye zarar verecektir. Halkımız Suriye’yle savaşa karşıdır ve ülkemizin meşruiyeti olmayan bir savaşa sürüklenmesine izin vermeyecektir” dedi.
Mevcut Suriye tezkeresinin Suriye’ye askeri harekat için yeterli olmadığını savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı, bu ülkede kimyasal silahların kim tarafından kullanıldığını şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmeden yapılacak müdahalenin kimseye yarar sağlamayacağını belirtti.
Murat Yetkin, olası koalisyon ülkelerini yazdı
Bu arada Radikal Gazetesi’nden Murat Yetkin, dün Ürdün’de 10 ülkenin savunma bakanları ve genelkurmay başkanlarının katılımıyla askeri bir toplantı yapıldığını yazdı. Yetkin, köşe yazısında “ toplantıya katılan ülkeler, ‘Gönüllüler Koalisyonu’nun muhtemel oluşumu hakkında fikir veriyor: Bölge dışında, NATO’da etkin ülkelerden ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kanada; bölge ülkelerinden Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Katar” dedi.