LONDRA —
Sosyal medya siyasette giderek daha etkili bir rol oynuyor. İtalya’daki seçimlerde komedyen Beppe Grillo’nun televizyon yerine Facebook kullanarak elde ettiği seçim zaferi günlerce konuşuldu. Uzmanlara göre, Arap Baharı’nın başlamasında da büyük rol oynayan sosyal medya, siyaseti şekillendirmeye başladı.
Beppe Grillo klasik politikacı tipinden uzak durmaya çalışıyor.
Grillo’nun “5 Yıldız Hareketi” adlı partisi son seçimlerde oyların yüzde 25’ini almayı başardı. Bu, İtalya’da bir partinin tek başına aldığı en yüksek oy oranı. Seçim öncesi Grillo onbinlerce taraftarına hayatında yeni bir döneme girdiğini söyledi: “Yeni bir döneme giriyoruz. Bunun bizi nereye götüreceğini bilmiyorum. Ama çok iyi şeyler olacağından kuşkum yok. Ben de değiştim. Hepimiz değiştik. Artık sadece bir hareket değiliz, bir toplum haline geldik.”
Uzmanlar, bu toplumun siber bir toplum olduğunu söylüyor. Grillo televizyon ve gazete gibi geleneksel kampanya platformları yerine Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları kullanmayı tercih etti. Grillo’nun sosyal medyada bir milyondan fazla takipçisi var.
Profesör Graham Meikle, Londra’daki Westminster Üniversitesi’nde sosyal medya uzmanı. Meike, “Son birkaç yıldır, 2009’da İran seçimlerinde, en son İtalya’daki seçimlerde, Wall Street’i İşgal Hareketi’nde ve Arap Baharı’nda sosyal medyanın çok etkili olduğunu görüyoruz. Bu eğilimin artması yalnızca siyasete veya politikacılara tepkinin değil, aynı zamanda medyanın siyaseti izlemedeki klasik yöntemlerine karşı tepkinin de göstergesi,” şeklinde konuşuyor.
Profesöre göre, Beppe Grillo’nun başarısı, siyasette yeni medyanın gücünü gösteren en iyi örnek: “Birçok kişi, televizyonda veya yazılı basında yeralmayan görüşlerini, sosyal medya aracılığıyla başkalarıyla paylaşıyor, onlarla iletişim kuruyor.”
İngiltere’deki bütün parlamento üyelerinin sosyal medya faaliyetlerini inceleyen Yatterbox adlı websitesinin kurucusu olan Matt Freckelton da sosyal medyanın gücünün arttığını kabul ediyor: “Parlamentoda birçok politikacının birçok tartışmadan sonra twitter veya facebook aracılığıyla seçmen kitlelerine olup bitenleri duyurduğunu görüyoruz. Bunu artık hemen hergün yaşıyoruz. Oylamayla ilgili eğilimler, oylama sonuçları, yasalaşan tasarılar, anında sosyal medyayla halka ulaşıyor.”
Sosyal medyadaki varlığı çok ses getiren parlamenterlerden biri de Douglas Carswell. Carswell, “The End of Politics and the Birth of iDemocracy” adlı kitabın da yazarı.
Carswell, “İnternet siyaseti değiştiriyor. Demokrasiyi uygulama yöntemlerimizi değiştiriyor. Farklı görüşleri savunma platformu sağlıyor, görüşlerimizi başkalarına ulaştırmamızı kolaylaştırıyor. Eskiden yalnızca siyasi partilerin yaptığı birçok şeyi, yapabilmemize olanak tanıyor. Bu sadece parlamenterler için değil, halk için de yepyeni bir imkan,” diyor.
Gözlemcilere göre, ister Arap ülkelerinin sokaklarında, ister Batılı parlamentoların koridorlarında olsun, sosyal medya kurulu siyasi düzeni değiştirme yolunda ilerliyor.
Beppe Grillo klasik politikacı tipinden uzak durmaya çalışıyor.
Grillo’nun “5 Yıldız Hareketi” adlı partisi son seçimlerde oyların yüzde 25’ini almayı başardı. Bu, İtalya’da bir partinin tek başına aldığı en yüksek oy oranı. Seçim öncesi Grillo onbinlerce taraftarına hayatında yeni bir döneme girdiğini söyledi: “Yeni bir döneme giriyoruz. Bunun bizi nereye götüreceğini bilmiyorum. Ama çok iyi şeyler olacağından kuşkum yok. Ben de değiştim. Hepimiz değiştik. Artık sadece bir hareket değiliz, bir toplum haline geldik.”
Uzmanlar, bu toplumun siber bir toplum olduğunu söylüyor. Grillo televizyon ve gazete gibi geleneksel kampanya platformları yerine Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları kullanmayı tercih etti. Grillo’nun sosyal medyada bir milyondan fazla takipçisi var.
Profesör Graham Meikle, Londra’daki Westminster Üniversitesi’nde sosyal medya uzmanı. Meike, “Son birkaç yıldır, 2009’da İran seçimlerinde, en son İtalya’daki seçimlerde, Wall Street’i İşgal Hareketi’nde ve Arap Baharı’nda sosyal medyanın çok etkili olduğunu görüyoruz. Bu eğilimin artması yalnızca siyasete veya politikacılara tepkinin değil, aynı zamanda medyanın siyaseti izlemedeki klasik yöntemlerine karşı tepkinin de göstergesi,” şeklinde konuşuyor.
Profesöre göre, Beppe Grillo’nun başarısı, siyasette yeni medyanın gücünü gösteren en iyi örnek: “Birçok kişi, televizyonda veya yazılı basında yeralmayan görüşlerini, sosyal medya aracılığıyla başkalarıyla paylaşıyor, onlarla iletişim kuruyor.”
İngiltere’deki bütün parlamento üyelerinin sosyal medya faaliyetlerini inceleyen Yatterbox adlı websitesinin kurucusu olan Matt Freckelton da sosyal medyanın gücünün arttığını kabul ediyor: “Parlamentoda birçok politikacının birçok tartışmadan sonra twitter veya facebook aracılığıyla seçmen kitlelerine olup bitenleri duyurduğunu görüyoruz. Bunu artık hemen hergün yaşıyoruz. Oylamayla ilgili eğilimler, oylama sonuçları, yasalaşan tasarılar, anında sosyal medyayla halka ulaşıyor.”
Sosyal medyadaki varlığı çok ses getiren parlamenterlerden biri de Douglas Carswell. Carswell, “The End of Politics and the Birth of iDemocracy” adlı kitabın da yazarı.
Carswell, “İnternet siyaseti değiştiriyor. Demokrasiyi uygulama yöntemlerimizi değiştiriyor. Farklı görüşleri savunma platformu sağlıyor, görüşlerimizi başkalarına ulaştırmamızı kolaylaştırıyor. Eskiden yalnızca siyasi partilerin yaptığı birçok şeyi, yapabilmemize olanak tanıyor. Bu sadece parlamenterler için değil, halk için de yepyeni bir imkan,” diyor.
Gözlemcilere göre, ister Arap ülkelerinin sokaklarında, ister Batılı parlamentoların koridorlarında olsun, sosyal medya kurulu siyasi düzeni değiştirme yolunda ilerliyor.
