NATO, güneydoğu sınırındaki istikrarsızlığın yüksekliği ve aralarında terörizmin de bulunduğu çok boyutlu tehditle karşı karşıya olunması nedeniyle Türkiye’ye yönelik ek savunma önlemleri içeren plana onay verdi. Kuzey Atlantik Konseyi (NAC), üzerinde aylardır çalışılan plana dün resmen yeşil ışık yaktı.
Planın unsurları arasında Türkiye’ye erken uyarı uçakları (AWACS) ve deniz devriye uçakları gönderilmesi yer alıyor. NATO üyelerinden onay alan planın önemli unsurlarından birini de füze hava savunma sistemleri oluşturuyor. ABD ve Almanya’nın Türkiye’deki Patriot füze savunma sistemlerini geri çekmesi üzerine bölgede sadece İspanya’ya ait bataryalar kalmıştı. Bu bataryaların görev süresi bir yıl uzatıldı.
Bu unsurlara eke olarak İtalya’dan SAMP-T tipi füze savunma sistemlerinin 2016’nın ilk yarısında Türkiye’de konuşlandırılması gündemde. Önümüzdeki dönemde bu iki ülkeye yeni ülkelerin de katılabileceği belirtiliyor. NATO ülkelerinin daha önce ABD ve İngiltere’nin yaptığı gibi Türkiye’ye ek hava unsurları göndermesi de planın bir parçasını oluşturuyor.
NATO’nun desteği sadece füze savunma bataryaları ve savaş uçaklarıyla da sınırlı kalmayacak. NATO denizden koruma sağlamak için de daimi deniz gücüne ait bazı unsurları Doğu Akdeniz’e kaydırıyor. Türkiye’nin savunmasına katkı sağlamak amacıyla Almanya ve Danimarka savaş gemisi katkısı sağlayacak. Bu ülkelere ek olarak Fransa, İspanya, Hollanda, Kanada ve Portekiz’in de aralarında bulunduğu ülkelerin çeşitli unsurlarla katkı sağlaması öngörülüyor.
Türkiye, NATO’nun en güçlü silahlı güçlerinden birine sahip. Hava unsurları açısından da üst düzey bir güce sahip olan Türkiye’ye bu yönde bir katkı sağlanması doğrudan Rusya’nın bölgedeki askeri faaliyetleriyle bağlantılı olmamakla birlikte caydırıcılık yaratma potansiyeli açısından gerekli görülüyor. Rus uçağının düşürülmesi gibi olayların tekrarlanma riskinin asgari düzeye çekilebilmesini sağlamak, duruma hakimiyet ve öngörülebilirliği yükseltmek de NATO’nun hedefleri arasında bulunuyor.
NATO yetkilileri bölgenin ihtiyaçları ve Türkiye’nin telkinleri de dikkate alınarak hazırlanan önlem paketinin hem müttefik bir ülkeyle dayanışmanın önemli bir örneği olduğuna hem de bölgenin istikrarına katkı amacı taşıdığına vurgu yapıyor.
