LONDRA —
Temmuz ayı 2008 yılından bu yana Irak’taki en kanlı ay oldu. Yaklaşık bin kişi hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Şiddet olaylarının çoğu, gittikçe artan mezhep ayrımcılığıyla bağlantılı. Uzmanlar şiddet olaylarını körükleyen diğer unsurların, Bağdat’taki siyasi çıkmaz ve iç savaş yaşayan Suriye’den gelen el Kaide militanları olduğuna dikkati çekiyor.
Yalnızca geçen hafta Pazartesi günü Irak’ta bombalı araçlarla 17 saldırı düzenlendi. En az 55 kişi öldü. Saldırılar, Bağdat ve ülkenin güneyinde yaşayan Şiiler’i hedef aldı.
Karrar Faiz, kardeşini Basra’daki bir bombalı saldırıda kaybetmiş: “Allah ya da Muhammet böyle bir şeye razı olabilir mi? Daha ne kadar bu acıyı çekmek zorundayız?”
Şiddet olayları, Irak’ta birçok bölgeyi etkiledi. Önceki hafta Kerkük’te iki bombalı araçla saldırı düzenlendi.
Militanlar ayrıca geçen ay iki cezaevine saldırdı, aralarında üst düzey El Kaide sorumlularının bulunduğu 500 mahkumu kaçırdı.
Yollardaki barikatlar artsa da güvenlik önlemlerinin yetersizliği hayal kırıklığına yolaçıyor. Fevzi Abdülkerim Iraklı bir gazeteci: “Bombalı saldırılar hala devam ediyor. Irak kan gölü haline geldi. Buna rağmen ne yazık ki, tek bir Iraklı yetkili de sorumluluğu üstlenip istifa etmedi.”
Birleşmiş Milletler rakamlarına göre Irak’ta Temmuz ayında 1057 kişi hayatını kaybetti. Örgüt, Iraklı siyasi liderleri derhal ve kararlı adımlar atarak daha fazla kan dökülmesine son vermeye çağırdı.
Londra Ekonomi Üniversitesi’nde ders veren Bağdatlı Profesör Saad Cevat, şiddet olayları arttıkça, Iraklı siyasetçilerin daha da çıkmaza girdiğini söylüyor: “Irak’ta siyasi partiler neredeyse hiçbir şey yapmıyor. Güvenlik durumuyla, insanlara hizmetle veya siyasi süreçle ilgili olsun, sürekli herkes birbirinin yakasına yapışıyor. Son dört yıldır mevcut hükümetin ne savunma ne de içişleri bakanı var. Ülkedeki asayiş sorunuysa bu bakanlıkların yetkileri altında.”
Cevat, 2008’de el Kaide’nin Irak’ta büyük çapta yenilgiye uğratıldığını hatırlatıyor. Ancak komşu Suriye’deki iç savaş, el Kaide militanlarını yeniden bölgeye çekti. Şimdi de Suriye’deki iç savaş sınırların ötesine taşıyor.
Cevat, “Son dönemlerde Hizbullah’tan ve İranlı unsurlardan yardım ve destek alan Suriye ordusu, el Kaide militanlarını geri püskürttü. Suriye’den çekilmekten başka şansları kalmayan bu militanlar, ya Irak’a ya da Lübnan’a geliyor. Bu iki ülkede şiddet olaylarının artmasının nedeni de bu.”
Buna rağmen Irak’taki şiddet olayları, 2007 yılındakinden çok daha az. O dönem ülkede neredeyse her ay ortalama 3 binden fazla Iraklı hayatını kaybediyordu.
Yalnızca geçen hafta Pazartesi günü Irak’ta bombalı araçlarla 17 saldırı düzenlendi. En az 55 kişi öldü. Saldırılar, Bağdat ve ülkenin güneyinde yaşayan Şiiler’i hedef aldı.
Karrar Faiz, kardeşini Basra’daki bir bombalı saldırıda kaybetmiş: “Allah ya da Muhammet böyle bir şeye razı olabilir mi? Daha ne kadar bu acıyı çekmek zorundayız?”
Şiddet olayları, Irak’ta birçok bölgeyi etkiledi. Önceki hafta Kerkük’te iki bombalı araçla saldırı düzenlendi.
Militanlar ayrıca geçen ay iki cezaevine saldırdı, aralarında üst düzey El Kaide sorumlularının bulunduğu 500 mahkumu kaçırdı.
Yollardaki barikatlar artsa da güvenlik önlemlerinin yetersizliği hayal kırıklığına yolaçıyor. Fevzi Abdülkerim Iraklı bir gazeteci: “Bombalı saldırılar hala devam ediyor. Irak kan gölü haline geldi. Buna rağmen ne yazık ki, tek bir Iraklı yetkili de sorumluluğu üstlenip istifa etmedi.”
Birleşmiş Milletler rakamlarına göre Irak’ta Temmuz ayında 1057 kişi hayatını kaybetti. Örgüt, Iraklı siyasi liderleri derhal ve kararlı adımlar atarak daha fazla kan dökülmesine son vermeye çağırdı.
Londra Ekonomi Üniversitesi’nde ders veren Bağdatlı Profesör Saad Cevat, şiddet olayları arttıkça, Iraklı siyasetçilerin daha da çıkmaza girdiğini söylüyor: “Irak’ta siyasi partiler neredeyse hiçbir şey yapmıyor. Güvenlik durumuyla, insanlara hizmetle veya siyasi süreçle ilgili olsun, sürekli herkes birbirinin yakasına yapışıyor. Son dört yıldır mevcut hükümetin ne savunma ne de içişleri bakanı var. Ülkedeki asayiş sorunuysa bu bakanlıkların yetkileri altında.”
Cevat, 2008’de el Kaide’nin Irak’ta büyük çapta yenilgiye uğratıldığını hatırlatıyor. Ancak komşu Suriye’deki iç savaş, el Kaide militanlarını yeniden bölgeye çekti. Şimdi de Suriye’deki iç savaş sınırların ötesine taşıyor.
Cevat, “Son dönemlerde Hizbullah’tan ve İranlı unsurlardan yardım ve destek alan Suriye ordusu, el Kaide militanlarını geri püskürttü. Suriye’den çekilmekten başka şansları kalmayan bu militanlar, ya Irak’a ya da Lübnan’a geliyor. Bu iki ülkede şiddet olaylarının artmasının nedeni de bu.”
Buna rağmen Irak’taki şiddet olayları, 2007 yılındakinden çok daha az. O dönem ülkede neredeyse her ay ortalama 3 binden fazla Iraklı hayatını kaybediyordu.
