Fransa’da, aralarında Uluslararası Af Örgütü, ASER, Attac, İnsan Hakları Birliği ve Solidaires’in de bulunduğu 8 sivil toplum örgütü, İsrail’in Filistin halkına karşı “insanlık suçları”nın durdurulması ve “muhtemel soykırım suçunun engellenmesi” için, hükümetten İsrail’e silah satışını askıya almasını istedi.
Örgütler, Paris İdare Mahkemesi’ne dosyayı “acil gündem” kapsamında ele alması talebinde de bulundu.
Paris’te Af Örgütü’nün merkezinde basın toplantısı düzenleyen örgütler, Paris İdare Mahkemesi’ne 3 ayrı dava başvurusu yaparak, Fransa'nın İsrail'e ihraç ettiği silah ve askeri teçhizatın, “işgal altındaki Gazze Şeridi'nde sivil halka karşı ciddi suçlar işlemek için kullanılması riskinin açık olduğunu” belirtti.
Dava başvurusunda Uluslararası Af Örgütü Fransa, ASER, İnsan Hakları Birliği (LDH), Tunus, Fas İnsan Hakları ve Dayanışma Dernekleri ile Fransa-Filistin Dayanışma Örgütü imzası yer aldı.
Örgütler, Fransa’nın İsrail’e silah sevkiyatına devam ederek “özellikle Silah Ticareti Anlaşması ile ilgili uluslararası kuralları ihlal ettiği”, savaş suçları da dahil uluslararası hukuk ihlallerine ortak olduğu ve “olası soykırıma suç ortağı olma riskini taşıdığı” görüşünü dile getirdi.
İsrail, Gazze'de soykırım yaptığı ya da insani hukuku ihlal ettiği yönündeki suçlamaları şiddetle reddediyor; küçük ve yoğun nüfuslu Gazze'de iktidardaki İslamcı grup Hamas'ı mağlup etmek için savaştığını kaydediyor.
ABD Başkanı Joe Biden da hafta içi yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu eleştirerek Gazze'ye insani yardımı arttırmak için yeterince çaba sarf etmediğini söylemişti.
Biden Netanyahu'yu ABD'nin savaşa vereceği desteğin sivillerin ve yardım görevlilerinin korunmasına yönelik yeni adımların hızla atılmasına bağlı olduğu konusunda uyarmıştı.
Silah Ticareti Anlaşması ve Cenevre Sözleşmesi
Derneklerin tümü, Fransa’nın silah sevkiyatına devam etmesinin, Uluslararası Silah Ticaret Anlaşması, Cenevre Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu savundu.
Cumhuriyetçi Etik Güvenlik Eylemi (Action Securite Ethique Républicaines - ASER) Başkanı Benoit Muracciole, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Fransız hükümeti, Silah Ticareti Anlaşması'nın 6. maddesinin 2. ve 3. paragrafları gereği, uluslararası taahhütlerine saygı gösterme ve bu silah veya malzemelerin soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları için kullanılabileceği durumlarda, her türlü transferi askıya almakla yükümlüdür” dedi.
Uluslararası Af Örgütü Fransa Başkanı Jean-Claude Samouiller de VOA Türkçe’ye, “Fransa, İsrail’e verdiği silah ve mühimmatların Gazze Şeridi'nde kullanılabileceği gerçeğini göz ardı edemez. Aktarılan savaş malzemelerinin miktarı ve tipi ne olursa olsun, Fransa'nın tek bir sorumluluğu var: Silah transferlerinin, ciddi insan hakları ve uluslararası insani hukuk ihlallerini gerçekleştirmek veya kolaylaştırmak için kullanılmasını önlemek” diye konuştu.
Mart ayının sonunda Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, saldırıdan bu yana Gazze'de Hamas'la savaş halinde olan İsrail'e satışı reddetmişti. Ancak araştırma siteleri Disclose ve Marsactu, “Ekim 2023'ün sonunda, Gazze'deki sivillere karşı kullanılması muhtemel makineli tüfeklere yönelik en az 100 bin parça fişeğin İsrail'e teslimine izin verildiğini” yazdı.
Üç ayrı başvuru stratejisi
Dernekler, üç farklı hukuki yaklaşım ve 3 ayrı suç duyurusu stratejisini izleyerek, Fransa'nın uluslararası taahhütlerine saygı gösterilmesini sağlamayı amaçlıyor. ASER Örgütü, ML3 kategorisindeki savaş malzemeleri (mühimmat ve mühimmat bileşenleri) için İsrail'e verilen ihracat lisansının askıya alınması talebiyle Paris İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
Uluslararası Af Örgütü (AI) Fransa ise, ML5 (ateş kontrol ekipmanı) ve ML15 (görüntüleme ekipmanı) kategorilerindeki savaş malzemelerine ilişkin ihracat lisanslarının askıya alınmasını talep etti.
Aralarında Fransa Filistin Dayanışma Derneği'nin de bulunduğu altı örgütün avukatı Vincent Brengarth, basın toplantısında, “Fransa'nın bugün müdahale ettiği ve silah sağladığı koşullar konusunda aşırı bir belirsizlik var. Bu nedenle İsrail'e savaş malzemesi ihracatına ilişkin tüm lisansların askıya alınmasını talep ediyoruz” bilgisini ekledi.
Avukat William Bourdon da, “Silah tedarikinin oluşturduğu suç ortaklığı eylemleri soykırımı önleme yükümlülüğünün tam tersidir” diye konuştu.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail sınırını aşarak yaptığı saldırılarda İsrail rakamlarına göre 1200 kişi ölmüş, 200’den fazla kişi de rehin alınmıştı. İsrail’in 7 Ekim’in hemen ardından Gazze Şeridi’ne başlattığı misilleme saldırılarında ise şimdiye kadar çoğu çocuk ve kadın 33 bin kişi öldü ve 2,3 milyonluk nüfusun neredeyse tamamı yerinden edildi.
Macron aynı anda silah fabrikası temeli attı
Sivil toplum örgütleri Paris’te Fransa’nın İsrail’e silah satışını durdurması için düzenlediği basın toplantısı sırasında, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, ülkenin güneybatısındaki Dordogne bölgesinde, barut ve patlayıcı üretiminde Avrupa lideri Eurenco’nun Bergerac fabrikasını ziyaret etti.
Rusya-Ukrayna savaşının dünyada tetiklediği yeni silahlanma politikaları savunma sanayine olan taleplerde patlama yaratırken, dünyanın en büyük ikinci silah satıcısı durumuna yükselen Fransa, artan talep karşısında silah üretim kapasitesini arttırıyor.
Macron, fabrika ziyareti sırasında, yeni “top mermisi barutu” üretim hattı inşaatının ilk tuğlasını koydu. Savunma ve maliye bakanları ile fabrikayı ziyaret eden Macron, savunma konularında Fransa’nın egemenliğini koruması için “savaş ekonomisine geçtiklerini” açıkladı.
Silah sanayisi temsilcileriyle de biraraya gelen Macron, koşullar karşısında Fransa’nın savaş ekonomisine geçebilmesi için üretimin artması gerektiğini söyledi. Macron, açılıştan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, “Dünya değişiyor ve biz de jeopolitik, jeostratejik değişimlere uyum sağlayabilmek için daha fazla üretmeliyiz. Acil, hızlı, güçlü, kitlesel çaba göstermemiz lazım ama aynı zamanda sürdürülebilir uzun vadeli planımız da olmalı. Savaş yarın bitse bile bahsettiğimiz dünya durmayacak, çünkü Rusya'da büyük bir silahlanma var ve Avrupa'nın her yerinde askeri harcamaların arttığını görüyoruz, bu siparişleri de arttırıyor. Şimdi yeniden savunma sanayimizi kendi ülkemize getiriyoruz ve üretimimizi arttırıyoruz. Stratejimiz çok net. Vergileri indireceğiz, yeniden ülkemize getireceğiz ve iş imkanı yaratacağız” dedi.
Barut ve patlayıcılarda Avrupa lideri olan Eurenco, top mermilerinin itilmesi için gerekli olan barut üretimi için 2025 yılında faaliyete geçilecek yeni bir fabrika kuruyor. Bu fabrikanın yılda 1200 ton barut üretme kapasitesine sahip olması planlanıyor.
Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana, yeterli sipariş gelmemesi nedeniyle 2007 yılında sökülen fabrika, Ukrayna'daki savaşla bağlantılı "barut ve patlayıcılara yönelik güçlü talep" nedeniyle yeniden, daha güçlü üretim kapasitesiyle faaliyete geçiyor. Fabrika, son 6 ayda, 2030 yılına kadar 1,2 milyarı geçen siparişler aldı.
Forum