Erişilebilirlik

Belçika'dan Bir Garip "Tanıma"


Belçika Federal Meclisi, hükümeti oluşturan koalisyon partilerinin hazırladığı 1915 olaylarıyla ilgili kararı yoğun tartışmaların ardından kabul etti.
Belçika Federal Meclisi, hükümeti oluşturan koalisyon partilerinin hazırladığı 1915 olaylarıyla ilgili kararı yoğun tartışmaların ardından kabul etti.

Belçika Federal Meclisi, 1915 olaylarının doğrudan "soykırım" olarak tanındığı vurgusuna yer verilmeyen, atıfla tanıma yaklaşımının devreye sokulduğu bir kararı kabul etti.

Belçika Başbakanı Charles Michel, 18 Haziran’da hükümeti adına yaptığı açıklamada 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıdıklarını dile getirirken hükümeti oluşturan koalisyon partileri tarafından hazırlanan ve Belçika Federal Meclisi’nde “0” oya karşı 124 oyla kabul edilen konuya ilişkin kararda “doğrudan tanıma” vurgusu yer almadı. Muhalefet partilerinin “doğrudan tanıma” vurgusunu metne dahil etme çabaları çoğunluğu oluşturan koalisyon partilerine takılınca metinde sadece 18 Haziran açıklamasına atıfla yetinildi.

Hükümet kanadı bu atfın yapılmasının tanıma anlamına geldiğini belirtip metni yeterli bulurken muhalefetin kabul edilen kararın “resmi tanıma” olmadığını savunması Belçika açısından muğlak ve “üstü kapalı tanıma” olarak nitelendirilebilecek bir durum oluşmasına neden oldu.

Koalisyon partilerinin muhalefetin değişiklik önergelerine rağmen kararın başlığının “Ermeni soykırımının tanınmasına ilişkin karar” yerine “Ermeni soykırımının 100. yılının anılmasına ilişkin karar” şeklinde bırakılmasını tercih etmeleri de dikkat çekti.

Türkiye’ye 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıma çağrısı yapan kararın en dikkat çeken unsurlarından birini “Osmanlı İmparatorluğu Ermenilerinin yaşadığı dramdan bugünkü Türkiye’nin tarihi ve ahlaki olarak sorumlu tutulamayacağı” vurgusu oluşturuyor.

Karar bir yandan bu konunun en çok tartışıldığı Avrupa Birliği ülkelerinden olan Belçika’nın 1915 olaylarına “soykırım” deme ihtiyacını diğer yandan da Michel’in hükümeti adına “soykırımı” tanıdığını açıklamasının ardından çok sert tepki gösteren Türkiye’yle köprüleri tamamen atmama çabasını yansıtıyor.

Belçika Federal Meclisi’nde çoğunluğu oluşturan koalisyon partilerinden ayrılıkçı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) parlamenterlerinden Peter De Roover, Valon liberal parti Reformcu Hareket (MR) üyesi Denis Ducarme, Flaman liberal Open Vld üyesi Tim Vandenput ve Flaman Hristiyan demokrat parti CD&V üyesi Sarah Claerhout tarafından kaleme alınan belgede insanlığa karşı tüm suçlar ile soykırımların kınanması ve tüm inkarcılık girişimlerinin kesin tavırla reddedilmesi isteniyor.

Karar tasarısında, Türkiye’nin olayların 100. yılı olmasının yarattığı önemli fırsattan yararlanıp özellikle arşivlerini açarak “Ermeni soykırımını” tanımak için geçmişiyle yüzleşme doğrultusunda yeni çabalar göstermeye ve böylelikle Türk ve Ermeni halkları arasında gerçek bir barışma yolunun açılmasına teşvik edilmesi isteniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun empati mesajları ile Osmanlı Ermenileri’ne yönelik olarak güç kullanıldığı yönündeki açıklamaların olumlu bir ilerleme olarak değerlendirilmesi talebi de metinde yer alıyor.

Ermenistan ve Türkiye’nin Avrupa uluslarının barışmasını örnek almaya teşvik edilmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için çalışan sosyal nitelikli organizasyonların inisiyatiflerine destek olunması çağrılarının yer aldığı metinde, iki ülke arasında imzalanan protokollerin koşulsuz onaylanmasının ve sınırların açılmasının ısrarla teşvik edilmesi talep ediliyor.

“Soykırım” konusu Belçika’da oldukça sık tartışılan bir konu olmakla birlikte resmen tanıma doğrultusunda adım atılmamıştı. Belçika Senatosu, 1998’de tanıma konusunda bir kararı kabul ederken ülkenin kuzeyindeki Flaman Parlamentosu da 22 Nisan’da aynı yönde bir adım atmıştı. Başbakan Michel’in hükümet adına 18 Haziran’da yaptığı “1915-1917 arası Osmanlı İmparatorluğu’nun son hükümeti tarafından işlenen trajik olayların soykırım olarak görülmesi gerektiği” yönündeki tanıma açıklaması gibi Federal Meclis’te alınan karar da Türkiye-Belçika hattında gerginliğe yol açma potansiyeline sahip.

XS
SM
MD
LG