AB ve NATO’nun ‘küçük ancak stratejik’ üyesi Slovakya’da Cumartesi günü yapılan seçimlerde, Ukrayna'ya yardıma karşı çıkan, popülist parti lideri, eski Başbakan Robert Fico, seçimlerde beklenenin de ötesinde bir zafer elde ederek birinci parti olmayı başardı.
Avrupa Birliği ve NATO’nun Rusya yanlısı popülist liderine benzetilerek "solcu Orban" olarak tanımlanan eski komünist Robert Fico ve partisi Smer-SD, Cumartesi günkü parlamento seçimlerinden zaferle çıktı. Smer-SD lideri Robert Fico, 2006 ile 2018 yılları arasında bu görevi iki kez üstlendikten sonra yeniden başbakan olmak için güçlü bir konumda.
Fico ve partisi; Covid salgını, Ukrayna krizi, ekonomik kriz derken, 2020’den bu yana 3 yılda, birbirini takip eden 3 ayrı hükümet oluşumuna sahne olan ülkede, hükümet krizlerinin damga vurduğu çalkantılı bir dönemini de noktalıyor.
Slovakya’da 2018 yılında, Başbakan Fico’nun İtalyan mafyasıyla bağlantısı bulduğunu açıklamasının ardından gazeteci Jan Kuciak ve nişanlısının öldürülmesinden sorumlu tutulan Robert Fico, ülkedeki sert sokak gösterilerinin ardından istifa etmek zorunda kalmıştı. İstifasından 5 yıl sonra, yeniden ön kapıdan siyasete dönüş yapan eski Başbakan, 150 sandalyenin bulunduğu Slovakya parlamentosunda 79 salt çoğunluğu elde edemedi. Ancak, yüzde 23 oy, Fico’ya koalisyon hükümeti kurma konusunda avantajlı bir konum sağlıyor.
Koalisyon ortakları, son seçimde parlamentoya girmeyi başaran 7 parti arasından kurulacak. Smer-SD yüzde 23 ile birinci gelirken; Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Michal Simecka'nın liderliğindeki merkez İlerici Slovakya Partisi’nin oyları yüzde 18’de kaldı. Fico 2018'de hükümet başkanı olarak istifa ettiğinde, eski yardımcısı Peter Pellegrini liderliğindeki HLAS-SD yüzde 15,43, Olano yüzde 9,34, Hıristiyan Demokrat Hareketi KDH yüzde 7,14, Özgürlük ve Dayanışma Partisi liberal SaS yüzde 5,64 ve Slovak Ulusal Partisi SNS, yüzde 5,8 oranında oy aldı.
“Solcu Orban”
Slovakya’daki bu gelişme Macaristan’ın milliyetçi Başbakanı Viktor Orban'ın engellemeleri nedeniyle zaten son derece karmaşık hale gelen AB’nin yönetimini daha da olanaksız hale getirecek. Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi olan 5,5 milyon nüfuslu bu ülkede yapılan oylama, Slovakya'nın Batı yanlısı çizgisinde mi kalacağı yoksa Rusya'ya mı daha fazla yöneleceğinin belirleyicisi olarak görülüyordu. Sonuçta korkulan oldu ve Ukrayna, Macaristan ve Polonya’ya sınır olan Slovakya, seçimini 59 yaşındaki “solcu Orban” dan yana yaptı.
Ülkede son derece tartışmalı, “dezenformasyonlar ve deep-fake karalamalarla” geçen seçim kampanyası boyunca, Fico, Ukrayna'ya askeri yardıma son verilmesini, çünkü bunun “yalnızca çatışmayı uzatmasından başka bir işe yaramadığını”, Avrupa Birliği'nin silah sevkiyatını artırarak çatışmanın tırmanmasını körüklediğini savundu. “Avrupa'ya Rusya'dan daha fazla zarar veren yaptırımlara” karşı çıkılmasını istedi. Moskova ile “ilişkilerin normalleştirilmesinden” yana olduğunu savundu. ABD'nin Slovakya'da askeri üsler işletmesine izin veren güvenlik düzenlemelerini de gözden geçireceğini söyledi.
Robert Fico, Pazar günü gazetecilere verdiği demeçte, "Slovakya ve halkının Ukrayna'yla ilişkilerinden daha büyük sorunları var" dedi. Ukrayna'nın "herkes için büyük bir trajedi" olduğunu sözlerine ekleyen Fico, "daha fazla cinayetin kimseye faydası olmayacağı için barış görüşmeleri yapılması" çağrısında bulundu.
Robert Fico'nun kampanyasına, dış politikanın yanı sıra, LGBTQ+ topluluğuna ve göçmenlere karşı kullandığı sert üslup da damgasını vurdu.
Pek çok analist Robert Fico’nun, Slovakya'nın dış politikasını Macaristan Başbakanı Orban'a benzeyecek şekilde kökten değiştirebileceğini ve AB içinde Orban'la iş birliği yaparak anti-liberal bir eksen kurmaya çalışmasını bekliyor. Robert Fico da, Slovakya'nın dış politika yönünün değişmeyeceğini, çünkü "doğal olarak AB üyesiyiz” diyerek güvence vermeye çalışsa da, hemen arkasından eklediği "Bu tabii ki AB içinde hoşlanmadığım şeyleri eleştiremeyeceğim anlamına gelmiyor" sözü de Avrupa’daki endişeleri artırıyor.
"Zelenski’nin küstah jesti"
Rusya yanlısı Robert Fico'nun hükümeti kurarak Brüksel’e geri dönmesi, AB kadar NATO’yu da endişelendiriyor. Fico’nun muhtemel dönüşü, özellikle oybirliği gerektiren konularda AB Konsey'inin işleyişini karmaşıklaştıracak. Bunun ilk adımı da, Avrupa bütçesinin revizyonunda görülecek. Komisyon, özellikle Ukrayna'ya 2027 yılına kadar 50 milyar Euro’luk mali destek teklifinde bulundu.
AB yönetimi, Volodimir Zelenski ile Robert Fico arasındaki zor ilişkiden de endişe ediyor. Ukrayna tahılının Avrupa pazarına girmesiyle, Slovakya; Polonya ve Macaristan ile birlikte tahılın kendi sınırlarına girmesini bloke etmiş, buna karşın Zelenski bu 3 ülkeyi Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet etmişti. Bunun üzerine en büyük müttefiki Polonya’yı kaybeden Zelenski’nin Slovakya ile de ilişkileri kötüleşti. Robert Fico'ya göre, Zelenski’nin bu jesti “Kiev'in küstahlığını” gösteriyor.
Ukrayna’ya destek konusunda Macaristan, Polonya ve ardından Slovakya’nın da listeye eklenmesi, NATO’nun da dikkatle izlediği bir gelişme. Üstelik Brüksel’deki bu iki kurum, yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri için başlayan kampanyada, yeni hükümetlerin de bu 3 ülkeye eklenmesinden korkuyor.
Smer lideri, kampanya boyunca "Mümkünse Ukrayna’ya yardım edelim, ancak Slovakya'nın çıkarları önce gelir" diyerek Slovak çiftçisinin oylarını kendisine çevirdi.
AB’nin korktuğu bir başka dosya da halen üzerinde uzlaşılamayan yeni Göç Reformu. Robert Fico "Eğer AB bir çözüm bulamazsa, göçmenlere karşı güç kullanacağız" diyor.
Milliytçilerle işbirliği yapabilir
İktidara yabancı olmayan Robert Fico, Brüksel'in tanıdığı, iktidara yabancı olmayan bir isim. AB ve NATO üyesi olan, 5,5 milyon nüfuslu ülkesinde iki kez (2006-10 ve 2012-18) Başbakanlık yaptı.
Önce, 1990 yılında kurulduğunda Komünist Parti'nin; ardından da Demokratik Sol Parti'nin (SDĽ) üyesi oldu. Bakanlık görevinden 1998'de alındıktan sonra, sonunda SDL'yi bünyesine katarak kendi partisi Smer'i kurmaya karar verdi.
Smer-SD, yüzde 23 oy oranıyla Parlamentodaki 150 sandalyeden 42'sini kazandı ve bu nedenle çoğunluğu elde etmek için koalisyon ortaklarına ihtiyacı var. Seçim sonuçlarının yarattığı yeni aritmetiğe göre, 2020 yılında Smer'den ayrılan Hlas-SD, 27 sandalyeyle potansiyel bir ortak.
İki parti, 79 sandalyelik parlamento çoğunluğu için ihtiyaçları olan 10 sandalye kazanan Slovak Milliyetçi Partisi (SNS) ile bir araya gelebilir. Robert Fico, kendisi gibi Ukrayna'ya askeri yardıma karşı olan SNS ile daha önce iki kez ülkeyi yönetmişti.
Yeni hükümet, 2020'den bu yana iktidarda olan, üç yılda üç kez değişen ve Ukrayna'ya önemli miktarda askeri ve insani yardım sağlayan merkez sağ koalisyonun yerini alacak.
“Fico kazandı ama ülke ona ait değil”
Robert Fico’nun seçimleri yeniden kazanması yalnızca Brüksel’de değil, ülke medyasında da endişe içeren yorumlara yol açtı.
Ülkenin önde gelen günlük gazetesi SME’nin Genel Yayın Yönetmeni Beata Balogova da, "Fico artık aşırılıkçı seçmen gruplarını hedef alıyor. STK'lara, LGBT bireylere, ABD'ye düşmanlığıyla ve Putin'in Rusya'sına duyduğu sempatiyle onlara hizmet ediyor, neo-faşistlerin ve milliyetçi SNS partisinin desteğiyle ülkeyi yönetmeyi dışlamıyor" yorumunu yaptı.
Slovakya’nın bağımsız gazetelerinden Dennik N, seçmenin 2002’den bu yana rekor oranda (yüzde 68,5) sandığa gitmesine rağmen Fico’nun kazanması konusunda okurlarına güvence vermeye çalışarak, "Bu dünyanın sonu değil. Fico kazandı ama bu ülke ona ait değil. Kaybeden demokratik Slovakya’dır. Kimin bu sonuçtan sorumlu olduğunu analiz etmenin zamanı henüz gelmedi" yorumunu yaptı.
Forum