Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk, kapatma kararının "hukuki değil, siyasi bir karar" olduğunu savundu.
Demokratik sürecin devam edeceğini söyleyen Ahmet Türk, "Demokratik siyaseti önemsiyoruz. Grubumuz fiili olarak parlamentodan çekilmiştir, çalışmalara katılmayacaktır. Ama umut ediyorum ki herkes bugünü yarını, geleceği yeniden düşünür" diye konuştu.
Türk, "kan kanla, şiddet şiddetle temizlenmez" dedi ve barış çağrısında bulundu. Türk, "Ama bugün bakıyoruz ki barışı isteyenler terörist ilan ediliyor" diye konuştu.
Ahmet Türk, daha önce kapatma davasıyla karşı karşıya kalmış iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) bu süreçte sessiz kalmasını da eleştirdi. Türk, "AKP, kendisi için demokrat parti" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi, dün, DTP'nin “Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü aleyhindeki eylemlerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle temelli kapatılmasını kararlaştırdı. Oybirliğiyle alınan kararda, Mahkeme, 37 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirirken; Genel Başkan Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk'un milletvekilliğinin düşürülmesini kararlaştırdı.
Kapatma Kararına Tepkiler
Kapatma kararına uluslararası toplumdan farklı tepkiler geldi.
Avrupa Birliği Dönem Başkanı İsveç, alınan karardan duyulan kaygıyı dile getirirken siyasi parti kapatmanın, itidalle kullanılması gereken olağanüstü bir tedbir olduğunun altını çizdi.
Avrupa Birliği Komisyonu ise karara sessiz kalmayı tercih etti. Komisyon sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, kararın bütün boyutlarıyla inceleneceğini, bu nedenle şu aşamada açıklama yapmayacaklarını söyledi.
Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre, kararı “demokratik açılımın sabote edilmesi” olarak yorumladı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten de karardan büyük üzüntü ve aşırı düzeyde endişe duyduğunu belirterek “Bu demokratik açılımı felç edecektir. Yetkililere bir an önce yargı reformu yapmaları çağrısında bulunuyorum” dedi.
Öte yandan Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepkisi daha temkinli oldu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kararın Türkiye'nin 'iç meselesi' olduğunun altı çizildi ve ayrıntıları hakkında yorum yapılmayacağı açıklandı.
Bununla birlikte açıklamada, "Türkiye'nin demokratik sisteminin tüm vatandaşları için siyasi özgürlükleri genişletmeye devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu özgürlüklerin kısıtlanması yönündeki önlemlerin ihtiyatla alınması gerekir," denildi.