Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta sonu katıldığı bir etkinlikte söylediği “Bu seçim benim son seçimim” sözü günlerdir tartışılıyor.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan buna benzer bir söylemi daha önce de kullanmıştı. Erdoğan, 15 Temmuz 2012’de partisinin Eskişehir İl Kongresi’nde “Dördüncü ve son kez genel başkanlığa aday oluyorum. Bu ülkeye öyle yöneticiler geldi ki oturdukları koltukları tapulu malları gibi gördüler. Biz, bu anlayışı elimizin tersiyle ittik ve itiyoruz” demişti.
Erdoğan dediğini de yaptı, 27 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmeden bir gün önce AK Parti Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Ancak 27 Mayıs 2017’de Binali Yıldırım’ın yerine yeniden genel başkan seçildi. Erdoğan, böylelikle İsmet İnönü’den sonra Cumhurbaşkanlığı ve parti liderliğini üstlenen ilk isim oldu.
Sosyal medyada paylaşılan yorumlarda Erdoğan’ın daha önce iki kez daha “son seçimim” dediğine ilişkin bazı değerlendirmeler yer aldı.
Erdoğan 2009’da dediği “son kez milletvekili olacağım” sözlerine sadık kaldı ve 2014’te Cumhurbaşkanı seçildi ve bir daha milletvekilliğine dönmedi.
2022’de Samsun’da söylediği “2023'te milletten kendi adımıza son kez istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz” sözleri de şu an için doğruluğunu koruyor.
Dr. İsmet Akça: “AKP adayı zayıf kaldı, Erdoğan kendi cenahını toplamaya çalışıyor”
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan, neden şimdi kendisinin son seçimi olduğu yönünde yeniden güçlü bir vurgu yaptı?
Siyaset bilimci İsmet Akça, iktidar partisinin Cumhur İttifakı adayı olarak İstanbul’a sunduğu eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un kendisinden beklenen performansın çok gerisinde kalmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeni çözüm arayışına yönelttiği kanısında.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Dr. Akça, “Erdoğan’ın şahsında yoğunlaşmış siyaset anlayışı partide kadro sıkıntısı yaratıyor. AKP görüldüğü üzere 31 Mart için güçlü adaylar bulamadı. Bu sıkışmışlık hali Erdoğan’ı yeni çözümler bulmaya zorluyor” diyor.
Erdoğan’ın geçen yıl 28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini aldıktan sonra ilk sözlerinin "İstanbul’u geri alacağız" olduğunu hatırlatan Dr. Akça, “Bu seçim büyük ölçüde İstanbul üzerinden dönüyor. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde Kılıçdaroğlu İstanbul'da iki turda da Erdoğan’dan fazla oy aldı. Ama bu kez hem İYİ Parti’nin adayı var hem Saadet’in hem de DEM Parti’nin. Normal şartlarda AKP’nin önde olması gerekirken adayının zayıflığı nedeniyle geride kaldığı araştırmalara da yansımış durumda. Erdoğan bu çıkışlarla zevahiri kurtarmaya, kendi cenahını toplamaya çalışıyor” sözleriyle durumu değerlendirdi.
“Erdoğan sıkışıklığı dava ve duygusal tonda konuşmayla aşmak istiyor”
Siyaset bilimci İsmet Akça, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı etkinlikte yaptığı konuşmada sarf ettiği “Tüm İslam dünyasının gözleri Türkiye'de. Türkiye'de ne olacak, AK Parti'nin bu seçimlerden alacağı netice ne olacak?” sözleriyle de “dava” mesajı verdiği görüşünü dile getirdi.
Bu mesajı vermek için ağırlıklı olarak İslami gençlere hitap eden TÜGVA’yı (Türkiye Gençlik Vakfı) seçmesine dikkat çeken Dr. Akça Erdoğan’ın bu çıkışının retorik kalacağını düşünüyor.
İsmet Akça, “Erdoğan bu seçimi ikinci kez İmamoğlu’na kaybetmek istemiyor. Son seçimler AKP’den memnun olmayan alt sınıfların ve gençlerin farklı arayışlara yönelmekte olduğunu ortaya koyuyor. Üstelik Yeniden Refah gibi bir başka Milli Görüş partisinin seçenek olabileceği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı bu sıkışıklığı İslamcı dava vurgusu ve duygusal tonu yüksek konuşmasıyla aşmaya çalışıyor” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce de benzer çıkışları olduğunu ancak siyasete devam ettiğini anımsatan Dr. Akça, “Bence bu kez de bu sözler retorik bir çıkıştan fazlası değil. Kaybetmek onun siyaset lügatında yok. Kopan seçmenleri geri döndürmeye çalışıyor, mutlaka yeni hamleleri de olacaktır” değerlendirmesini yapıyor.
İhsan Aktaş: “Bu duygusal açıklama partiye de bir uyarı oldu”
Uzun yıllardır AKP’yi yakından izleyen GENAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışıyla AK Parti örgütünü ve adaylarını uyardığını; bu uyarısından da sonuç aldığını ifade ediyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Aktaş, “Siyasette toplumsal psikolojiyi yönetmek çok önemlidir. Tayyip Bey’in toplum üzerinde etkisi var. Bu duygusal açıklama çok çabuk duygusal bir etki oluşturdu. Partiye de bir uyarı oldu. Yıllardır seçimlerde Erdoğan partisini taşıyor. Şimdi onlarda ‘gölgede aslan gözüküyorsunuz, taşın altına biraz daha fazla elinizi sokun’ demiş oldu. Çünkü bugüne kadar parti onun rüzgarıyla sonuç aldı. Erdoğan’ın bu gücü alt kadroları bire bir mücadele konusunda yavaşlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ağırlıklı olarak onlara konuştu” dedi.
“Erdoğan sahaya çıkmaktan hiç çekinmedi, yine İstanbul’da çok etkili kampanya yapacak”
İstanbul’la ilgili yaptığı son araştırmada Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu’nun başa baş gittiğini; Üsküdar ve Sancaktepe’de CHP’nin AK Parti’yi, Büyükçekmece ve Küçükçekmece’de ise AK Parti’nin CHP’yi zorladığını gördüğünü söyleyen GENAR Başkanı’na göre, son sözü söylemek için Erdoğan mutlaka İstanbul’da sahaya inecek.
Erdoğan’ın hiçbir zaman sahaya inmekten çekinmediğine dikkat çeken İhsan Aktaş, “7 Haziran 2015’te aslında genel başkanlıktan ayrıldığı için biraz zorlansa da yine bir biçimde meydanlardaydı. ‘Ben gitmeyeyim, gözükmeyeyim. Tarafsız insanlar daha çok oy versin’, bu görüş onun siyaset anlayışına taban tabana zıt. Zaten AK Parti’de en yüksek kapasitede destek alan kişi 2002’den beri hep Erdoğan” diyerek Erdoğan’ın yine İstanbul’da etkili bir kampanya yapacağı öngörüsünü dile getirdi.
AK Parti kurmayları Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesinde engel olmadığı kanaatinde
Erdoğan’ın “bu son seçimim” çıkışı sonrası iktidar partisinden pek çok isim Cumhurbaşkanı’nın yeniden aday olabileceğine ilişkin paylaşımlarda bulundu.
Eski Adalet Bakanı ve TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, sosyal medya platformu X’ten yaptığı bir paylaşımda Anayasa’yı işaret ederek erken seçime gidilmesi halinde Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini vurguladı.
28 Mayıs’taki seçimlerden sonra Adalet Bakanlığı görevini üstlenen Yılmaz Tunç da, “Anayasamızın 101. maddesine göre Cumhurbaşkanı 5 yıllığına seçilir ve 2 dönem seçilebilir. Ama 116. maddenin 3. fıkrasında da eğer TBMM Cumhurbaşkanının 2. döneminde seçimleri yenileme kararı alırsa, 5'te 3 çoğunlukla o durumda 3. dönem için tekrar adaylık yolu açılır" açıklamasıyla selefini onayladı.
Erdoğan’ın uzun zamandır en yakınında bulunan isimlerden AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise görev süresini sonuna kadar kullanmak istediklerini belirttikten sonra, “Liderlerin siyasi ömrüne vatandaş karar verir. Vatandaşımız cumhurbaşkanımız hizmet etsin istiyor. Cumhurbaşkanımızın liderliği organik” dedi.
Hürriyet ve Milliyet gazetelerine konuşan Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanımız da ‘Millet kal derse kalırız, git derse gideriz’ der. Seçim vesilesi ile dışarıda gördüğüm Cumhurbaşkanımıza teveccüh artarak devam ediyor” sözleriyle Erdoğan’ın devam edip etmeme konusunda seçmeni dikkate alacağını vurguladı” diye de ekledi.
Erdoğan kaç kez Cumhurbaşkanı seçildi?
AK Parti lideri Recep Erdoğan 2014 yılında yapılan seçimlerde Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ı geçerek yüzde 51,79 oyla Cumhurbaşkanı seçildi.
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası yapılan Anayasa değişikliği ile parlamenter rejimden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra 2018’de yapılan seçimlerde bu kez Muharrem İnce, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’ı geçerken ikinci kez Cumhurbaşkanı oldu.
İkinci tura kalan 2023 Seçimleri’nde ise Millet İttifakı adayı eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçerek üçüncü kez Cumhurbaşkanı oldu.
Anayasa’nın 101. Maddesi bir kişinin beş yıllığına iki kez Cumhurbaşkanı olmasını kurala bağlarken süresi bitmeden seçimlerin yenilenmesi kararı alınması halinde görevdeki Cumhurbaşkanı’nın üçüncü kez aday olmasına imkan sağlıyor.
Forum