Rusya Dışişleri Bakanı Amerika’nın Suriye’nin kimyasal silahlarıyla ilgili anlaşmayı içinde kuvvete başvurma tehditi bulunan bir BM karar tasarısı çıkartmak için kullandığını söyledi.
Batılı güçler Amerika ve Rusya arasında varılan anlaşmayı uygulamaya sokacak bir BM karar tasarısı çıkartılmasını istiyor.
Bundan önce Güvenlik Konseyinde Suriye’ye yaptırım öngören üç karar tasarısını veto eden Rusya askeri müdahele fikrine karşı çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Lavrov Rusya’nın kimyasal silah uzmanlarının çalıştığı bölgeleri güven altına almak için Suriye’ye asker gönderebileceğini de söyledi. Bunun için çok sayıda askere ihtiyaç olmayacağını belirten Lavrov Beşar Esat’ın devrilmesi halinde radikal İslamcıların yönetimi ele geçireceği uyarısında bulundu.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Cumartesi günü Suriye’nin kimyasal silah stoklarının ön listesini kendilerine teslim ettiğini açıkladı.
Amerika’nın Sesi’yle konuşan örgüt sözcüsü Michael Luhan, hafta sonuna kadar kendilerine daha fazla bilgi ulaştırılmasını beklediğini söyledi.
Luhan, Pazar günü OPCW’nun toplanıp, Suriye’nin kimyasal silahlarının geleceğiyle ilgili görüşmesi olduğuna karar verildiğini, ancak sonradan toplantının süresiz ertelendiğini belirtti.
Geçen haftasonu görüşen Rusya ve Amerikalı yetkililer Suriye’nin bir hafta içinde kimyasal silah stoklarının tüm dökümünü teslim etmesi konusunda anlaşmıştı.
Plana göre Suriye’nin 2014 yılının ortasına kadar elindeki tüm kimyasal silahları imha etmesi ya da elden çıkarması gerekiyor.
Geçen hafta yayınlanan BM raporu Şam yakındaki saldırıda kimyasal silah kullanıldığıyla ilgili kesin kanıtlar olduğunu belirtmiş ama suçun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir bilgi verilmemişti.
Amerika ve Batılı devletler Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a bağlı güçlerin kimyasal silah kullandığını savunuyor ve saldırıda 1400 kişinin öldüğünü belirtiyor.
Suriye Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil, ülkesinin Birleşmiş Milletler’in düzenlediği barış konferansında ateşkes çağrısı yapacağını söyledi.
Cemil İngiliz Guardian gazetesine verdiği demeçte, savaşın çıkmaza girdiğini belirtti ve ne hükümetin ne de ayaklanmacıların diğer tarafı yenecek güce sahip olmadığını söyledi.
Batılı güçler Amerika ve Rusya arasında varılan anlaşmayı uygulamaya sokacak bir BM karar tasarısı çıkartılmasını istiyor.
Bundan önce Güvenlik Konseyinde Suriye’ye yaptırım öngören üç karar tasarısını veto eden Rusya askeri müdahele fikrine karşı çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Lavrov Rusya’nın kimyasal silah uzmanlarının çalıştığı bölgeleri güven altına almak için Suriye’ye asker gönderebileceğini de söyledi. Bunun için çok sayıda askere ihtiyaç olmayacağını belirten Lavrov Beşar Esat’ın devrilmesi halinde radikal İslamcıların yönetimi ele geçireceği uyarısında bulundu.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Cumartesi günü Suriye’nin kimyasal silah stoklarının ön listesini kendilerine teslim ettiğini açıkladı.
Amerika’nın Sesi’yle konuşan örgüt sözcüsü Michael Luhan, hafta sonuna kadar kendilerine daha fazla bilgi ulaştırılmasını beklediğini söyledi.
Luhan, Pazar günü OPCW’nun toplanıp, Suriye’nin kimyasal silahlarının geleceğiyle ilgili görüşmesi olduğuna karar verildiğini, ancak sonradan toplantının süresiz ertelendiğini belirtti.
Geçen haftasonu görüşen Rusya ve Amerikalı yetkililer Suriye’nin bir hafta içinde kimyasal silah stoklarının tüm dökümünü teslim etmesi konusunda anlaşmıştı.
Plana göre Suriye’nin 2014 yılının ortasına kadar elindeki tüm kimyasal silahları imha etmesi ya da elden çıkarması gerekiyor.
Geçen hafta yayınlanan BM raporu Şam yakındaki saldırıda kimyasal silah kullanıldığıyla ilgili kesin kanıtlar olduğunu belirtmiş ama suçun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir bilgi verilmemişti.
Amerika ve Batılı devletler Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’a bağlı güçlerin kimyasal silah kullandığını savunuyor ve saldırıda 1400 kişinin öldüğünü belirtiyor.
Suriye Başbakan Yardımcısı Kadri Cemil, ülkesinin Birleşmiş Milletler’in düzenlediği barış konferansında ateşkes çağrısı yapacağını söyledi.
Cemil İngiliz Guardian gazetesine verdiği demeçte, savaşın çıkmaza girdiğini belirtti ve ne hükümetin ne de ayaklanmacıların diğer tarafı yenecek güce sahip olmadığını söyledi.
