İSTANBUL —
Amerika ve Rus Dışişleri Bakanları arasında Cenevre’de yapılan görüşmeleri değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Sadece kimyasal silahların devrine dayalı bir çözümü, kesin ve mutlak bir çözüm olarak görmek, göstermek, Suriye rejimine 'kimyasal silah dışında hangi aracı kullanırsanız kullanın, ne kadar insanı öldürürseniz öldürün, bir müeyyide görmeyeceksiniz' gibi bir mesaj iletmekse, bu barışı getirmez” diye konuştu.
Ankara, günlerdir Suriye’deki iç savaşın yalnızca kimyasal silah kullanımı üzerinden tartışılmasına karşı çıkıyor. Kimyasal silahların tespit edilmesi hatta teslim edilmesi bile Türkiye’ye göre, asli ve kesin çözüm için çok yetersiz bulunuyor. Nikaragua Dışişleri Bakanı’yla yaptığı görüşmede gazetecilerden gelen sorular üzerine Davutoğlu bu konunun da altını kalın bir şekilde çizdi.
Davutoğlu: ‘Müeyyideler Suriye rejimini cesaretlendirmemeli’
Davutoğlu, “Kimyasal silahlarla öldürülen 1700 kardeşimiz nasıl bir can taşımış ise toplarla, Scud füzeleriyle, hava bombardımanıyla öldürülen 100 bin kardeşimiz de aynı canı taşıdırlar, aynı zulme maruz kaldılar. Sadece kimyasal silahların devrine dayalı bir çözümü kesin ve mutlak bir çözüm olarak görmek, göstermek, Suriye rejimine, 'kimyasal silah dışında hangi aracı kullanırsanız kullanın, ne kadar insanı öldürürseniz öldürün, bu bir müeyyide görmeyeceksiniz gibi bir mesaj iletmekse', bu barışı getirmez. Barışı getirecek olan, bizim hep söylediğimiz çok kararlı bir şekilde Suriye rejiminin bu saldırılarının, suçlarının durdurulmasına yönelik adım atılmasıdır” dedi.
Geçen yıl yaz aylarından bu yana uluslararası topluma çeşitli mesajlar gönderen Türkiye, bugün Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi’nin Cenevre’de görüşme yaptığı sıralarda, Davutoğlu aracılığıyla bir kez daha Birleşmiş Milletler’e bu savaşı durdurma çağrısını yineledi. Türkiye’nin savaş yanlısı olmadığının da altını çizen Davutoğlu, ancak Şam yönetimine uygulanacak yaptırımların da rejimi cesaretlendirecek kapsamda olmaması gerektiğini de söyledi.
MHP: Bataklığa sürükleniyoruz, PYD oluşumu ortadan kaldırılmalı
Uluslararası toplumun Suriye konusunda diplomasi yaklaşımını benimsemesi, başta Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere muhalefet partilerinin hükümet üzerindeki baskısını arttırmasına yol açtı. Partisinin Elazığ’da düzenleyeceği miting öncesi Malatya’ya giden MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye’nin Suriye’de izlediği politikanın ülkeyi bataklığa sürüklediğini iddia etti.
Vural, “Sayın Başbakan Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda karar almak istiyorsa, Suriye’de PKK ve PYD oluşumunu ortadan kaldırmak gerekiyor. Türk milleti sana yetki verdi, şimdi kalkıp neden ABD’den medet umuyorsun? Bu politika 100 yıl önce de gündemde olan dört parçalı Kürdistan oluşturma politikasıdır“ dedi.
Oktay Vural, bölgedeki çatışmalara müdahale edilmesi için ‘İslami barış gücü’ kurulmasını da önerdi.
CHP: Suriye’de barış için uluslararası konferans toplanmalı
Ana muhalefet partisi CHP de Türkiye dış politikasının Suriye’de zaafa uğradığını savunuyor.
Batı’nın Suriye’de savaş pozisyonundan geri adım attığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Aslında Türkiye’nin değil de AKP’nin pozisyonu yanlış ve tehlikeli. Suriye’ye barış asla savaşla gelmez. Diplomasi bugünler içindir” dedi. İktidarın hala savaş çığırtkanlığını sürdürdüğünü bunun da ülkenin bölgedeki yalnızlığını daha da derinleştirdiğini savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara’nın azalmış da olsa hala diplomatik yolları kullanma imkanı olduğunu söyledi.
Erdoğan Toprak, “Türkiye hala uluslararası barış konferansı düzenlenmesi için aracı olabilir. Ama nedense hükümet bu seçeneği kullanmak istemiyor” diye konuştu.
Ankara, günlerdir Suriye’deki iç savaşın yalnızca kimyasal silah kullanımı üzerinden tartışılmasına karşı çıkıyor. Kimyasal silahların tespit edilmesi hatta teslim edilmesi bile Türkiye’ye göre, asli ve kesin çözüm için çok yetersiz bulunuyor. Nikaragua Dışişleri Bakanı’yla yaptığı görüşmede gazetecilerden gelen sorular üzerine Davutoğlu bu konunun da altını kalın bir şekilde çizdi.
Davutoğlu: ‘Müeyyideler Suriye rejimini cesaretlendirmemeli’
Davutoğlu, “Kimyasal silahlarla öldürülen 1700 kardeşimiz nasıl bir can taşımış ise toplarla, Scud füzeleriyle, hava bombardımanıyla öldürülen 100 bin kardeşimiz de aynı canı taşıdırlar, aynı zulme maruz kaldılar. Sadece kimyasal silahların devrine dayalı bir çözümü kesin ve mutlak bir çözüm olarak görmek, göstermek, Suriye rejimine, 'kimyasal silah dışında hangi aracı kullanırsanız kullanın, ne kadar insanı öldürürseniz öldürün, bu bir müeyyide görmeyeceksiniz gibi bir mesaj iletmekse', bu barışı getirmez. Barışı getirecek olan, bizim hep söylediğimiz çok kararlı bir şekilde Suriye rejiminin bu saldırılarının, suçlarının durdurulmasına yönelik adım atılmasıdır” dedi.
Geçen yıl yaz aylarından bu yana uluslararası topluma çeşitli mesajlar gönderen Türkiye, bugün Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi’nin Cenevre’de görüşme yaptığı sıralarda, Davutoğlu aracılığıyla bir kez daha Birleşmiş Milletler’e bu savaşı durdurma çağrısını yineledi. Türkiye’nin savaş yanlısı olmadığının da altını çizen Davutoğlu, ancak Şam yönetimine uygulanacak yaptırımların da rejimi cesaretlendirecek kapsamda olmaması gerektiğini de söyledi.
MHP: Bataklığa sürükleniyoruz, PYD oluşumu ortadan kaldırılmalı
Uluslararası toplumun Suriye konusunda diplomasi yaklaşımını benimsemesi, başta Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere muhalefet partilerinin hükümet üzerindeki baskısını arttırmasına yol açtı. Partisinin Elazığ’da düzenleyeceği miting öncesi Malatya’ya giden MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Türkiye’nin Suriye’de izlediği politikanın ülkeyi bataklığa sürüklediğini iddia etti.
Vural, “Sayın Başbakan Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda karar almak istiyorsa, Suriye’de PKK ve PYD oluşumunu ortadan kaldırmak gerekiyor. Türk milleti sana yetki verdi, şimdi kalkıp neden ABD’den medet umuyorsun? Bu politika 100 yıl önce de gündemde olan dört parçalı Kürdistan oluşturma politikasıdır“ dedi.
Oktay Vural, bölgedeki çatışmalara müdahale edilmesi için ‘İslami barış gücü’ kurulmasını da önerdi.
CHP: Suriye’de barış için uluslararası konferans toplanmalı
Ana muhalefet partisi CHP de Türkiye dış politikasının Suriye’de zaafa uğradığını savunuyor.
Batı’nın Suriye’de savaş pozisyonundan geri adım attığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “Aslında Türkiye’nin değil de AKP’nin pozisyonu yanlış ve tehlikeli. Suriye’ye barış asla savaşla gelmez. Diplomasi bugünler içindir” dedi. İktidarın hala savaş çığırtkanlığını sürdürdüğünü bunun da ülkenin bölgedeki yalnızlığını daha da derinleştirdiğini savunan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara’nın azalmış da olsa hala diplomatik yolları kullanma imkanı olduğunu söyledi.
Erdoğan Toprak, “Türkiye hala uluslararası barış konferansı düzenlenmesi için aracı olabilir. Ama nedense hükümet bu seçeneği kullanmak istemiyor” diye konuştu.