Suriyeli siviller, ordunun misilleme yapacağı korkusuyla, Cisr eş Şuğur’dan yakındaki Türkiye sınırına kaçıyor.
İki gün önce güvenlik kuvvetlerinin 120 üyesinin öldürüldüğü iddialarının ardından kente asker ve tanklar sevk edildi. Kent sakinleri resmi ölü rakamlarının doğru olmadığını, güvenlik kuvvetlerinin kendi aralarında silahlı çatışmaya girdiğini savunuyor.
Saldırıdan “silahlı çeteleri” suçlayan Şam hükümetinin, sorumluları “en ağır şekilde cezalandıracağını” açıklamasının ardından kent sakinleri, ya çevre köylere ya da Türkiye sınırına doğru kaçmaya başladı. “Hayalet kent” kent haline gelen Cisr eş Şuğur’da sağlık personeli bile kalmadığı bildiriliyor.
Kentteki olaylar hala netlik kazanmış değil. Görgü tanıkları ve insan hakları örgütleri, kente saldırmaya gönderilen askerlerden bazılarının taraf değiştirerek protestoculara katıldığını ve bu sırada çatışma çıktığını belirtiyor. Suriyeli sivillerin de silahlanarak güvenlik güçlerine karşı kendilerini savunduğu, taraf değiştiren askerleri tedavi ettikleri yönünde haberler de alınıyor.
Cisr eş Şuğur’da son haftalarda asker kaçaklarıyla ordu arasında yer yer çatışmalar çıktığı iddia edilse de son iki günde yaşanan olaylar, Suriye’de üç aydır devam eden ayaklanmaların en kanlısı oldu. Öte yandan Şam hükümetinin 1982’de benzer bir şekilde patlak veren Hama ayaklanmasını kanlı bir şekilde bastırdığı gibi, Cisr eş Şuğur’a da orantısız müdahalede bulunabileceği kaygıları hakim. Suriye ordusunun 1982’de Hama’da on binin üzerinde sivili öldürdüğüne inanılıyor.
O dönem olduğu gibi bugün de Suriye hükümetinin gazetecileri çatışma bölgesinden uzak tutması yüzünden ölü ve yaralı rakamları ya da olayların nasıl çıktığı konusundaki bilgiler bağımsız kaynaklarca doğrulanamıyor.
Fransa Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de giderek artan gerginlik karşısında sessiz kalmasının ‘akıl almaz’ olduğunu söyledi.
Alain Juppe, Fransa’nın İngiltere ve diğer Avrupalı müttefiklerle işbirliği yaparak Suriye’nin sivillere karşı şiddet kullanmasını kınayan bir karar çıkarılması üzerinde çalıştıklarını söyledi. Juppe, konuya ilişkin kararın birkaç gün, hatta birkaç saat içinde oylanacağını bildirdi.
Diplomatlar kararın geçmesi için gereken çoğunluğu sağladıklarına inandıklarını, ancak Rusya ya da Çin’in kararı veto etmesinden kaygı duyduklarını söylüyor.
Öte yandan Suriye’nin Fransa büyükelçisine ait olduğu iddia edilen iki ayrı ses kaydı, medyada karışıklık yarattı.
France 24 kanalında yayınlanan bir ses kaydında büyükelçi olduğunu iddia eden bir kadın, sivillere yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla görevinden istifa ettiğini söylüyor. El Arabiye televizyonuyla yapılan bir başka röportajda ise yine büyükelçi olduğunu söyleyen bir kadın, France 24 kanalıyla konuştuğunu yalanlıyor ve hala Suriye’nin Fransa büyükelçisi olduğunu bildiriyor.
Suriye devlet televizyonuysa Büyükelçi Lamia Şakkur’un istifa etmediğini duyuruyor. Amerika’nın Sesi şimdiye kadar hangi ses kaydının Şakkur’a ait olduğunu belirleyebilmiş değil.