İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Daire Başkanlığı, Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME) görüşülen 6 bin yeni taksi teklifiyle, yeni taksi yönetim sisteminin detaylarını kamuoyuyla paylaştı. İBB Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından verilen bilgilere göre, plaka kiralanmasına dayalı yeni sistemin sahibi İBB olacak. Ayrıca işletmecinin kim olacağının ihaleyle belirleneceği ve işletmeciliğin bireyselden kurumsala dönüşeceği açıklandı.
İBB’nin daha önce iki kez UKOME tarafından alt komisyona havale edilen projeyi tekrar gündeme getirmesine, İstanbul Taksiciler Odası karşı çıkıyor. İstanbul Taksiciler Odası Başkan Eyüp Aksu, UKOME'den reddedilen bir sistemin tanıtımının yapılma amacının kamuoyu oluşturmak ve taksici esnafı üzerinde olumsuz bir etki yaratmak olduğunu ifade ediyor.
Peki, İBB'nin İstanbul'da uygulamak istediği Yeni Taksi Sistemi mevcut durumu nasıl etkiler? VOA Türkçe, konuyu muhataplarına sordu.
“Birbirini destekleyen bir ulaşım sistemi kurmak istiyoruz”
İstanbul’da farklı toplu taşıma sistemleri olduğuna ve bu sistemlerin birbirleriyle yarışan şekilde planlandığına dikkat çeken İBB Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir, getirmek istedikleri yeni sistemle birlikte birbiriyle yarışan değil birbirlerini destekleyen bir ulaşım sistemi kurmaya çalıştıklarını ifade etti.
Demir “Bizim yapmaya çalıştığımız şey İstanbul’daki toplu ulaşım sistemine bir bütün olarak bakıp, birbirleriyle yarışan sistemi birbirlerini destekleyen sistemler haline getirmek. Taksi projesi de bunun bir parçası. Toplu taşımaya alternatif olan, toplu taşımaya karşı olan bir sistem değil. Burada yapmak istediğimiz şey taksideki kurumsallaşmayı sağlamak. İstanbul’da 17 bin 395 taksi var ve bunların hepsi bireysel işletmecilerden oluşuyor. Bireysel işletmecilik yapıldığında her işletmeci kendi kuralını kendi koyuyor. İstediği saatte çalışıyor, çalıştırdığı elemanların kurallarını kendisi koyuyor. Bizim amacımız burada takside kurumsallaşmayı sağlayıp kurallarının belli olduğu, şoförlerinin maaşlarının düzgün ödendiği, sigortalarının yatırıldığı, 'yolcu alırım-almam' kavgalarının yaşanmadığı, yolculuğun sonunda kaç para ödeyeceğinin bilineceği bir sistem kurmaya çalışıyoruz. Bu kaliteyi yükselttiğimiz zaman diğer işletmecilerin de kendilerini buna uyduracağını düşünüyoruz” diye konuştu.
“Öncelikle trafik sorunu çözülmeli”
UKOME’den iki defa alt komisyona gönderilen Yeni Taksi Sistemi’nin mevcut ortamda sunumunun yapılmasını doğru bulmadığını belirten Taksiciler Birliği Başkanı İrfan Öztürk, yeni sistemden önce İstanbul’daki mevcut trafik sorunun çözüme kavuşturulması gerekliliğine vurgu yaptı.
Öztürk “İki defa UKOME’den karar çıkmayarak alt komisyona gitmiş ve kararın çıkmadığı bir ortamda bu sistem neden sunuluyor? Çünkü esnafa şirin görünmeye çalışılıyor. İstanbul taksicileri olarak şunu söylüyoruz; İstanbul trafiğini öncelikle çözün, değil 5 bin tane 10 bin tane taksi daha çıkarın. Eğer o zaman buna karşı çıkarsak bize hesap sorun. Öncelikle mevcut sorunların çözüme kavuşturulması gerekiyor” dedi.
24 yıldır taksicilik yapan ve aynı zamanda plaka sahibi olan Erol Hazer de 6 bin taksinin trafiğe sokulmasının hem trafik anlamında hem de ekonomik anlamda kendilerini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyor. Korsan taksilerin de kendileri açısından çok büyük sorun olduğuna dikkat çeken taksici, sorunun çözümü için yetkililerin bu konuya eğilmesinin daha önemli olduğunu ifade ediyor.
“Taksi şoförleri patron gibi kazanmak istiyorlar”
Hazer ayrıca “Her işletmede patron-işçi ilişkisi olur ve hiçbir işçi patronun kazanmış olduğu parayı kazanamaz. Şoför arkadaşlarımız patron gibi para kazanmak istiyorlar. Ama plakaya para vermek istemiyorlar. Sorunlarıyla uğraşmak istemiyorlar. Araba almak istemiyorlar. Hiç bedel ödemeden para kazanmak istiyorlar, bu mümkün mü? Şu anda İstanbul’da bir taksi plakası 2 milyon 200 bin TL civarında. Bugün bir taksi almak isteyen bir kişi bu bedeli ödemek zorunda. Bu parayı ödediyse de bu parayı kazanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Şoförlerin çalışma koşulları düzelirse bütün sorunlar düzelir”
Plaka sahiplerinin Yeni Taksi Sistemi’ne karşı çıkmalarının sebebinin rant kaygısı olduğunu kaydeden Türkiye Kara Nakliyat İşçileri Sendikası Şoför Temsilcisi Hüseyin Evcimen ise “Birileri rantını korumaya çalışıyor ama İstanbul halkı hizmeti şoförden alıyor. Takside de dolmuşta da minibüste de durum böyle. Şoförü düşünen kimse yok. Bu sistemde anlatılan projeye göre şirketler kiralama yapacak ve şoförler şirket personeli olacak. Dolayısıyla ortaya iyi bir emsal çıkacak. Şirket yasaya uygun istihdam etmek zorunda. Böylelikle şoförler, yasal haklarını alacaklar. Önlerine iyi bir emsal çıkınca diğerleri de ona uymak zorunda kalacaklar. Dolayısıyla ne olacak? Çalışan şoför, hayat standardını yükselterek ve sosyal haklarını elde ederken müşterisinin de hizmeti daha kaliteli almasını sağlayacak. Şoförün müşteriye agresif davranmasının ya da trafikteki agresifliğinin yegane sebebi ekmek parası korkusu. Düşünebiliyor musunuz, aynı masada bütün şoförler oturup yemek yerlerken işe çıktıkları anda hepsi birbirinin rakibi oluyor” dedi.
Taksi şoförleri konu hakkında ne düşünüyor?
Yedi yıldır taksi şoförlüğü yapan Yücel Göğüt, sistemin takside şoför olarak çalışanlar için iyi olacağını söyledi. Göğüt “Plaka sahipleri etkilenebilir ama haksız bir kazanç var ortada. Parayı biz topluyoruz, bütün parayıysa plaka sahipleri alıyor. Ama bu sistem, devletin elinde olsa herkes için iyi olur. Şoförün sigortası olur. Şu anda sigortaya ayda bin 500 TL para veriyoruz. Bizim için bu sistem iyi olur, destekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“Yeni sistem bizi olumsuz etkiler”
Taksici Bülent Serin ise İstanbul’da yeterli sayıda taksi olduğu görüşünde. Serin “İstanbul’da yeteri kadar taksi var, hatta daha fazlası var. Neden daha fazla taksi trafiğe çıkartıyorsunuz onu anlamıyorum. Bu sistem bizim işimizi çok etkiler. Zaten metrobüs, otobüs, tramvay etkiliyor. Bir de onların üstüne binlerce taksi çıkartırsanız nasıl çıkacağız bu işin içinden” diye konuştu.
“Plaka sahipleri bu sistemi desteklemez”
Uzun yıllar taksi şoförlüğü yaparak hayatını kazandığını ifade eden Kadir Çerkez, yeni sistemden şoförlerin olumlu yönde etkileneceğini düşünüyor. Çerkez “Biz şoför adamız. Patronlar bu sistemi desteklemez tabi. Çünkü bu işten onlar karlı çıkıyor. Vermişler Oto Center’ı üç tane adamın eline. Onlar istedikleri gibi ip oynatıyorlar. Bu sistemde 3 vardiya olması, sigortamızın olması çok iyi olur. Hangi taksici sigortalı? Hiçbirimiz değiliz” dedi.
İstanbullular konu hakkında ne düşünüyor?
Özel sektörde çalışan Burak Canaslan, Yeni Taksi Sistemi’nin gelmesinin rekabet doğuracağını ve kaliteyi arttıracağını belirtti. Canaslan “Taksiciler bizim ülkemizde kendi çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Yolu uzatmayı çok seviyorlar. Bu sistem, rekabeti daha iyi hale getirebilir. İstanbul’da taksinin içine biniyorsunuz koltuk kül lekesi, sigara izmariti. Taksicinin kim olduğunu bilmiyorsunuz. Ama kontrol belediyenin elinde olursa taksinin kime hizmet ettiğini bilirsiniz ve her şey daha sağlıklı olur” dedi.
“Ben taksici olsam istemem”
Cemal Kümbül ise taksicilerin bu durumdan olumsuz yönde etkilenebileceğini düşünüyor. Kümbül “Ben de taksici olsam bu sistemi istemem. Çünkü 3 işe gideceğine 1 işe gidecek. Her şey maddiyata dayanıyor. Taksici ne kazanıyor ki zaten? Bir şey kazanmıyor. Bir de bunun üstüne 6.000 daha taksi gelmesi onların durumunu daha da kötü hale getirir. Ben isterim ki İmamoğlu başka bir çözüm yolu bulsun” dedi.
“Korsan taksicilik ortadan kaldırılırsa 35 bin taksi bile ancak yeter”
Ömer Kendibüyüyen “Son derece olumlu olacağını düşünüyorum. Bütün gayri resmi taksicilik yapanlar ortadan kaldırılsın. Taksi sayısı 17 bin 500 ise iki misline çıkartılsın, o zaman 35 bin taksi olsa dahi İstanbul gibi bir metropole ancak yeter” ifadelerini kullandı.