Türkiye’nin yeni yılda ilk ve en önemli gündem maddesi Yeni Anayasa çalışmaları olacak. Tıkanan sürecin yeniden ivme kazanması için devreye giren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 2012’nin son günlerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü.
Meclis Başkanı, yılbaşı tatilinin hemen ardından ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek. Çiçek, görüşme maratonunda son olarak hafta içinde BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la bir araya gelecek.
12 Eylül Anayasası yamalı bohçaya döndü
Yürürlükteki 12 Eylül Anayasası 1982 yılında yapılan referandumda halkın %92’sinin oyuyla kabul edildikten sonra 30 yılda 17 kez değiştirildi, iki değişiklik düzenlemesi ise yarıda kaldı.
Meclis Başkanı Çiçek’in verdiği bilgiye göre 2011 seçimlerinden sonra kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, 42 siyasi parti ve üniversite, 39 çatı örgütü ve sendika, 79 sivil toplum kuruluşundan görüş aldı.
Tüm bu gelişmelere rağmen Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler arasında ciddi bir uzlaşma zemini sağlanmış değil.
Çiçek: İlk kez parlamento sivil anayasa yapma şansına sahip
Parlamentodaki dört partinin anlaşamamasına yumuşak da tepki gösteren TBMM Başkanı, ''sivil siyaset kendi anayasasını yapamıyorsa, başka arayışlardan fazla şikayet etmeye gerek yok. Çünkü biz bugüne kadar parlamento çatısı altında, halkın seçtikleriyle birlikte anayasa yapma şansını ne 1961'de ne 12 Eylül'de bulduk. “ dedi.
Çiçek’in desteğine ilk olumlu karşılık MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli, ” bu çabayı heba etmek Türkiye için yazık olur. Önemli de mesafe alındı. Zannediyorum 40'a yakın madde üzerinde mutabakat sağlandığı ifade edilmektedir. Bunu herhangi bir şekilde yarıda bırakmak ve sivil bir anayasanın parlamento sistemi içinde hazırlanmasını başka türlü bir amaç için tıkamak doğru olmaz'' diye konuştu.
Yeni anayasanın yumuşak karnı başkanlık sistemi
Bahçeli’nin pozitif yaklaşımına rağmen hükümet kanadının ısrarla üzerinde durduğu başkanlık sistemine karşı olduğu biliniyor. Başkanlık sistemine karşı çıkan ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le yapacağı görüşme öncesi serinkanlı mesajlar verdi.
Bugün gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP genel başkanı, “yeni anayasa hakkında hiçbir zaman umutsuz olmadım. Bizi yaşatan, geleceğe bağlayan da umuttur. Toplumun hiçbir kesimi, insanlarımız kendilerini umutsuz hissetmesinler. En umutsuz olduğumuz dönemlerde bile biz bu ülkenin bağımsızlığı için çaba harcamışız ve bağımsız cumhuriyeti kurmuşuz. Daha çağdaş, daha uygar, daha özgürlükçü, daha demokrat bir anayasa yapmalıyız” dedi.
Kılıçdaroğlu’na göre, “bunun için konuşulmalı ve özgürce tartışılmalı”.
Ancak cumartesi günü TRT’de bir tartışma programına konuk olan Başbakan Erdoğan, “makul süre verelim ve bu iş bitirilmeli. Bitti bitti, bitirilmediği taktirde de sulandırılmış biçimde bu devam ettirilmemeli” sözleriyle uzun bir tartışmaya artık tahammülü olmadığını ima etti.
Başbakan Erdoğan: Makul sürede uzlaşılmazsa bir kendi anayasamızı yaparız
Erdoğan’ın mesajı net. Eğer makul sürede parlamentoda grubu bulunan partiler ortak bir metinde uzlaşamazsa Başbakan açıkça “biz kendi anayasamızı yaparız” diyor.
Yeni anayasa sürecini uzaktan izleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yeni yıl mesajında en çok yeni anayasa ihtiyacının önemine vurgu yaptı.
Gül: Yeni anayasa parlamentoya düşen tarihi bir sorumluluk
Bugüne kadar gerçekleştirilen reformların Türkiye’nin yalnız bugünlerini değil, geleceğini de şekillendireceğini söyleyen Türkiye Cumhurbaşkanı’na göre, bu sürecin temel ayaklarından biri de yeni anayasanın hazırlanması olacak.
Yeni anayasa sürecinde tüm tarafları uyaran Gül, “anayasa çalışmalarında ortak akılla hareket edilmesinin ve bu çalışmaların milletin beklentisi doğrultusunda hızla sonuçlandırılmasının, siyasi partilere ve parlamentoya düşen tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum” dedi.
2013 bu parlamentonun yeni anayasa yapması için son şans
2014 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yeni anayasa hazırlamak için 2013 yılı son şans olarak gözüküyor. Çünkü yıl sonuna doğru Türkiye, seçime kilitlenecek. Kendisi adaylık konusundaki soruları cevapsız bıraksa da cumhurbaşkanlığı seçimi için şu an en büyük aday olarak görünen Başbakan Erdoğan’ın ise cumhurbaşkanlığı yerine başkanlık istediği ise artık sır değil!
Meclis Başkanı, yılbaşı tatilinin hemen ardından ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşecek. Çiçek, görüşme maratonunda son olarak hafta içinde BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la bir araya gelecek.
12 Eylül Anayasası yamalı bohçaya döndü
Yürürlükteki 12 Eylül Anayasası 1982 yılında yapılan referandumda halkın %92’sinin oyuyla kabul edildikten sonra 30 yılda 17 kez değiştirildi, iki değişiklik düzenlemesi ise yarıda kaldı.
Meclis Başkanı Çiçek’in verdiği bilgiye göre 2011 seçimlerinden sonra kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, 42 siyasi parti ve üniversite, 39 çatı örgütü ve sendika, 79 sivil toplum kuruluşundan görüş aldı.
Tüm bu gelişmelere rağmen Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler arasında ciddi bir uzlaşma zemini sağlanmış değil.
Çiçek: İlk kez parlamento sivil anayasa yapma şansına sahip
Parlamentodaki dört partinin anlaşamamasına yumuşak da tepki gösteren TBMM Başkanı, ''sivil siyaset kendi anayasasını yapamıyorsa, başka arayışlardan fazla şikayet etmeye gerek yok. Çünkü biz bugüne kadar parlamento çatısı altında, halkın seçtikleriyle birlikte anayasa yapma şansını ne 1961'de ne 12 Eylül'de bulduk. “ dedi.
Çiçek’in desteğine ilk olumlu karşılık MHP lideri Devlet Bahçeli’den geldi. Bahçeli, ” bu çabayı heba etmek Türkiye için yazık olur. Önemli de mesafe alındı. Zannediyorum 40'a yakın madde üzerinde mutabakat sağlandığı ifade edilmektedir. Bunu herhangi bir şekilde yarıda bırakmak ve sivil bir anayasanın parlamento sistemi içinde hazırlanmasını başka türlü bir amaç için tıkamak doğru olmaz'' diye konuştu.
Yeni anayasanın yumuşak karnı başkanlık sistemi
Bahçeli’nin pozitif yaklaşımına rağmen hükümet kanadının ısrarla üzerinde durduğu başkanlık sistemine karşı olduğu biliniyor. Başkanlık sistemine karşı çıkan ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le yapacağı görüşme öncesi serinkanlı mesajlar verdi.
Bugün gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP genel başkanı, “yeni anayasa hakkında hiçbir zaman umutsuz olmadım. Bizi yaşatan, geleceğe bağlayan da umuttur. Toplumun hiçbir kesimi, insanlarımız kendilerini umutsuz hissetmesinler. En umutsuz olduğumuz dönemlerde bile biz bu ülkenin bağımsızlığı için çaba harcamışız ve bağımsız cumhuriyeti kurmuşuz. Daha çağdaş, daha uygar, daha özgürlükçü, daha demokrat bir anayasa yapmalıyız” dedi.
Kılıçdaroğlu’na göre, “bunun için konuşulmalı ve özgürce tartışılmalı”.
Ancak cumartesi günü TRT’de bir tartışma programına konuk olan Başbakan Erdoğan, “makul süre verelim ve bu iş bitirilmeli. Bitti bitti, bitirilmediği taktirde de sulandırılmış biçimde bu devam ettirilmemeli” sözleriyle uzun bir tartışmaya artık tahammülü olmadığını ima etti.
Başbakan Erdoğan: Makul sürede uzlaşılmazsa bir kendi anayasamızı yaparız
Erdoğan’ın mesajı net. Eğer makul sürede parlamentoda grubu bulunan partiler ortak bir metinde uzlaşamazsa Başbakan açıkça “biz kendi anayasamızı yaparız” diyor.
Yeni anayasa sürecini uzaktan izleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yeni yıl mesajında en çok yeni anayasa ihtiyacının önemine vurgu yaptı.
Gül: Yeni anayasa parlamentoya düşen tarihi bir sorumluluk
Bugüne kadar gerçekleştirilen reformların Türkiye’nin yalnız bugünlerini değil, geleceğini de şekillendireceğini söyleyen Türkiye Cumhurbaşkanı’na göre, bu sürecin temel ayaklarından biri de yeni anayasanın hazırlanması olacak.
Yeni anayasa sürecinde tüm tarafları uyaran Gül, “anayasa çalışmalarında ortak akılla hareket edilmesinin ve bu çalışmaların milletin beklentisi doğrultusunda hızla sonuçlandırılmasının, siyasi partilere ve parlamentoya düşen tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum” dedi.
2013 bu parlamentonun yeni anayasa yapması için son şans
2014 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yeni anayasa hazırlamak için 2013 yılı son şans olarak gözüküyor. Çünkü yıl sonuna doğru Türkiye, seçime kilitlenecek. Kendisi adaylık konusundaki soruları cevapsız bıraksa da cumhurbaşkanlığı seçimi için şu an en büyük aday olarak görünen Başbakan Erdoğan’ın ise cumhurbaşkanlığı yerine başkanlık istediği ise artık sır değil!