Erişilebilirlik

Erdoğan, Trump’ı Türkiye'ye davet etti: “Fikir ayrılıkları yaşansa da Türkiye ve ABD’nin model ortaklığı tartışılmaz”


Erdoğan, yeni ABD yönetiminden İsrail'deki çatışmalara dur demesini beklediğini ifade etti.
Erdoğan, yeni ABD yönetiminden İsrail'deki çatışmalara dur demesini beklediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin 47’nci Başkanı olarak seçilen Donald Trump’ı tebrik ettiği telefon görüşmesine ilişkin detayları açıklayarak, "Zaman zaman fikir ayrılıkları yaşansa da Türkiye ve ABD’nin model ortaklığı tartışılmaz” dedi.

Görüşmede Trump'ı Türkiye'ye davet ettiğini söyleyen Erdoğan, yeni ABD yönetiminden İsrail'deki çatışmalara dur demesini beklediğini ifade etti. Erdoğan, "Sayın Trump’ın İsrail’e sağlanan silah desteğini kesmesinin iyi bir başlangıç olabileceğini söyleyebilirim" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Kırgızistan ziyareti ardından Macaristan’da katıldığı Avrupa Siyasi Topluluğu 5. Zirvesi’nden dönüşünde beraberindeki gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Göreve Ocak 2025’te başlayacak olan Trump’ın seçim sürecine ilişkin “büyük mücadele örneği” yorumunda bulunan Erdoğan, “Sayın Donald Trump seçim sürecinde suikast girişimi dahil birçok güçlükle gerçekten büyük bir mücadele örneği verdi. Malum, kendisini vurmaya yeltendiler, mermi kulağını sıyırdı. Elleri kelepçeli halde karakollara götürdüler. Bütün bu olaylar cereyan ederken o, seçim kampanyasını gerçekten çok çok güçlü bir şekilde yılmadan, usanmadan, direnerek devam ettirdi. Bu, her siyasetçinin rahat rahat başaracağı bir uğraş değildir. Trump bunu başardı” dedi.

“Çok çok başarılı bir sınavı yılmadan, usanmadan atlattı”

Seçimin ilk dönemlerinde “Kamala Harris açık ara bu seçimi alır” yorumlarının yapıldığını belirten Erdoğan, “Hep bunu söylediler. Trump’a da doğrusu şans vermiyorlardı. Fakat son dönemece girildiğinde fark sürekli açılmaya başladı. Trump inanmıştı ve neticeyi de başarılı bir şekilde aldı. Bu süreçte yanında sadece Elon Musk vardı. Elon Musk onunla el ele, baş başa verdi. Bütün bu yargı süreci de dahil olmak üzere, bu kadar yüklenmelerine rağmen Trump, bence çok çok başarılı bir sınavı yılmadan, usanmadan atlattı. Neticede seçimi aldı” değerlendirmesinde bulundu.

Seçimi kazanması nedeniyle Trump’ı telefonla aradığını anımsatan Erdoğan, “Sayın Trump ile samimi bir görüşme yaptık. O esnada aile yemeğindeydiler. Elon Musk ve Musk’ın çocuğu yanındaydı ve kendileriyle görüşmemizi bu şekilde yaptık. Seçim sürecini ve Türkiye-ABD arasındaki işbirliğini ele aldık. Bundan sonraki sürece yönelik Türkiye ile ilgili de güzel ifadeleri oldu. Kendisini ülkemize davet ettik. Temenni ederim ki davetimize de icabet eder ve böylece Türkiye-ABD arasındaki işbirliğini geçmiş dönemden farklı bir şekilde güçlendiririz” dedi.

“Yeni dönemde bu meseleleri bakalım nasıl bir zemine oturtacağız”

Erdoğan, ABD Kongresi’nin talebiyle Trump’ın ilk başkanlık döneminde CAATSA yaptırımları gerekçesiyle Türkiye’nin 1,4 milyar dolar harcama yaptığı ve proje ortağı olduğu F-35 askeri uçak programından çıkarılması konusunu hakkında da konuştu.

Trump’ın önümüzdeki başkanlık döneminde Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde işbirliğini güçlendirme beklentisi kapsamında F-35 savaş uçağı projesini işaret eden Erdoğan, “Çünkü ABD ile aramızda F-35 konusu bulunuyor. S-400 ile ilgili bir süreç var. F-35 konusu ile ilgili Trump’ın başkanlığı döneminde Türkiye’den bahsederken ‘Parayı verdiler buna rağmen siz hâlâ uçakları vermiyorsunuz?’ beyanları bulunuyor. Yeni dönemde bu meseleleri bakalım nasıl bir zemine oturtacağız ve yolumuza nasıl devam edeceğiz? Bizim, Türkiye olarak müttefikimiz ABD’den beklentilerimiz biliniyor. Başta Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna krizi olmak üzere pek çok sınama ile karşı karşıyayız. Türkiye ve ABD işbirliği ile bunların üstesinden gelmek mümkün. Trump’ın başkanlığıyla birlikte bölgesel ve küresel çapta yaşanan savaşların ve krizlerin son bulmasını ümit ediyorum. Sayın Trump’la daha önceki başkanlık döneminde de beraber çalıştık. Zaman zaman fikir ayrılıkları yaşansa da Türkiye ve ABD’nin model ortaklığı tartışılmaz” dedi.

“Suriye’den ABD askerlerinin çekilmesi konusunu değerlendireceğiz"

“Trump döneminin Ortadoğu’ya etkileri nasıl olacak?” sorusu üzerine Erdoğan, öncelikle Trump’la önceki başkanlık döneminde olduğu gibi telefon ile iletişim kurmakta sıkıntı yaşamayacağını düşündüğünü aktardı. Cumhurbaşkanı, şunları söyledi:

“Yeni dönemde Donald Trump ile görüşmelerimizi devam ettirerek Ortadoğu’daki gelişmeleri nasıl şekillendireceğimizi, bundan önce olduğu gibi telefon diplomasisiyle gelişmelere göre ele alacağız. Örneğin Suriye’den ABD askerlerinin çekilmesi konusunu değerlendireceğiz. PKK/PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteği sonlandırmalarını nasıl olacak? Bunları bizzat telefonla kendisiyle de irtibat kurmak suretiyle görüşerek, konuşarak, belli bir zemine oturtacağımıza inanıyorum. Zira bundan önceki dönemde bizim Sayın Trump ile iletişim kurmakta hiçbir zorluk yaşamadık. 24 saatte irtibatımızı kuruyor ve buna göre de telefon diplomasisiyle netice almaya gayret ediyorduk. Bu dönemde ben bu yönde herhangi bir sıkıntımızın olacağına ihtimal vermiyorum” yorumunda bulundu.

"İsrail’e ‘dur’ denilmesini isteriz”

Ortadoğu'da barış beklentisini vurgulayan Erdoğan, Trump’ın İsrail tarafından başlatılan çatışmaları sonlandırma vaadi olduğunu hatırlattı.

“Biz o vaadin yerine getirilmesini ve İsrail’e ‘dur’ denilmesini isteriz” diyen Erdoğan, “temenni ederiz, Sayın Trump’ın ikinci döneminde bölgede kalıcı barışın ve huzurun sağlandığı bir dönem inşa edilir. Biz barıştan ve huzurdan yanayız. İsrail-Filistin meselesinde kalıcı çözümün ortaya konmaması şiddet sarmalını doğuruyor ve o döngüden bölgemiz kurtulamıyor. Biden dönemindeki politikaların devam ettirilmesi bölgede çözümsüzlüğü derinleştirir ve çatışmayı yayar. Bunu asla istemeyiz” dedi.

“Filistin ve Lübnan topraklarındaki İsrail saldırganlığını durdurmak için Sayın Trump’ın İsrail’e sağlanan silah desteğini kesmesinin iyi bir başlangıç olabileceğini söyleyebilirim” diyen Erdoğan, İsrail’in yayılmacı hedeflerini destekleyecek her adımın, bölgedeki gerilimi arttırabileyeceğini ve çatışma alanlarını genişletebileceğini dile getirdi.

Bölge dışındaki ülkelerin tüm bu riskleri göz önünde bulundurularak Ortadoğu politikalarını şekillendirmesinde fayda olduğunu belirten Erdoğan, bu konu hakkındaki yorumunu “Trump’ın ABD başkanlığını, Ortadoğu’daki siyasi ve askeri dengeleri ciddi biçimde etkileyecektir. Herkesin bölgede barışı ve istikrarı hedefleyen adımlar atması küresel barışın inşasına fayda sağlayacaktır. Aksi durumda çatışmaların yayılması, katliamların devamı herkese kaybettirir” sözleriyle tamamladı.

Karadeniz’deki savaşta Trump’ın NATO’ya bakışını anımsattı

Erdoğan, Trump döneminde, Rusya-Ukrayna savaşına çözüm bulunabileceği beklentisini de açıkladı.

Ukrayna-Rusya ilişkileriyle ilgili soruya karşılık ilk önce Türkiye’nin NATO’daki rolünü vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

“Trump açık sözlü biri. Geçmişte Merkel’e ‘Ben NATO’ya şu kadar para veriyorum, sen Almanya olarak ne veriyorsun?’ demişti. Merkel’den orada bir çıt dahi çıkmadı. NATO’ya Amerika’dan sonra en yüksek seviyede para veren ülkelerden birisi de biziz. Bu noktada NATO içinde en fazla savunma harcaması yapan ülkelerden bir tanesi Türkiye. Bu dönemde de biz, ABD karşısında onun rakamını yakalamayabiliriz ama ideal seviyede olan ülkelerden bir tanesi olarak yolumuza devam ederiz. NATO içinde asker noktasında bir sıkıntı yok. Asker sayısı itibarıyla zaten iyiyiz."

“ABD öncülüğünde bazı Batı ülkelerinin Ukrayna’daki savaşın bitirilmesi için çaba sarf etmesi, orada çözümü hızlandırır” görüşünü ileten Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri hem Ukrayna’nın haklılığını ortaya koyduğunu hem barışın yanında yer almayı tercih ettiğini vurguladı.

“Savaşın tarafı olmamız konusundaki yönlendirmelere kulak asmadık ve her iki tarafla da teması sürdürdük. Sorunların diplomasi yoluyla çözülebileceğine yönelik inancımızın Batı tarafından yeterince paylaşılmadığını gördük” diyen Erdoğan, Trump döneminde ABD’nin meseleye çözüm perspektifinden yaklaştığını görülürse “biz bu savaşı kolaylıkla bitirilebiliriz” dedi.

Erdoğan, “Daha fazla silah, daha fazla bomba, daha fazla kaos ve çatışma bu savaşı bitirmez. Daha çok diyalog, daha çok diplomasi, daha çok mutabakat barışın kapısını aralar. Biz her iki tarafı da aynı masa etrafında buluşturmayı başarmış bir ülkeyiz. Bunu defalarca yaptık ve yine yapabiliriz. Bu savaş artık bitmelidir. Biz gayretlerimizi barış için yoğunlaştırdık ve buna devam edeceğiz. Umarız yeni dönemde yeni başlangıçlar yapar ve tüm çatışmaların ve savaşların sona erdiği bir dünyaya kavuşuruz” diye konuştu.

“Avrupa Birliği’nden hızlı, vizyoner yaklaşım bekliyoruz”

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik süreciyle ilgili Brüksel’in tutumuna tepkisini paylaşan Erdoğan, Macaristan’da AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşmesinde olumlu ilerleme gözlemlemediğini açıkladı.

Von der Leyen’in “AB - Türkiye ortaklığının güçlenmesi ortak bölgemize fayda sağlayacaktır” ifadesini hatırlatan soru üzerine Erdoğan, “Görüşmemizde Von der Leyen’de böyle bir tavrı henüz görmüş değiliz. Bunlar hâlâ görüşme aşamasında attığımız adımlar. Eğer bize hakikaten böyle bir açılım sağlarlarsa bunu paylaşırız” dedi.

Gerek Dışişleri Bakanlığı’nın gerek, Avrupa Birliği ile ilgili bürokratların muhatapları ile temaslarını sıklaştıracağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Biz de liderlerle görüşmelerimizde bu konuyu ele almayı sürdürecek ve inşallah hayırlı bir netice için gayret edeceğiz. Türkiye’nin potansiyelinin herkes farkında. Son dönemde Avrupa’nın Türkiye ile iş birliği konusundaki gayretleri de bunun göstergesi. Biz Avrupa Birliği’ne üyelik konusunda tam üyelik hedefimize bağlıyız ve bununla ilgili adımlarımızı attık, atıyoruz. Avrupa Birliği ile siyasi bariyerlere takılmadan, eşit koşullarda ve göz hizasında bir ilişki biçiminden yanayız. Biz Avrupa Birliği’nden kaybedilmiş zamanı telafi edecek hızda vizyoner bir yaklaşım bekliyoruz. Bunu Avrupalı muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz."

Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi konusunda adım atılmasının iyi bir başlangıç olacağını belirten Cumhurbaşkanı, “Bize verilen sözlerin tutulması Avrupa Birliği’nin de samimiyetini ortaya koyması açısından bir fırsattır. Çünkü biz verdiğimiz tüm sözleri tutarak o sınavdan zaten çoktan geçtik” değerlendirmesinde bulundu.

Forum

XS
SM
MD
LG