“Şu an bir Demokratikleşme Paketi üzerinde çalışıyoruz. Bu paketi ay sonuna kadar bizzat ben açıklayacağım. Göreceksiniz birçok konuda demokratik adımlar var. Paket halkın birçok beklentisini giderecek.” Salı günü Ankara’da bir hastane açılışında konuşan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, aslında bu hafta açıklaması beklenen “demokratikleşme paketi”nin ay sonuna kaldığını duyurdu. Demokratikleşme paketi halkın beklentisini gerçekten karşılayacak mı?
Kulislerde gelen bilgilere göre, demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü yasağının son bulması, genel seçimlerde dar bölge seçim sisteminin uygulamaya konması, nefret suçlarıyla ilgili yeniden düzenleme yapılması, örgütlü suçlarda sanığın birden fazla maddeden ceza almasının önüne geçilmesi gibi konular yer alacak.
Ertuğrul Kürkçü: En önemli beklenti ana dilde eğitimdi ama olmayacak
Pakete en sert tepki Barış ve Demokrasi Partisi’nden geliyor. BDP’ye göre, demokratikleşme paketi beklentileri karşılamaktan uzak. Partinin rahatsızlıklarını BDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü VOA’ya şöyle anlattı.
“Başbakan nelerin olmayacağına dair Türkmenistan dönüşü bir dizi beyanda bulundu. Erdoğan, anadilde eğitim, seçim barajının kaldırılması, yerel özerklik şartında kabullenilmeyen kanunların kabul edilmesi, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişikliklerin olmayacağını söyledi. Biliyorsunuz, Kürt halkında en önemli beklentiler tam da bunlardı. KCK tutuklularının serbest kalması, cezaevlerinin boşalması, müzakere sürecini daha iyi yönetebilmesi için Öcalan’ın cezaevi ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi de olmalıydı. Başbakan ne olmayacak dediyse insanlar onu talep ediyor, paketin açıklanması da zaten bu nedenle gecikti”
Kürkçü: Dağ fare doğurdu denebilir artık büyük kitleler huzursuzlanacak
Alevilerin “cemevine özgürlük ” ya da din derslerinin zorunlu olmaktan çıkartılması taleplerinin de demokratikleşme paketinde yer almayacağının anlaşıldığını söyleyen Kürkçü, toplumsal kesimlerle müzakere edilmeden paketin oluşturulmasını da eleştiriyor.
BDP Mersin milletvekili, “bu durum huzursuzluk yaratacak ve büyük kitlelerin hareketlenmesine yol açacak. Hükümet, muhalefeti bölmek için elbette araya başka maddeler sıkıştıracak ama netice alamaz. %10 barajı koruyoruz bir de dar bölge seçim sistemi getiriyoruz demek aslında bununla barajı %20 ye çıkarıyorum demek. Yani dağ fare doğuruyor bile denemez” dedi.
Kürkçü’ye göre, AKP ve başbakanın seçim taktiğini toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek üzerine kurdu ve gezi çapulcularıyla sessiz çoğunluk, mütedeyyin kitlelerle sarhoş dinsizler, şeklinde ayrımlar yaratarak bu kutuplaştırmayı tahkim ediyor.
MHP: Öcalan’la görüşülerek hazırlanan paket baştan iflas etmiş durumda
Milliyetçi Hareket Partisi ise çözüm süreciyle ilişkilendirdiği demokratikleşme paketini tek yanlı buluyor. VOA’ya konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, “demokratikleşme paketinin içeriğini bilmiyoruz. Bir tarafta Recep Tayip Erdoğan’ın diğer tarafta Abdullah Öcalan’ın bulunduğu bir paket baştan iflas etmiş durumdadır. Siyasi partilerle, STK’larla görüşmeyip kendi parti kurmaylarıyla konuşarak yapılan bir paketten demokratikleşme çıkmaz” diyor.
Çözüm sürecinin Türkiye’deki politik iklimi ciddi şekilde bozduğunu savunan Celal Adan’a göre, herkes birbirinin soyunu sopunu araştırmaya başladı ve bu da Türkiye’nin 1000 yıllık duruşu bozuluyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı, hükümetin demokratikleşme konusunda samimiyetsiz olduğunu en son Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da yaptığı bir konuşmayla perçinlediğini iddia ediyor.
Celal Adan: Protesto edenlere ‘ormana gidin’ demek demokratlık mı?
Adan, “ ODTÜ’ye yol yapılmasını protesto eden gençlere, ‘ormana gidin demek’ ne kadar demokratlıktır? En ufak bir muhalefete tahammülü olmayanların hazırladıkları demokratikleşme paketinden ne çıkar? İntikam düşüncesiyle demokrasi olmaz. Demokratikleşme paketi tamamen içe dönük seçim endeksli bir hamledir” diye konuşuyor.
Paket hakkında kamuoyuna yansıyan haberlerin kendilerini şaşırtmadığını söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı, partisinin demokratikleşme paketiyle ilgili tavrını paketin netleşmesinden sonra açıklayacağını da söyledi.
Kulislerde gelen bilgilere göre, demokratikleşme paketinde kamuda başörtüsü yasağının son bulması, genel seçimlerde dar bölge seçim sisteminin uygulamaya konması, nefret suçlarıyla ilgili yeniden düzenleme yapılması, örgütlü suçlarda sanığın birden fazla maddeden ceza almasının önüne geçilmesi gibi konular yer alacak.
Ertuğrul Kürkçü: En önemli beklenti ana dilde eğitimdi ama olmayacak
Pakete en sert tepki Barış ve Demokrasi Partisi’nden geliyor. BDP’ye göre, demokratikleşme paketi beklentileri karşılamaktan uzak. Partinin rahatsızlıklarını BDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü VOA’ya şöyle anlattı.
“Başbakan nelerin olmayacağına dair Türkmenistan dönüşü bir dizi beyanda bulundu. Erdoğan, anadilde eğitim, seçim barajının kaldırılması, yerel özerklik şartında kabullenilmeyen kanunların kabul edilmesi, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişikliklerin olmayacağını söyledi. Biliyorsunuz, Kürt halkında en önemli beklentiler tam da bunlardı. KCK tutuklularının serbest kalması, cezaevlerinin boşalması, müzakere sürecini daha iyi yönetebilmesi için Öcalan’ın cezaevi ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi de olmalıydı. Başbakan ne olmayacak dediyse insanlar onu talep ediyor, paketin açıklanması da zaten bu nedenle gecikti”
Kürkçü: Dağ fare doğurdu denebilir artık büyük kitleler huzursuzlanacak
Alevilerin “cemevine özgürlük ” ya da din derslerinin zorunlu olmaktan çıkartılması taleplerinin de demokratikleşme paketinde yer almayacağının anlaşıldığını söyleyen Kürkçü, toplumsal kesimlerle müzakere edilmeden paketin oluşturulmasını da eleştiriyor.
BDP Mersin milletvekili, “bu durum huzursuzluk yaratacak ve büyük kitlelerin hareketlenmesine yol açacak. Hükümet, muhalefeti bölmek için elbette araya başka maddeler sıkıştıracak ama netice alamaz. %10 barajı koruyoruz bir de dar bölge seçim sistemi getiriyoruz demek aslında bununla barajı %20 ye çıkarıyorum demek. Yani dağ fare doğuruyor bile denemez” dedi.
Kürkçü’ye göre, AKP ve başbakanın seçim taktiğini toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek üzerine kurdu ve gezi çapulcularıyla sessiz çoğunluk, mütedeyyin kitlelerle sarhoş dinsizler, şeklinde ayrımlar yaratarak bu kutuplaştırmayı tahkim ediyor.
MHP: Öcalan’la görüşülerek hazırlanan paket baştan iflas etmiş durumda
Milliyetçi Hareket Partisi ise çözüm süreciyle ilişkilendirdiği demokratikleşme paketini tek yanlı buluyor. VOA’ya konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, “demokratikleşme paketinin içeriğini bilmiyoruz. Bir tarafta Recep Tayip Erdoğan’ın diğer tarafta Abdullah Öcalan’ın bulunduğu bir paket baştan iflas etmiş durumdadır. Siyasi partilerle, STK’larla görüşmeyip kendi parti kurmaylarıyla konuşarak yapılan bir paketten demokratikleşme çıkmaz” diyor.
Çözüm sürecinin Türkiye’deki politik iklimi ciddi şekilde bozduğunu savunan Celal Adan’a göre, herkes birbirinin soyunu sopunu araştırmaya başladı ve bu da Türkiye’nin 1000 yıllık duruşu bozuluyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı, hükümetin demokratikleşme konusunda samimiyetsiz olduğunu en son Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da yaptığı bir konuşmayla perçinlediğini iddia ediyor.
Celal Adan: Protesto edenlere ‘ormana gidin’ demek demokratlık mı?
Adan, “ ODTÜ’ye yol yapılmasını protesto eden gençlere, ‘ormana gidin demek’ ne kadar demokratlıktır? En ufak bir muhalefete tahammülü olmayanların hazırladıkları demokratikleşme paketinden ne çıkar? İntikam düşüncesiyle demokrasi olmaz. Demokratikleşme paketi tamamen içe dönük seçim endeksli bir hamledir” diye konuşuyor.
Paket hakkında kamuoyuna yansıyan haberlerin kendilerini şaşırtmadığını söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı, partisinin demokratikleşme paketiyle ilgili tavrını paketin netleşmesinden sonra açıklayacağını da söyledi.
