ABD'deki başkanlık seçim sonucunun Ankara-Washington ilişkilerini nasıl etkileyeceği konusu Türkiye gündeminin öne çıkan başlıklarından biri olarak dikkat çekiyor. Son zamanlarda özellikle Suriye, Libya, Doğu Akdeniz ve Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 füze savunma sistemleri gibi konular, seçim sonrası iki ülke arasında öne çıkacak konuların başında geliyor.
Peki, ABD seçimlerinin Türk-Amerikan ilişkilerine etkisi nasıl olur? Başkan Donald Trump mı yoksa Demokrat rakibi Joe Biden mı Türkiye için daha olumlu bir ihtimal? ABD seçimleriyle sonucunun Türkiye'ye etkilerini Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han ve Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Burak Küntay, VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
“Kim seçilirse seçilsin ilişkiler kopmaz”
İki başkan adayının da Türkiye açısından avantajları ve dezavantajları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, kim seçilirse seçilsin Türk-Amerikan ilişkilerinin “bir vasatı” olduğunu belirtti. Prof. Dr. Han, “O vasatın çok zorlanacağını düşünmüyorum.Kim seçilirse seçilsin Türkiye’nin Washington siyasetiyle tekrar ilişki kurma meselesi var. Bu, başkanın kim olduğundan bağımsız olarak ele alınması ve çözümlenmesi gereken bir mesele. Türkiye çok ezberci bir gözlükle ABD siyasetine bakarak bu işleri değerlendiremeyeceği gibi ABD’de de Türkiye siyasetini çok ezberci bir gözlükle bakarak bu işleri değerlendirmeyecektir. Dolayısıyla o ikili ilişkilerin ağırlığı, bir biçimde başkan kim olursa olsun ilişkileri belli bir vasatta tutma eğiliminde olacaktır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye ile Türkiye’nin ABD’ye ile ilişkileri stratejik ilişkiler. Bunlar mesela Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerine benzer ilişkiler değil. Bu bakımdan yaklaşırsak kim seçilirse seçilsin yine kimilerinin çok endişe ettiği kadar da kötü olmayacaktır.”
“Biden’ın Türkiye’nin makul çıkarlarına olumlu yaklaşacağı yönünde umudum var”
Obama yönetimi sırasında Türkiye’yi ilgilendiren bütün meselelere Biden’ın dahil olduğunu ifade eden Prof. Dr. Han, “Aslında o ilişkilerin portföyünün bir kısmını Biden götürdü desek yeridir. Bu dönem zarfında Türk karar alıcılarından veya basına yansıyan bilgilerden Biden’ın Türkiye’nin pozisyonunu özellikle zorlayıcı bir tavır ya da tutum benimsediğini duymadım. Aksine muhataplarının Biden’dan hoşnut oldukları birçok defa ifade edildi. O nedenle Biden’ın olumlu rol oynayabileceğini, Türkiye’nin makul çıkarlarına makuliyetle yaklaşabileceği yönünde bir umudum var.”
Donald Trump’ın, tekrar seçilmesi durumunda “Türkiye için siyasi risk almaya ya da Senato’daki Cumhuriyetçiler dahil Türkiye aleyhine pozisyon almış olan siyasetle mücadele etmeye niyetli olup-olmayacağının” hala cevap bekleyen bir soru olduğunu kaydeden Prof. Dr. Han, sözlerine şöyle devam etti: “Kaybedecek bir şeyim yok diyebilir ve doğru bildiği yoldan yürüyebilir ama yürümeyedebilir. Neticede bu noktadan itibaren Trump bir miras sorunu düşünmeye başlayacak. Nasıl hatırlanmak isteyecek, bununla ilgili düşünmeye başlayacak. ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerçekten ağır meseleler olduğunu, bu tür meselelerin bir başkanın siyasi mirasının üzerinde ciddi etki yaratabileceğini ve Trump’un bunu değişik gözlüklerle değerlendirebileceğini gözönüne almak gerekiyor.”
“Suriye politikası değişmez”
Suriye’deki meselenin Türkiye’nin lehine gelişmeme ihtimalini her iki adayın seçilmesi durumunda da olasılık olarak gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, “Türkiye’nin çıkarları yönünde gitmeyecek gibi gözüküyor mesele. Çünkü orada ABD’nin devlet tercihi olduğunu görüyoruz. Türk-Amerikan ilişkileri sorunlu ve tırtıklı bir yoldan geçerken bu noktada Türkiye ile ABD‘nin işbirliği yapması çok kolay gözükmüyor” diye konuştu.
Doğu Akdeniz konusunda Türkiye ile Amerika’nın çıkarlarının hala uyumlulaştırılabileceğini düşündüğünü kaydeden Han, “Amerikan tarafının şunu anlaması gerekiyor; Türkiye açısından Doğu Akdeniz herhangi bir mesele gibi değil. Vadeye yayılabilecek olan bir mesele de değil. Çünkü oradaki gelişmelerin temposunu Türkiye’nin tercihleri tek başına belirlemiyor. Orada Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Mısır var. Onların tercihleri ciddi belirleyici. İsrail’in bu tercihler karşısındaki kolaylaştırıcı veya frenleyici tavrı bu bakımdan önemli. Şimdi öyle baktığımız zaman ABD ile Türkiye‘nin ilişkilerinin sağlığı bakımından bu ikisinin doğu Akdeniz’de karşı karşıya gelmemesinin önemli olduğunu söylemek isterim” dedi.
“ABD ile aynı noktada seyrederseniz başkanın kim olduğu fark etmez”
İki ülke arasında yaşanan olaylarda Biden ya da Trump isminin bir öneminin olmadığını savunan Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Burak Küntay, “O günkü konjonktüre göre Amerika ile siz aynı paralelde seyrederseniz, aynı noktada seyrederseniz ilişkileriniz başkan kim olursa olsun iyi olur. Dünyadaki çıkarlarınız aynı noktada seyretmezse başkan kim olursa olsun aranız kötü olur. İşin aslı budur, bu duruma böyle bakmak lazım” diye konuştu.
“Erdoğan ile Trump arasındaki ilişkinin iyi olması bir avantaj”
Türkiye’nin ya da ABD’nin liderlerinin hangi siyasi görüşten gelirse gelsin, ülkelerinin bekası ve dış politikadaki önceliklerini düşündüklerinin altını çizen Doç. Dr. Küntay, “Bu çıkarlarda büyük oynamalar olmadıktan sonra, bunlarda büyük çatışmalar devam ettikten sonra liderlerin kim olduğunun o aşamada çok büyük önemi yok. Ne açıdan önemi olabilir? Kriz yönetimi zamanlarında bu krizlerin aşılması için önemi olur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasında bir kanal var. Telefonla konuşuyorlar, görüşüyorlar ilişkileri müspet. Dolayısıyla bu bir avantajdır tabii ki. Bunu da göz ardı edemezsiniz” ifadesini kullandı.
“ABD S-400 konusunda anlayış göstermeyecektir”
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alması ile ilgili Amerika’nın bu duruma anlayış göstermeyeceğini, Türkiye’nin ise bundan geri atmayacağını belirten Küntay, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer Türkiye S-400 alması ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri’nden anlayış bekliyorsa bu anlayış gösterilmeyecektir. ABD de Türkiye’den geri adım bekliyorsa Türkiye de bu geri adımı atmayacaktır. Dolayısıyla Trump ya da Biden’ın gelmesiyle bu sorunlar çözülmeyecektir.”
Doç. Dr. Küntay son olarak ABD başkanlık seçimleri sonrası Türkiye ve dünyanın ABD ile olan ilişkilerinde köklü bir değişiklik beklemediğini ifade etti. Küntay, “ABD’nin içinin çok karışık olduğunu, bu karışıklıklarla ve dış politikadaki dengeleri yeniden tesisle ilgili Amerika’nın bir süre geçireceği için dış politikaya belli bir süre bakabileceğini zannetmediğini” sözlerine ekledi.
Halk ABD’deki başkanlık seçimine nasıl bakıyor?
İşletme sahibi Sezai Emanet, Trump’un seçilmesinin Türkiye açısından daha iyi olacağını şu sözleriyle açıkladı: “Biden denenmedi ama Trump bizim için denenmiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birbirlerini iyi anlıyorlar, aynı frekanstalar. O yüzden Trump kazanırsa düzeni bozmayacağız diye düşünüyorum. Biden ise yeni bir oluşum ve ne yapacağı belli değil.”
“Dolar 10 TL olacak”
Öğretmen Deniz Sağlam ise kim başkan olursa olsun doların yükselmeye devam edeceğini söyledi. Sağlam, “Kim olursa olsun biz dolara bakıyoruz. Muhtemelen 10 TL olur. Doların etkileneceği konular o kadar hassas ki her seferinde dolar yükseldiğinde konuyu buna bağlıyorlar. O yüzden kim olursa olsun çok bir şey değişmeyecek” dedi.
“Trump daha ılımlı”
Ünsal Tarakçı: Biden seçilirse Türk düşmanı. Bunu bütün dünya biliyor. Ona göre Trump biraz daha ılımlı. Çünkü Trump’un konuşmalarına bakarsan ‘Tayyip akıllı adam, benim gibi’ diyor. Biden, ‘Türkiye’ye yaptırım uygularım’ diyor. İnşallah Trump olur. Çünkü Biden’ın politikası çok sert. Ama başa gelir ve değişirse onu bilemem.”
Abbas Avanos ise iki adayın da Türkiye açısından iyi olmayacağını ifade etti: “İkisi de Türkiye Cumhuriyeti’ne düşman. İkisinin de bizim için iyi olmayacağına inanıyorum. Hangisi gelirse gelsin işler düzelmez.”
“Hiçbir siyasetçi iyi değil”
Özel sektörde çalışan Nazlı Mert ise şunları kaydetti: “Baktığınızda hiçbir siyasetçi iyi değil. Trump da bazı durumlarda iyi, bazı durumlarda ise kötü olabiliyor. Her şeyin hayırlısı.”
“Trump’un çizgisi belli”
Emekli Süleyman Çerih, “Trump’un en azından çizgisi belli oldu, ne yapacağı belli. Onun için ben yine devam etmesini isterim. Biden ise dünyanın biraz daha dengesini değiştirecek. Türkiye için bazı kararları var. Ermeni yanlısı. Onun için Biden’ı istemiyorum” dedi.
Biden’ın seçilmek için Türkiye aleyhinde açıklamaları olduğunu söyleyen emekli Süleyman Deniz, ”Medyaya bakıyorsunuz bir korku hakim. Korkacak bir şey yok. Daha önce Carter döneminde de Carter için Türk düşmanı dediler. Millet çekiniyordu. Seçildikten sonra görüldü ki ötekinden daha yakınmış bize. Biden kazanmak için bazı ülkelerin aleyhinde konuşuyor. Bunlar yaldızlı sözlerdir. Gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yok. Başkan adaylarından hangisi kazanırsa kazansın bir şey fark etmez.”