Türkiye, Çarşamba günü Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı davaya müdahil olmak için başvuru yaptı. Davada İsrail’e Gazze’de Hamas’a karşı yürüttüğü savaşta soykırım yaptığı iddiası yöneltiliyor.
Başvuruyu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan X paylaşımı ile duyurdu.
Paylaşımında Fidan, “İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail, her geçen gün daha fazla masum Filistinli’yi öldürüyor. Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır” ifadelerini kullandı.
Fidan, “Türkiye, bu yolda elinden gelen her türlü gayreti gösterecektir” diye ekledi.
Diplomatik bir kaynağa göre, Türkiye’nin davaya müdahillik beyanı Uluslararası Adalet Divanı Statüsü'nün 63. Maddesine dayanıyor.
63. maddede "Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğu zaman, yazman bu devletlere hemen durumu bildirir. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet davaya müdahil olma hakkına sahiptir" ifadeleri yer alıyor.
Kaynağa göre, müdahillik başvurusu sonrası mahkeme, Türkiye'nin müdahilliğini Güney Afrika ve İsrail'e bildirerek yazılı gözlemlerini isteyecek.
Kaynak, Türkiye’nin davaya müdahil olma başvurusu hakkında, “Türkiye tarafından sunulan detaylı hukuki argümanlar ve kapsamlı analiz, gelecekteki davalar için değerli referanslar teşkil edebilir ve uluslararası insancıl hukukun gelişimine katkıda bulunabilir. Bu müdahale, sadece Gazze'deki acil krizi ele almakla kalmamakta, aynı zamanda gelecekte benzer durumların ele alınmasına yönelik küresel hukuki çerçeveyi de güçlendirmektedir” ifadelerini kullandı.
Dava nasıl ilerliyor?
Güney Afrika, geçen yıl Aralık ayında İsrail’i devlet eliyle soykırım yapmakla suçlayarak Uluslararası Adalet Divanı’na başvurdu.
Ocak ayında mahkeme, Güney Afrika’nın başvurusunun ardından, İsrail’e soykırım eylemlerini önleme çağrısında bulundu.
Mahkeme, İsrail'in Refah'a saldırı tehdidi nedeniyle Güney Afrika'nın acil durum tedbirlerine yönelik ikinci başvurusunu reddetti. Güney Afrika Mart ayı başında yeni bir talepte bulundu.
Mayıs ayında mahkeme, İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik askeri operasyonlarını derhal durdurmasını istedi.
Mayıs ayındaki karar öncesinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin davaya müdahil olma kararı verdiğini açıkladı.
Mayıs ayında Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi ile yaptığı ortak basın toplantısında Fidan, Türkiye’nin başvurusuna yönelik çalışmaların çok uzun süredir devam ettiğini kaydetti.
Fidan, “Biz bundan sonra bu siyasi karar Cumhurbaşkanımız tarafından alındıktan sonra ve şu anda bütün dünyaya duyurulduktan sonra hukuki çalışmalarımızı tamamlayacağız. Bu esnada bütün dost ve müttefik ülkelerle bu konuda daha fazla ne yapılabilir, daha fazla hangi ülkeler başvuruda bulunabilir onun çalışması içerisinde olmaya devam edeceğiz. Çalışmamızın hukuki metni tamamlandığı zaman da alınmış olan bu siyasi kararı fiiliyata geçirmek için resmi müracaatımızı yapacağız” ifadelerini kullandı.
Mayıs ayında, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına, Türkiye'nin müdahil olma kararıyla ilgili bir soru üzerine, ABD’nin bu konudaki kararlı tutumuna dikkat çekti.
Kirby, “Bu konuda farklı görüşlere sahip olduğumuz aşikâr ancak bu durum değerli bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ilişkilerimizi zedelemez. Bu konuda olduğu gibi bazı konularda aynı fikirde olmayabiliriz ama yine de müttefikimize değer veriyoruz” dedi.
Uluslararası Adalet Divanı, devletler arasındaki anlaşmazlıklara bakan en yüksek BM organı. Kararları nihai ve bağlayıcı olmasına rağmen, mahkemenin yaptırım gücü bulunmuyor. Kararların uygulanmasına yönelik mekanizmaları da sınırlı.
İsrail Uluslararası Adalet Divanı’na taraf değil. İsrail, mahkemede, Gazze'deki operasyonlarının meşru müdafaa olduğunu ve 7 Ekim'de İsrail'e saldıran Hamas militanlarını hedef aldığını savunarak, davadaki soykırım suçlamalarını defalarca reddetti.
Forum