Erişilebilirlik

Türkiye Suriye’ye Olası Müdahaleyi Tartışıyor


Suriye için geri sayım sürerken beklemede olan Türkiye uluslararası süreci izliyor, olası bir askeri müdahalenin muhtemel sonuçlarını gözden geçiriyor

Türkiye’de gündem Suriye’ye olası askeri müdahale. Taraflar, olası askeri müdahalenin biçimi ve Türkiye’ye etkilerini tartışıyor. Bir yıldan fazla süredir Esad rejimine yönelik eleştirilerini en yüksek perdeden dile getiren hükümet, uluslararası süreci yakından izliyor. Bugün NTV’ye konuşan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Türkiye’nin Suriye’deki önceliğinin istikrar olduğunu söyledi.

Egemen Bağış: Türkiye mağdurdan taraf

Avrupa Birliği Bakanı, “Türkiye'nin duruşu nettir, Türkiye mağdurdan yana tavır koymuştur. Esat, Kuzey Kore ve Türkiye'de Kemal Kılıçdaroğlu’nun dışında herkes kimyasal silah kullanıldığını biliyor. Suriye'deki rejime destek verenler önce geri çekilmeli. Bir hava operasyonu olursa, rejim zayıflatılırsa barışa en önce geçilmesi lazım, gerekli adımların atılması lazım” dedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gerekli kararları alması halinde herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan Beşar Esat’ın ülkeyi terk edeceğini belirten Bağış, tezkereyle ilgili olarak da şunları söyledi:“Eğer halihazırdaki tezkere yeterli değilse, hükümetin bir tezkereye ihtiyacı olursa ve hükümet bu yönde karar alırsa Meclis’e gideriz. Gelen görüntülerden sonra hiçbir milletvekilinin tezkereye hayır diyeceğine inanmıyorum.” Egemen Bağış’ın bu sözlerine rağmen Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi, parti sözcüleri aracılığıyla Suriye’ye yönelik bir askeri harekata karşı olduklarını açıkladı. Barış ve Demokrasi Partisi de Suriye’ye yönelik operasyona soğuk bakıyor.

BDP: Savaş tezkeresi Meclis’te görüşülmeli

BDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, Suriye’ye yapılacak herhangi bir uluslararası müdahalenin 3. Dünya Savaşı’nı fitilleyeceğini iddia etti. Yeni bir tezkerenin şart olduğunu savunan BDP milletvekili, twitter’daki hesabına “Ortadoğu’da kıyamet senaryoları konuşulurken TBMM’nin devre dışı bırakılması kabul edilemez. Savaş tezkeresine oy verenler bu ağır vebalin altında hezimete uğrayacaklardır” yazdı.
İbrahim Karagül: Suriye işgal edilecekse sorumlu Şam’daki zorbalar
Medya ise iki bölünmüş durumda. Bir grup, Suriye’ye askeri müdahaleye karşı çıkarken diğerleri askeri müdahalenin artık kaçınılmaz olduğunu söylüyor.

Müdahalenin en büyük destekçilerinden biri Yeni Şafak gazetesi genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül. Karagül, bugünkü yazısında, “yarın bu ülke işgal edilecekse bunun tek sorumlusu Şam'daki zorbalardır. Yüz bin insanı öldürdükleri, onlarca yerleşim birimini yok ettikleri, milyonlarca insanın ülkeden kaçmasına yol açtıkları yetmedi, giderayak müdahaleyi de, işgali de ülkeye çağırdılar. Müdahaleye zemin hazırladılar. Bir kişinin iktidarda kalması için bir ülkenin ödediği bedele bakın. Peki biz nerede duracağız? Kabul edelim, seçeneksiz bırakıldık. Öyle zulümler yapıldı ki, müdahaleye hayır deme mecalimiz bile kalmadı” yazdı.

Ruşen Çakır:Müdahale en fazla Türkiye’ye zarar verir

Suriye’ye yapılacak müdahalenin hiçbir şekilde Türkiye’nin lehine durum yaratmayacağını savunanlardan biri ise gazeteci Ruşen Çakır. Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından izleyen Çakır, bugün Vatan gazetesindeki köşe yazısında “Suriye merkezli yeni bir krizin en fazla zarar vereceği ülkelerden birinin Türkiye olacağı muhakkaktır. Öyle ki kendimizden ne kadar koyarsak koyalım, Suriye konusunda herhangi bir şey kazanma şansımız bulunmuyor” dedi.

Çakır, Suriye’ye müdahalenin Irak’taki kadar kolay olamayacağını söylerken İran’ın rolüne işaret ediyor: “Hedefteki Beşşar Esad/Baas rejimi Tahran’ın bölgedeki en önde gelen müttefiki. Esad rejimi yıkılırsa, İran’ın Lübnan’da Hizbullah aracılığıyla sahip olduğu nüfuzunun da sıkıntıya gireceği, yani İsrail’e yönelik kartlarını teker teker kaybedeceği ortada. Tabii bütün bu sürecin sonunda sıradaki hedef kesinlikle İran ve buradaki İslami rejim olacaktır.”

İran: Bölge felakete sürüklenir

Belki de bu yüzden İran’dan arka arkaya açıklamalar geliyor. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran’ın haber ajanslarından ISNA’ya yaptığı açıklamada barut fıçısına dönen bölgeye yapılacak bir müdahalenin felaketle sonuçlanacağını söyledi. İran, Suriye’ye karşı yapılacak bir harekata katılmanın sadece İsrail’in çıkarlarına yarayacağını savunarak, Türkiye ve bölge ülkelerini uyardıklarını bildirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyid Abbas Arakçı da Suriye yapılması planlanan müdahaleyle ilgili olarak Türkiye’ye çağrıda bulundu. Arakçı, "Türk dostlarımızı Suriye’ye karşı girişilecek bir saldırının Siyonist rejimin çıkarlarına hizmet edeceği konusunda dikkatli olmaya çağırıyoruz. Bütün bölge akılcı davranmalı ve krizin hazmedilemeyecek boyutlara ulaşmasına izin vermemelidir" dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı, sabah saatlerinde tartışma yaratan Mısır El Nahda televizyonunun “Esad, Tahran’a kaçtı” iddiasını yalanladı.

PYD: Müdahale olursa kimyasal silahlar El Nusra’nın eline geçebilir

Suriye’nin kuzeyinde El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu’yla zaman zaman çatışan Suriyeli Kürtler’in en güçlü örgütü PYD’nin (Demokratik Birlik Partisi) lideri Salih Müslim, “ABD, Rusya, Türkiye, İran, Katar ve dış güçlerin Suriye’yi rahat bırakması halinde sorunların bir ay içinde çözüleceğini” söyledi. Deutsche Welle’ye konuşan Müslim, “Suriye’de rejimin elindeki kimyasal silahları imha etmek imkansız. Dışarıdan askeri bir operasyonla da mümkün değil bu. Bu yüzden askeri bir müdahaleye kesinlikle karşıyız. Zira böyle bir müdahale tüm Suriye’yi yerle bir eder. Ayrıca kimyasal silahların Nusra Cephesi gibi teröristlerin eline geçmesinden ya da geçmiş olmasından da endişeliyiz” dedi.
XS
SM
MD
LG