İSTANBUL —
“Burası devlete meydan okunacak yer değildir.” Dönemin başbakanı bu sözleri söyledikten hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi karıştı. Meclis genel kuruluna türbanla giren Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı yemin edemeden salondan ayrıldı. Partili arkadaşları da kadın milletvekiline destek vermedi. Tarih 2 Mayıs 1999’du.
Bu tarihten tam 13 buçuk yıl sonra bu kez dört milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne türbanlarıyla girdi, hatıra fotoğrafı çektirdi. Aslında kulislerde ana muhalefet partisinden ciddi tepkiler gösterileceği iddiaları yankılandı. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin ulusalcı kanadının ‘ortalığı ayağa kaldıracağı’ söyleniyordu. Ancak kaos beklentileri gerçekleşmedi. Ulusalcı kanadın önde gelen isimlerinden Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, üzerindeki ceketi çıkararak Atatürk ve Türk bayrağı desenli tişörtle oturdu ve üzerinde Atatürk’ün imzası bulunan telefonla tarihi genel kurulu kayda aldı.
İnce: ‘İktidarın mağduriyet edebiyatına izin vermeyeceğiz’
İktidar partisinin bu hamlesini yerel seçimler öncesi gerilim stratejisi olarak değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, tepkisini genel kurulda iki sözcüsünün konuşmalarıyla dile getirdi. Yerel seçimler öncesi başörtülü milletvekilleri üzerinden mağdur edebiyatı yapılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Camileri hazineye satarak belediyelerin borcunu ödeyenler siz değil misiniz? Örtünmek dinin emridir, diyor Başbakan. Peki, dinin emri ise sadece dinin bir tane mi emri var, yetimin hakkını yememek, milletin içine nifak sokmamak, milleti ayrıştırmamak dinin emri değil mi?” sorularını sorarak iktidara yüklendi.
‘Örtünen vekiller mirastan kendileri 1 pay alırken erkek kardeşlerine 2 pay verecek mi?’
İnce’nin din üzerinden eleştirileri bununla sınırlı kalmadı. Hac’dan döndükten sonra örtülü olarak TBMM’ye gelen dört milletvekiline ‘bundan sonra babanızın mirasından kendiniz bir pay erkek kardeşinizin iki pay verecek misiniz?’ diye seslenen CHP Grup Başkan vekili hükümete yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Dinin emirlerinden bahsediyorsunuz ama şans topunu kim buldu? Beygirler iki gün koşuyordu şimdi yedi gün koşturuyorsunuz. Mücahitlik taslayıp müteahhitlik yapıyorsunuz.”
Pavey: ‘AKP kronik mağdur’
Meclis’e pantolonla girmesi engellenen CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ise sosyal medyada gün boyu paylaşılan konuşmasında başörtülü vekillerin Meclis’te yer almasına destek verdi. AKP’nin kronik mağdur olduğunu belirten Pavey, “Bundan böyle; mini etek giydiği için işten atılan, sol kulağı küpeli olduğu için dövülen, dekoltesi bakanın hoşuna gitmediği için linç edilen, oruç tutmadığı için öldürülenler herkesten çok bu vekillere emanet” dedi.
Türban takmanın kadın özgürlüğü olduğunu ısrarla vurgulayanlara da seslenen Pavey, “Türbanla özgürlük ilişkisi bıçak sırtı gibidir. Bir yanda inanç özgürlüğünü temsil eder. Diğer yandan inanç baskısını. Birçok kadın inanarak örtünürken, birçok kız kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar” diye konuştu.
Buldan: ‘Erkek vekiller kadınların giyimine karışmasın’
Başörtülü vekilere en başından beri olumlu bakan Barış ve Demokrasi Partisi, bu tavrını bugün de sürdürdü. Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, erkek milletvekillerin kadınların giyimine karışmasını karşı olduklarını söyledi.
Buldan, “Biz kadınlar nasıl giyineceğimizi sizden öğrenmek istemiyoruz. Kadınlar olarak tek ses, tek yürek olarak hareket ettiğimiz sürece mücadelemiz ve özgürlüklerimiz büyüyecek ve kadına bakış açısı değişecek” dedi.
AK Parti Grup Başkan Vekili Mihrimah Belma Satır ise başörtülü vekillerin Meclis’te olmasının demokrasi, hukuk devleti ve laikliğin gereği olduğunu söyledi.
Meclis Başkan Vekili Meral Akşener’in yönettiği Genel Kurul'da bir büyük tabu yıkılırken herhangi bir gerginlik olmadan gün tamamlandı.
Bu tarihten tam 13 buçuk yıl sonra bu kez dört milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne türbanlarıyla girdi, hatıra fotoğrafı çektirdi. Aslında kulislerde ana muhalefet partisinden ciddi tepkiler gösterileceği iddiaları yankılandı. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin ulusalcı kanadının ‘ortalığı ayağa kaldıracağı’ söyleniyordu. Ancak kaos beklentileri gerçekleşmedi. Ulusalcı kanadın önde gelen isimlerinden Uşak milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, üzerindeki ceketi çıkararak Atatürk ve Türk bayrağı desenli tişörtle oturdu ve üzerinde Atatürk’ün imzası bulunan telefonla tarihi genel kurulu kayda aldı.
İnce: ‘İktidarın mağduriyet edebiyatına izin vermeyeceğiz’
İktidar partisinin bu hamlesini yerel seçimler öncesi gerilim stratejisi olarak değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi, tepkisini genel kurulda iki sözcüsünün konuşmalarıyla dile getirdi. Yerel seçimler öncesi başörtülü milletvekilleri üzerinden mağdur edebiyatı yapılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Camileri hazineye satarak belediyelerin borcunu ödeyenler siz değil misiniz? Örtünmek dinin emridir, diyor Başbakan. Peki, dinin emri ise sadece dinin bir tane mi emri var, yetimin hakkını yememek, milletin içine nifak sokmamak, milleti ayrıştırmamak dinin emri değil mi?” sorularını sorarak iktidara yüklendi.
‘Örtünen vekiller mirastan kendileri 1 pay alırken erkek kardeşlerine 2 pay verecek mi?’
İnce’nin din üzerinden eleştirileri bununla sınırlı kalmadı. Hac’dan döndükten sonra örtülü olarak TBMM’ye gelen dört milletvekiline ‘bundan sonra babanızın mirasından kendiniz bir pay erkek kardeşinizin iki pay verecek misiniz?’ diye seslenen CHP Grup Başkan vekili hükümete yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Dinin emirlerinden bahsediyorsunuz ama şans topunu kim buldu? Beygirler iki gün koşuyordu şimdi yedi gün koşturuyorsunuz. Mücahitlik taslayıp müteahhitlik yapıyorsunuz.”
Pavey: ‘AKP kronik mağdur’
Meclis’e pantolonla girmesi engellenen CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey ise sosyal medyada gün boyu paylaşılan konuşmasında başörtülü vekillerin Meclis’te yer almasına destek verdi. AKP’nin kronik mağdur olduğunu belirten Pavey, “Bundan böyle; mini etek giydiği için işten atılan, sol kulağı küpeli olduğu için dövülen, dekoltesi bakanın hoşuna gitmediği için linç edilen, oruç tutmadığı için öldürülenler herkesten çok bu vekillere emanet” dedi.
Türban takmanın kadın özgürlüğü olduğunu ısrarla vurgulayanlara da seslenen Pavey, “Türbanla özgürlük ilişkisi bıçak sırtı gibidir. Bir yanda inanç özgürlüğünü temsil eder. Diğer yandan inanç baskısını. Birçok kadın inanarak örtünürken, birçok kız kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar” diye konuştu.
Buldan: ‘Erkek vekiller kadınların giyimine karışmasın’
Başörtülü vekilere en başından beri olumlu bakan Barış ve Demokrasi Partisi, bu tavrını bugün de sürdürdü. Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, erkek milletvekillerin kadınların giyimine karışmasını karşı olduklarını söyledi.
Buldan, “Biz kadınlar nasıl giyineceğimizi sizden öğrenmek istemiyoruz. Kadınlar olarak tek ses, tek yürek olarak hareket ettiğimiz sürece mücadelemiz ve özgürlüklerimiz büyüyecek ve kadına bakış açısı değişecek” dedi.
AK Parti Grup Başkan Vekili Mihrimah Belma Satır ise başörtülü vekillerin Meclis’te olmasının demokrasi, hukuk devleti ve laikliğin gereği olduğunu söyledi.
Meclis Başkan Vekili Meral Akşener’in yönettiği Genel Kurul'da bir büyük tabu yıkılırken herhangi bir gerginlik olmadan gün tamamlandı.
