Erişilebilirlik

‘Türkiye Almanya’daki Casusluk Faaliyetlerinin Baş Aktörü’


Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı, Türk istihbaratını; Rusya, Çin ve İran’ın yanı sıra Almanya'yı hedef alan casusluk faaliyetlerinin baş aktörleri arasında sıraladı
Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı, Türk istihbaratını; Rusya, Çin ve İran’ın yanı sıra Almanya'yı hedef alan casusluk faaliyetlerinin baş aktörleri arasında sıraladı

G20 Zirvesi için Hamburg'u ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti kapsamında gündeme gelen vatandaşlara yönelik konuşma arzusu ile ilgili polemik sürerken, Alman iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Almanya’daki casusluk faaliyetlerini artırdığı yönünde bir açıklama geldi.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:28 0:00

Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın yıllık raporunda, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Almanya’daki muhbir ve ajanları üzerinden muhalif ve Kürt grupları takibe aldığı ve ülkedeki Türk topluluğu üzerinde etki kurmaya çalıştığı öne sürüldü. Raporda, Türk istihbaratı, Rusya, Çin ve İran’ın yanı sıra Almanya'yı hedef alan casusluk faaliyetlerinin baş aktörleri arasında sıralandı. Yabancı istihbarat örgütlerinin Almanya’daki faaliyetleri ile ilgili raporun, G20 Zirvesi’nden birkaç gün önce açıklanması dikkat çekerken, MİT’e yönelik suçlamaların çoğu daha önce de dillendirilmişti.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Türk istihbarat birimlerinin Almanya’da Gülen yapılanması ile bağlantısı olduğu iddia edilen Türkler’i takip ettiği öne sürülmüş, ayrıca Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı çalışan bazı imamların Ankara’ya istihbarat bilgileri gönderdiği iddia edilmişti.

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamburg’daki temasları sonrasında vatandaşlara yönelik konuşma planıyla ilgili karşılıklı açıklamalar devam etti.Federal Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Erdoğan'ın Türkiye'nin diplomatik temsilciliklerden birinde yapacağı konuşmanın video mesajı aracılığı ile yayınlanmasının da arzulanmadığını ve bunun daha önce getirilen konuşma yasağı kapsamında değerlendirileceğini duyurdu. Bu tarzdaki etkinliklerin sadece daha önceden izin alınarak yapılabileceğini savunan sözcü, Türkiye’nin herhangi bir başvurusu olmadığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a getirilen yasak ile ilgili olarak "Almanya ile gerilimler, Almanya'daki siyasi takvim ve siyasi tansiyonla ilgilidir. Almanya ile Türkiye arasındaki gerilimlerin hiçbiri Türkiye tarafından üretilmemiştir. Bizim buna yapabileceğimiz bir şey yok. Biz kendi programımızı yaparız. Alman siyasetçiler ne söylerlerse söylesinler, bizim programımızı etkilemez. İstediğimiz programı uygularız" şeklinde konuşmuştu.

Almanya’daki Türkler bölündü

Konuyla ilgili tartışmalar, Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenleri de bölmüş durumda. Vatandaşların bir bölümü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkedeki Türkler’e hitaben konuşma yapmasını desteklerken, bir bölümü de yasağın yerinde bir karar olduğunu görüşünü savunuyor.Sol Parti’den Berlin Eyalet Parlamentosu Milletvekili Hakan Taş, "Alınan karar yasal açıdan doğru olabilir, ama Almanya’nın Türkiye ile olan ilişkilerini düşünüldüğünde inandırıcı değil" diyor.

AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) başkanı Zafer Sırakaya, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik politikalarını eleştirerek, Hamburg’daki zirvede Başbakan Merkel ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın biraraya gelerek tansiyonu düşürmelerinin Almanya’daki Türkler’in huzuru açısından da doğru olacağını belirtiyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG