Emlak devi Donald Trump’ın Amerika’da Cumhuriyetçi ve muhafazakar siyasetin zirvesine yükselmesi, Amerikan siyasi tarihinin en olağandışı gelişmelerinden biri oldu.
Donald Trump, daha 13 ay önce New York’ta kendi evinin de bulunduğu Trump Tower’da başkan aday adaylığını açıklamıştı. Amerikan siyasetinin öne çıkan isimleri ve medya, Trump’ın açıklamasını bir şaka olarak algılamış, uzmanlarsa Trump’ın Barack Obama’dan sonra başkanlık koltuğuna oturma şansının son derece az olduğunu açıklamıştı.
Ancak Trump, bir yıl süren çekişmeli kampanyalardan sonra Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını almak için kıyasıya yarışan 16 aday adayını alt etmeyi başardı. Bu aday adaylarının çoğu senatör ve vali gibi ‘profesyonel’ siyasetçilerdi. Rakiplerini küçük düşürme, kabadayılıkla sindirme taktiği yürüten Trump, eyalet önseçimlerinde hepsini birer birer mağlup etti.
Milyonlarca Cumhuriyetçi Parti yandaşı seçmen, Trump’ın dikkat çekici, tartışma yaratan ve alışılmışın çok dışına çıkan önerilerine kulak verdi. Terör saldırılarının önlenmesi için tüm Müslümanlar’ın en azından geçici süreliğine Amerika’ya girişinin yasaklanması, Amerika’da yaşayan 11 milyon kaçak göçmenin sınır dışı edilmesi ve Meksika-Amerika sınırına duvar örülmesi, başkanlık yarışının en çok konuşulan konuları oldu.
Trump’ın bir numaralı hedefi: Hillary Clinton
Trump, diğer Cumhuriyetçi rakiplerinin aksine Washington’un güç simsarlarını, kemikleşmiş siyasi yapıyı karşısına aldı ve en acımasız eleştirilerini Başkan Obama, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve eski başkanlardan Bill Clinton’a yöneltti.
Acemi siyasetçi Trump, amacının Amerika’yı yeniden büyük bir ülke yapmak olduğunu sık sık tekrarladı. Bir zamanlar iş dünyası temalı reality show ‘The Apprentice’in sunucusu olan Trump’ı destekleyenler, üzerinde Trump’ın resmi olan şapka ve tişörtler giyiyor, evlerinin önünü Trump’ın sloganlarının olduğu pankartlarla süslüyor.
Bu arada Trump, 60 yıl sonra hükümetin herhangi bir kademesinde hiçbir siyaset deneyimi olmadan başkanlığa aday olan ilk kişi.
Hillary Clinton ise ilk kadın başkan olarak tarihe geçmek istiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre Trump ve Clinton yarışı başa baş götürüyor, ancak Clinton az da olsa avantajlı durumda.
Trump’ın iş dünyasındaki geçmişi
Trump hayatı boyunca New York ve başka büyük kentlerde gökdelenler, gazino ve kumarhaneler inşa etti. Bir havayolu şirketi bile satın alan, kendi adını taşıyan biftek, şarap ve başka birçok ürün pazarlayan Trump, emlak sektöründeki deneyimlerini anlatan bir de kitap yazdı. İş dünyası temalı The Apprentice adlı reality programının da sunuculuğunu yapan Trump, bir ara hep programın sonunda elenen adaya söylediği ‘Kovuldun!’ sözüyle anıldı.
İki kez boşanan, üçüncü evliliğini Slovenyalı bir süpermodelle yapan, beş çocuk babası Trump, New York ve 58 odalı bir malikanesinin olduğu Florida arasında mekik dokuyor.
Donald Trump’ın daha önceki seçimlerde de başkanlık yarışına katılma fikrine sıcak baktığı biliniyor. Ancak uzmanlar geçen yıla kadar Trump’ın başkanlığa hiçbir zaman soyunmayacağını, aylar süren yorucu kampanyalarda, seçmenlerle birebir görüşeceği seyahatlerde vakit harcamayacağını söylüyordu. Azim ve kararlılığıyla tanınan, kendi çıkarlarının peşinden koşmayı çok iyi bilen ve kendisini çok başarılı bir şekilde pazarlayan Trump, İslamcı militanların giriştiği terör saldırılarının toplumda yarattığı huzursuzluğu, Amerika’daki kültürel ve ekonomik değişiklikler nedeniyle dezavantajlı duruma düşen kesimlerin öfkesini fırsat bildi.
Amerikan ekonomisinin küreselleşmesi nedeniyle işlerini kaybedenler ya da düşük maaşlı işlerde çalışanlar, Trump’ın en çok hitap ettiği kesimler arasında. Bu insanların sesi haline gelen Trump, aşırı denetimlerle özgürlükleri kısıtlayan, rahatça harcama yapan, başka ülkelerin lehine ticaret anlaşmaları imzalayan federal hükümeti karşısına aldı.
Cumhuriyetçi Partililer huzursuz
Öte yandan Cumhuriyetçi Parti kadrolarından birçok tanınmış sima, Trump’la aralarına mesafe koymaya çalışıyor ya da Trump’ın adaylığını isteksiz bir biçimde kabul ediyor.
Eski başkanlardan George H.W. Bush ve oğlu George W. Bush’un, Obama’ya karşı 2008 ve 2012’de yarışan ancak kaybeden Arizona Senatörü John McCain ve Massachusetts eyaleti eski valisi Mitt Romney, Cumhuriyetçi Parti’nin kurultayına katılmayarak takındıkları tavrı açıkça ifade etmiş oldu. Bu dört isim arasında Trump’ın adaylığını sadece John McCain destekledi.
1960‘lı yıllarda Vietnam’da esir alınıp işkence gören Senatör McCain’in ‘savaş kahramanı’ unvanıyla alay aden, kadınlara yönelik olumsuz görüşlerine açıklık getirmesini isteyen kadın televizyon sunucusunu küçük düşürücü sözler sarf eden, engelli bir gazeteciyle engelinden ötürü alay eden emlak devi, eleştiri oklarını sık sık üzerine çekti.
Cumhuriyetçi Parti aday adaylarının katıldığı tartışma programında cinsel organının boyutuyla övünerek bir ilke imza atarak, Florida eyaleti eski valisi Jeb Bush’u ‘uyuşuk’ olarak niteleyen Trump, rakiplerini birer birer ezip geçmeyi başardı ve Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını aldı.
Ancak sarf ettiği onca tartışmalı söz, attığı birçok tepki çeken adım, Trump’ın siyasetin zirvesine çıkmasına engel olamadı. 70 yaşındaki milyarder işadamı, Kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminde Beyaz Saray için Hillary Clinton’la kozlarını paylaşacak.