Erişilebilirlik

“Toplumsal Yıkım Olmasından İktidar Sorumlu”


Mithat Sancar
Mithat Sancar

Türkiye’de muhalefet partilerinin, imar politikaları ve deprem sonrasını idare etme konusunda iktidara getirdiği eleştirilerin dozu artıyor. CHP ve HDP’den bugün konuyla ilgili yine hükümeti hedef alan sert açıklamalar geldi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun AFAD’ı hedef alırken, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da iktidarı, bir doğa olayını “toplumsal yıkıma ve insanlık trajedisine dönüştürmekle” suçladı.

“Yandaş şirket AFAD’a 2,5 yıldır çadır teslim etmemiş”

CHP’li Torun, AFAD’ın 2,5 yıl boyunca çadır stoklayamadığını ve bunun iktidara yakın şirketten sipariş beklenmesinden kaynaklandığını açıkladı.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, “Günlerdir susuyoruz, her şeyi içimize atıyoruz. Ama vatandaşımızın halini gördükçe üzülüyoruz. İlk günden bu yana “AFAD’dan başka koordinasyona izin vermeyeceğiz, her şeyi AFAD yapacak” denilmiştir. Belediyelerimizin ve hayırseverlerin, arama-kurtarma çalışmaları ve yardımları sekteye uğratılmıştır. Herkesin bildiği ve gördüğü gibi; AFAD’ın depreme müdahalede ve koordinasyonda yetersiz kaldığı ayan beyan ortaya çıkmıştır. Günlerce enkazlara ulaşılamamış, belediyelerimizin el konulan yardımlarının ihtiyaç sahiplerine iletilmesinde geç kalınmıştır” ifadesini kullandı.

AFAD’ın afet öncesinde de gerekli hazırlıklardan sorumlu kuruluş olduğunu vurgulayan Torun, “Görevlerinden biri de barınma ihtiyacıdır. AFAD’ın, olabilecek her afete karşı gerekli çadır stoğunu elinde bulundurması gerekir. Ancak bugün, çadırların yetersiz kaldığı, hala sokakta kalan insanlarımızın varlığıyla ispatlanmıştır. AFAD’ın elinde, büyük bir afete karşı en az 250-300 bin çadır stoğu olması gerektiği bilinmektedir. Ancak 27 Eylül 2019’da AFAD’ın kendi yaptığı açıklamaya göre stoktaki çadır sayısı 100 bin bile değildir. Tam burada bir şeye dikkatinizi çekmek isterim. AFAD’ın çadırlarını yıllardır Kızılay üretir. Ancak AFAD yönetimi, 2020 Ağustos ayından 2022 Aralık ayına kadar, yani yaklaşık 2,5 yıl Kızılay’dan bir tek çadır bile almamıştır. Kızılay’ın Ankara Etimesgut’taki tesisi, 2,5 yıl süresince AFAD’a çadır üretmemiştir. Sadece 3 ay önce Kızılay’a 60 bin çadır siparişi verilmiştir. Şimdi sormak lazım: Hazır tesis varken, AFAD olarak, 2,5 yıl neden Kızılay’a çadır ürettirmediniz? Deprem olmasını mı beklediniz? Depreme hazırlıksız yakalandınız. Şimdi çıkmış Kızılay’a günde 500 çadır üretimi yaptırmaya çalışıyorsunuz. Deprem olduktan sonra mı aklınız başınıza geldi?” diye konuştu.

Sözlerinin devamında Torun, “AFAD yetkililerine şimdi önemli bir soru daha sormak istiyorum. Kısa bir süre önce çadır ihalesi yaptınız, Kızılay’a değil yandaş bir şirkete verdiniz. Bu şirketten şu ana kadar kaç tane çadır teslim aldınız? Biz bir tane bile teslim almadığınızı biliyoruz. Biz sizin hangi dolapları çevirdiğinizi tek tek biliyoruz. Şu anda yüzbinlerce vatandaşımız deprem bölgesinde çadır bekliyor. AFAD’ın elinde stok yok ve Kızılay’ın üretmesini bekliyor. Bu ihmaller yüzünden, yüzbinlerce vatandaşımız sokaklarda, arabalarda yatıyor. Canımızı emanet ettiğimiz AFAD’ın gerçek yüzü budur. 2,5 yıl Kızılay’ın tesisine üretim yaptırmayan AFAD yönetimi ve iktidar temsilcileri yaşanan barınma mağduriyetinin sorumlusudur. Atalarımız şöyle demiş: “Deri kokarsa tuzlarsın, tuz kokarsa ne yaparsın?” Bu iktidarın elinde, maalesef AFAD’ın geldiği durum budur” dedi.

Soylu’ya Hatay tepkisi: “İtibarın enkaz altında”

Torun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dünkü açıklamasıyla CHP’li Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfi Savaş ve ekibini suçlamasına karşı “Hatay Büyükşehir Belediyemizi hedef alarak partizanlığın fitilini ateşledi. Utanmadan belediyemizce definlere bile yardımcı olunmadığını söyleyecek kadar vicdanını kaybetti. Şimdi sormak istiyoruz: 2016’dan bu yana bakanlık yapıyorsun. 7 yıldır AFAD sana bağlı. Uyduruk bir deprem tatbikatından başka, depreme hazırlık konusunda hangi adımı attın? AFAD içini boşaltan sen değil misin? Tanzanya’ya büyükelçi yaptığınız eski AFAD Başkanı’nı geri çağırmak zorunda kalan sen değil misin? Yaşadığımız bu depremde, günlerce enkazlara ulaşamayan sen değil misin? Yardımlara el koyup, geciktiren değil misin? Tüm itibarı enkaz altında kalan sen değil misin? Şimdi hangi vicdanla, hangi ahlakla Hatay Büyükşehir Belediyemizi hedef alıyorsun? Depremden en büyük darbeyi alan, çalışanlarını kaybeden, yüzlerce personeli ve ailesi enkaz altında kalan belediyemizi hangi hakla suçluyorsun? Bir insanın bunları söylemesi için aklını kaybetmiş olması gerekir. O yüzden aklını yitirmiş bu bakanı biz milletimize havale ediyoruz” tepisini gösterdi.

Torun’un dile getirdiği konu; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun OHAL bölgesinde ilaveten 11 büyükelçi görevlendirdikleri açıklaması kapsamında Tanzanya Büyükelçisi olan eski AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu’nun bölgede göreve çağrılması.

Sancar: “Deprem bir doğa olayı ama onu toplumsal yıkıma dönüştüren şey yönetimler”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, “Deprem bir doğa olayıdır, fakat onu toplumsal yıkıma ve insanlık trajedisine dönüştüren şey yönetimlerdir, devletlerin tutumudur, yaptıkları ve yapmadıkları şeylerdir. Bu nedenle iktidar rahatsız oluyor. Bu kadar çok sayıda yıkımın olması elbette imar politikaları ile ilgilidir, yolsuzluk ve denetimsizlik üzerinde ilerleyen bu politikaların en önemli sebebidir” dedi.

Sancar, beraberinde Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ile parti yöneticileriyle Etlik Şehir Hastanesi Başhekimi’ni ziyaret ederek deprem bölgesinden nakledilmiş 80 yaralıya ilişkin bilgi aldı.

Doğal afetten öte kötülükler silsilesi yaşandığını söyleyen Sancar, “Deprem bir doğa olayıdır, fakat onu toplumsal yıkıma ve insanlık trajedisine dönüştüren şey yönetimlerdir. Devletlerin tutumudur, yaptıkları ve yapmadıkları şeylerdir. İktidar bunun dile getirilmesinden rahatsız oluyor. Oysa çıplak gözle görünür durumda. Bu kadar çok sayıda yıkımın olması elbette imar politikaları ile ilgilidir, yolsuzluk ve denetimsizlik üzerinde ilerleyen bu politikaların en önemli sebebidir. Bu kadar büyük sayıda can kaybının yaşanması da acil müdahale ve can kaybı hizmetlerinin neredeyse ilk iki, iki buçuk gün hiç gerçekleşmemiş olmasındandır. Evet, pek çok can kaybı var. Bütün ülke üzüntü içerisinde. Bizlerin de yüreği yanıyor. Toplumsal dayanışma, şu an yaraları sarmanın ve acıları azaltmanın en etkili yolu. Ama bu dayanışma girişimlerini iktidar engellemeye çalışıyor. Yapabileceği kötülüklerden bir tanesi de budur. İktidar ve yandaşlarının kötülük konusunda hızla örgütlenebildiklerini görüyoruz” tepkisini gösterdi.

İyiliği ise ancak halkın inşaa edeceğini belirten Sancar, HDP’nin sivil demokratik çalışmalara katkı verdiğini aktardı.

XS
SM
MD
LG