LONDRA —
Suriye’de yaklaşık 3 yıldır devam eden savaş 130 bine yakın kişinin ölümüne ve 8,5 milyon kişinin evlerini terk etmesine neden oldu. Bu, ülke nüfusunun neredeyse yarısı. Birleşmiş Milletler 9 milyondan fazla Suriyeli’nin yardıma muhtaç olduğunu, ancak çatışmalar nedeniyle yardım alamadığını söylüyor.
Batılılar ve Arap ülkeleri muhalifleri, Rusya ve İran ise Şam hükümetini destekliyor. İki taraf arasındaki savaş çıkmaza girmiş durumda ve iki tarafın da talepleri giderek sertleşiyor. Chris Doyle Arab-İngiliz Diyalog Konseyi’nden: “Rejim de farklı gruplardan oluşan muhalefet de taleplerinden hiçbirini geri çekmeye hazır değil.”
Bu, konferans öncesinde açıkça görülüyor. Batılı yetkililer Beşar Esat istifa etmeli derken Esat böyle bir niyeti olmadığını söylüyor.
Batı baskısı, bölünmüş muhalefeti isteksizlikle de olsa konferansa katılmaya ikna etti. Ancak muhalifler, Suriye, görüşmeleri Esat’ın gitmesi tartışmalarından başka bir yöne çevirmeye çalışırsa masadan kalkacaklarını söylüyor.
Ateşkes, tutsak değişimi ve insani yardım koridorları açılması konuları da masaya gelecek.
Londra’daki Chatham House düşünce kuruluşu uzmanı David Butter, bu konularda ilerleme sağlanmasını beklemiyor ve en iyi olasılıkla izlenecek yol konusunda anlaşmanın mümkün olabileceğini söylüyor: “İki tarafı buluşturabilecek bir taslak ortaya konabilirse bu hiç yoktan iyidir. Bence bu noktada beklenebilecek en iyi gelişme bu olur.”
Butter birçok muhalif grubun konferansa temsilci göndermeyi reddettiğini hatırlatıyor. Daha militan gruplar konferansa katılan gruplara karşı da eyleme girişme tehdidinde bulunuyor: “Suriye’deki savaşta bir uzlaşmaya varmak için savaşan grupların masaya oturması gerekiyor. Şu anda savaşan ana grupların hiçbiri uzlaşma sürecine katılma konusunda hevesli değil.”
İran, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi kendi çıkarları olan bölge güçleri işleri iyice karmaşık hale getiriyor. Chris Doyle Suriye’deki savaşla ilgili bütün tarafları memnun etmenin mümkün olmadığını söylüyor: “Tarafların tüm amaçlarına ulaşamayacaklarını anlamaları ve Suriye’yi sarmalayan ve savaşın başlamasına neden olan uzlaşmazlık ortamından çıkmak için çaba harcamaları gerekir.”
Konferansa ev sahipliği yapan Birleşmiş Milletler, Suriyeliler’in çaresizliğini uzun süredir gündeme getiriyor. Ancak uzmanlar konferansın daha çok büyük güçlerin diplomatik bir girişimi olduğunu ve belki Suriyeli taraflar arasında bir süreç başlatabileceğini düşünüyor. Savaşı sonlandırmak ya da savaştan etkilenenlere yardım konusunda beklentilerse son derece düşük.
Batılılar ve Arap ülkeleri muhalifleri, Rusya ve İran ise Şam hükümetini destekliyor. İki taraf arasındaki savaş çıkmaza girmiş durumda ve iki tarafın da talepleri giderek sertleşiyor. Chris Doyle Arab-İngiliz Diyalog Konseyi’nden: “Rejim de farklı gruplardan oluşan muhalefet de taleplerinden hiçbirini geri çekmeye hazır değil.”
Bu, konferans öncesinde açıkça görülüyor. Batılı yetkililer Beşar Esat istifa etmeli derken Esat böyle bir niyeti olmadığını söylüyor.
Batı baskısı, bölünmüş muhalefeti isteksizlikle de olsa konferansa katılmaya ikna etti. Ancak muhalifler, Suriye, görüşmeleri Esat’ın gitmesi tartışmalarından başka bir yöne çevirmeye çalışırsa masadan kalkacaklarını söylüyor.
Ateşkes, tutsak değişimi ve insani yardım koridorları açılması konuları da masaya gelecek.
Londra’daki Chatham House düşünce kuruluşu uzmanı David Butter, bu konularda ilerleme sağlanmasını beklemiyor ve en iyi olasılıkla izlenecek yol konusunda anlaşmanın mümkün olabileceğini söylüyor: “İki tarafı buluşturabilecek bir taslak ortaya konabilirse bu hiç yoktan iyidir. Bence bu noktada beklenebilecek en iyi gelişme bu olur.”
Butter birçok muhalif grubun konferansa temsilci göndermeyi reddettiğini hatırlatıyor. Daha militan gruplar konferansa katılan gruplara karşı da eyleme girişme tehdidinde bulunuyor: “Suriye’deki savaşta bir uzlaşmaya varmak için savaşan grupların masaya oturması gerekiyor. Şu anda savaşan ana grupların hiçbiri uzlaşma sürecine katılma konusunda hevesli değil.”
İran, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi kendi çıkarları olan bölge güçleri işleri iyice karmaşık hale getiriyor. Chris Doyle Suriye’deki savaşla ilgili bütün tarafları memnun etmenin mümkün olmadığını söylüyor: “Tarafların tüm amaçlarına ulaşamayacaklarını anlamaları ve Suriye’yi sarmalayan ve savaşın başlamasına neden olan uzlaşmazlık ortamından çıkmak için çaba harcamaları gerekir.”
Konferansa ev sahipliği yapan Birleşmiş Milletler, Suriyeliler’in çaresizliğini uzun süredir gündeme getiriyor. Ancak uzmanlar konferansın daha çok büyük güçlerin diplomatik bir girişimi olduğunu ve belki Suriyeli taraflar arasında bir süreç başlatabileceğini düşünüyor. Savaşı sonlandırmak ya da savaştan etkilenenlere yardım konusunda beklentilerse son derece düşük.