Türkiye’deki gelişmeler ve Ankara ile Berlin arasındaki vize muafiyeti tartışması, Alman kamuoyunda ve basınında neredeyse en önemli konu olmaya devam ediyor. Alman Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen Pazar Köln’de düzenlenen “Darbe Karşıtı Demokrasi Mitingine” video-konferans yoluyla katılmasına izin vermemesi ile başlayan gerilimden sonra, şimdi de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun vize serbestisi için kesin tarih istemesi ve aksi takdirde mülteci sözleşmesinin geri çekilebileceği açıklamasına verilen tepkiler, iki başkent arasındaki krizin büyümesine yol açtı.
Dün Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel’in, “Almanya tehdit edilemez. Türkiye şartları yerine getirmeden vize serbestisi alamaz” şeklindeki açıklamasından sonra, bugün de Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Türkiye ile vize serbestisi konusunun ancak koşullar yerine getirildiğinde gündeme geleceğini söyledi.
“Vize serbestisinin şartları var ve bunlar taraflarca biliniyor. Türkiye bu şartları yerine getireceğine ve gerekli adımları atacağına dair yükümlülük üstlendi. Henüz şartlar yerine gelmedi ve Türkiye'nin önünde daha yapacağı iş var” şeklinde görüş belirten Steinmeier, “ültimatom ve tehditlerin faydalı olmayacağını” savundu. Türkiye'nin idam cezasını geri getirmesinin de AB değerlerine uymayacağını açıklayan Dışişleri Bakanı Steinmeier, 15 Temmuz darbe girişimine karışanların cezalandırılmasının hukuk devleti kuralları içinde yapılması gerektiğini belirtti.
“Almanya’daki Türkler önce yaşadıkları yeri benimsemeli”
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Türk hükümetinin yasalardaki terörle mücadele ve terörist tanımlarını değiştirmesi gerektiğini, bunun gerçekleşmemesinin vize muafiyetini tehlikeye atmak anlamına geleceğini iddia etti. Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’nun Federal Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ise Köln'de düzenlenen mitingle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıyarak, Almanya’daki Türklerin öncelikle yaşadıkları ülkeyi benimseyip kabul etmelerini talep etti. AK Parti'nin Almanya'daki Türkleri etkilemeye çalıştığını ve bunun “endişe verici” olduğunu söyleyen CDU’lu politikacı, yaşananların uyum politikalarını tehlikeye attığını öne sürdü.
Almanya’daki Türkler şikayetçi
Berlin’den Ankara’ya yönelik artan eleştirisel açıklamaların yanısıra, Almanya’daki Türklerle ilgili tartışmaların medyanın bir numaralı konusu haline dönüşmesi, ülkedeki Türkler tarafından tepki görüyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu, siyasilerin ve basının tutumunun Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilere güven ve aidiyet duygusu vermek yerine, dışlanmalarına ve kendilerine yeni dayanaklar aramalarına yol açtığını savundu.
Türkiye Avrupa Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Faruk Şen ise, Alman medyasının Türkiye ve Erdoğan karşıtı yayınları ile Almanya'daki Türk toplumunu tedirgin ettiğini ve Almanlar arasındaki önyargıları körüklediğini ifade ediyor.
15 Temmuz darbe girişiminin Alman basınında işleniş şeklinin yaşananların gerçekliğini yansıtmadığını söyleyen Prof. Şen, bazı Alman siyasetçilerin ve medyanının tutumunun Almanya’daki Türklerin yaşadıklarıı topluma olan ilişkisini olumsuz etkilediğini savunuyor.
