WASHINGTON —
Amerikalı milletvekilleri, silah şiddetinin önlenmesi için alınabilecek tedbirleri tartışırken silah almak isteyen herkese sabıka kaydı şartı koyan bir yasa tasarısını gündeme getirmeyi planlıyor. Mecvut yasa, sadece devlet tarafından lisanslı silah satıcılarında yapılan satışlara sabıka şartı koşarken, özel silah satıcılar, bu yasadan muaf tutuluyor.
Ülkede birbiri ardından meydana gelen ve büyük tepkiye yolaçan silahlı saldırılar, yetkilileri silah yasaları konusuna daha fazla eğilmeleri için harekete geçirdi.
Başkan Barack Obama, tüm silah satışlarında sabıka kaygı kontrol şartı getiren bir dizi uygulamayla silah şiddetini azaltmayı amaçlıyor. Ocak ayında Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, yapılan çalışmaların silah satışlarının yüzde 40’ının sabıka kaydı şartı gerektirmeyen özel satıcılar tarafından yapıldığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, yasanın genişletilmesinin, silah şiddetini frenlemeye yardım edip etmeyeceği konusunda farklı görüşlere sahip.
Merkezi Washington’daki siyasi örgüt Üçüncü Yol’un kurucularından Jim Kessler, Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, özel silah satışlarına izin veren yasanın geri teptiğini söylüyor.
Yasa yürürlüğe girerken, beraberinde birçok şeye de izin veren yasal bir boşluk oluşturacağının öngörülemediğini belirten Kessler, bu konuya çözüm bulmanın ülkedeki suç oranını azaltmaya ve diğer federal silah suçlarının soruşturmasına yardım edebilecek kadar ciddi bir adım olacağı görüşünde.
Harry Wilson, Roanoke Üniversitesi Siyaset ve Düşünce Araştırmaları Enstitüsü Direktörü ve “Silahlar, Silahla Mücadele ve Seçimler: Siyaset ve Silah Politikaları” kitabının yazarı. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Wilson bazı silah sahiplerinin ulusal silah kayıt programını devreye sokacağını düşündüklerinden evrensel sabıka kaydı kontroluna karşı olduklarını söylüyor.
Wilson, silah kaydı yaptırmanın birçok kişiyi korkuttuğunu, çünkü sonrasında girilen yolun çok daha zorlu olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Şimdi devlet kimde silah var biliyor. Bazıları bunu, devletin Amerika’daki silahlara el koymaya yönelik ilk adımı olarak algılıyor. Yani böyle bir korku da var.”
Kessler, bu korkunun yersiz olduğunu belirtiyor. Evrensel sabıka kaydına bakmanın ve hiç bir kayda ulaşamamanın zor olmadığına dikkat çekiyor. Uzman, bu kontrolların silah satan dükkanlar tarafından yapıldığını ve onların da kayıtları tıpkı diğerleri gibi tuttuğunu söylüyor.
Ancak Wilson sabıka kaydı konusunda bir soruna dikkati çekiyor ve bu tür kontrolların silah fuarlarındaki özel silah satışlarına izin veren sözde yasal boşluğu kapatacağını, bunun da suçun azalacağı anlamına gelmeyeceğini söylüyor.
Wilson, “Suçlular silahlarını genelde akrabaları, arkadaşları, en çok da başkası adına satın alan kişileri kullanarak elde ediyor. Yani silahı satın alan kişi, ya yasal olarak silah alamayacak olan birine veriyor ya da satıyor” diyor.
Kessler, şiddet suçlularının genelde silah fuarlarına gitmediği, ama bu tür fuarlara gidenlere muhtaç oldukları bilgisini de aktarıyor.
Uzmana göre, “Amerika’da, yasal pazardan illegal pazara silah sağlayan, ve özel silah fuarlarının da dahil olduğu çok büyük bir silah trafiği şebekesi var.”
Quinnipiac Üniversitesi’nin Şubat ayında yayınladığı bir ankete göre, Amerikalı seçmenlerin yüzde 92’si, silah satışlarında evrensel sabıka kaydı kontrolu yapılmasını destekliyor. Ancak bu teklif, Ulusal Silah Birliği’nin çok sert eleştirisine maruz kaldı.
Ulusal Silah Birliği Başkan Yardımcısı Wayne LaPierre, Senato’nun ilgili komisyonunda yaptığı konuşmada, suçu azaltmanın başka yolları olduğunu belirterek, “Binlercesini uygulamakta başarısız kalırken yeni silah yasa tasarısı önermek, suçu azaltmak için ciddi bir çözüm değildir” dedi.
Ulusal Silah Birliği’nin siyasi gücüne rağmen, yaşanan son silahlı saldırılar, bu tartışmanın dönüm noktası olabilir.
Ocak ayında aynı Senato komisyonunda konuşan eski Kongre üyesi Gabrielle Gifford, Kongre üyelerini daha sıkı silah kontrol yasalarını geçirmek için, cesur davranmaya çağırdı. Gifford 2011 yılında bir saldırıda başından vurularak ağır yaralanmış ve uzun süre tedavi görmüştü.
Ülkede birbiri ardından meydana gelen ve büyük tepkiye yolaçan silahlı saldırılar, yetkilileri silah yasaları konusuna daha fazla eğilmeleri için harekete geçirdi.
Başkan Barack Obama, tüm silah satışlarında sabıka kaygı kontrol şartı getiren bir dizi uygulamayla silah şiddetini azaltmayı amaçlıyor. Ocak ayında Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, yapılan çalışmaların silah satışlarının yüzde 40’ının sabıka kaydı şartı gerektirmeyen özel satıcılar tarafından yapıldığını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, yasanın genişletilmesinin, silah şiddetini frenlemeye yardım edip etmeyeceği konusunda farklı görüşlere sahip.
Merkezi Washington’daki siyasi örgüt Üçüncü Yol’un kurucularından Jim Kessler, Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte, özel silah satışlarına izin veren yasanın geri teptiğini söylüyor.
Yasa yürürlüğe girerken, beraberinde birçok şeye de izin veren yasal bir boşluk oluşturacağının öngörülemediğini belirten Kessler, bu konuya çözüm bulmanın ülkedeki suç oranını azaltmaya ve diğer federal silah suçlarının soruşturmasına yardım edebilecek kadar ciddi bir adım olacağı görüşünde.
Harry Wilson, Roanoke Üniversitesi Siyaset ve Düşünce Araştırmaları Enstitüsü Direktörü ve “Silahlar, Silahla Mücadele ve Seçimler: Siyaset ve Silah Politikaları” kitabının yazarı. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Wilson bazı silah sahiplerinin ulusal silah kayıt programını devreye sokacağını düşündüklerinden evrensel sabıka kaydı kontroluna karşı olduklarını söylüyor.
Wilson, silah kaydı yaptırmanın birçok kişiyi korkuttuğunu, çünkü sonrasında girilen yolun çok daha zorlu olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Şimdi devlet kimde silah var biliyor. Bazıları bunu, devletin Amerika’daki silahlara el koymaya yönelik ilk adımı olarak algılıyor. Yani böyle bir korku da var.”
Kessler, bu korkunun yersiz olduğunu belirtiyor. Evrensel sabıka kaydına bakmanın ve hiç bir kayda ulaşamamanın zor olmadığına dikkat çekiyor. Uzman, bu kontrolların silah satan dükkanlar tarafından yapıldığını ve onların da kayıtları tıpkı diğerleri gibi tuttuğunu söylüyor.
Ancak Wilson sabıka kaydı konusunda bir soruna dikkati çekiyor ve bu tür kontrolların silah fuarlarındaki özel silah satışlarına izin veren sözde yasal boşluğu kapatacağını, bunun da suçun azalacağı anlamına gelmeyeceğini söylüyor.
Wilson, “Suçlular silahlarını genelde akrabaları, arkadaşları, en çok da başkası adına satın alan kişileri kullanarak elde ediyor. Yani silahı satın alan kişi, ya yasal olarak silah alamayacak olan birine veriyor ya da satıyor” diyor.
Kessler, şiddet suçlularının genelde silah fuarlarına gitmediği, ama bu tür fuarlara gidenlere muhtaç oldukları bilgisini de aktarıyor.
Uzmana göre, “Amerika’da, yasal pazardan illegal pazara silah sağlayan, ve özel silah fuarlarının da dahil olduğu çok büyük bir silah trafiği şebekesi var.”
Quinnipiac Üniversitesi’nin Şubat ayında yayınladığı bir ankete göre, Amerikalı seçmenlerin yüzde 92’si, silah satışlarında evrensel sabıka kaydı kontrolu yapılmasını destekliyor. Ancak bu teklif, Ulusal Silah Birliği’nin çok sert eleştirisine maruz kaldı.
Ulusal Silah Birliği Başkan Yardımcısı Wayne LaPierre, Senato’nun ilgili komisyonunda yaptığı konuşmada, suçu azaltmanın başka yolları olduğunu belirterek, “Binlercesini uygulamakta başarısız kalırken yeni silah yasa tasarısı önermek, suçu azaltmak için ciddi bir çözüm değildir” dedi.
Ulusal Silah Birliği’nin siyasi gücüne rağmen, yaşanan son silahlı saldırılar, bu tartışmanın dönüm noktası olabilir.
Ocak ayında aynı Senato komisyonunda konuşan eski Kongre üyesi Gabrielle Gifford, Kongre üyelerini daha sıkı silah kontrol yasalarını geçirmek için, cesur davranmaya çağırdı. Gifford 2011 yılında bir saldırıda başından vurularak ağır yaralanmış ve uzun süre tedavi görmüştü.