Corona virüsü salgını nedeniyle okulların tam kapasiteyle açılamaması sektör çalışanlarını olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Salgın nedeniyle Mart ayında kapatılan okullar, 21 Eylül tarihinde 1. Sınıf ve anaokulu öğrencileri için açılmıştı.
Son olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada tüm ilkokulların, 8 ve 12’nci sınıfların 12 Ekim’de açılacağını duyurması, okullara öğrenci taşıyan servis şoförlerini sevindirse de servisçiler okullarda tüm sınıfların açılmasıyla işlerinin düzeleceğini ifade ediyor.
6 yıldır servisçilik yapan Muammer Danışmaz, okulların kademeli olarak açılması nedeniyle çok sayıda meslektaşının işsiz kaldığını ifade etti.
Danışmaz “Bizim tek işimiz bu. Bizim başka şekilde para kazanma gibi bir lüksümüz yok. Bütün yatırımımızı bu araçlara ve plakalara yaptık. Biz okullara çalışacağız ki para kazanıp evimizi geçindirelim, kredilerimizi ödeyelim. Servisçiler olarak Corona virüsü salgını nedeniyle yaklaşık sekiz aydır zor günler yaşıyoruz” diye konuştu.
“Okullar tam kapasite açıldığında kredi borçlarımı ödeyeceğim”
Aylık giderlerini karşılayacak kadar para kazanamadıklarını belirten Danışmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Servis işi yapanların sorumlulukları var, ailelerini geçindirmek zorundalar. Zaten hayat şartları da çok pahalılaştı. Açıkçası şu anda giderimiz kadar para kazanmıyoruz. Her sene başında yaklaşık 15 ila 20 bin TL bakım masrafımız oluyor. Bu masrafları çıkarmak için çalışmak zorundayız. Ayrıca arabalarımızı krediyle aldık, kredilerimizi de ödemek durumundayız. Hepimiz ev geçindiriyoruz, mutfak masraflarımız var. Hayat şartları derken bayağı bir açığımız oluyor. Şu anda zor durumdayız gerçekten. Hiçbir kredime ödeme yapacak durumum yok. 6 ay geri ödemeli kredi almıştım, onun da ödeme zamanı geldi. Yaklaşık 5 bin TL’lik ilk taksiti nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum. Okullar tam anlamıyla açıldığında ilk onu ödeyeceğim.”
“Veliler korktuğu için servis yerine kendi araçlarını kullanıyorlar”
Mehmet Ürper, 2012 yılından bu yana servis işiyle uğraşıyor. Corona virüsü nedeniyle 6 ay boyunca araçlarının kapılarının önünde yattığını kaydeden Ürper “Ödemelerimiz ertelendi ama faizli olarak geri alınacak. Hiçbir şekilde kazanç sağlayamıyoruz. Şu an fabrika personellerini taşıyoruz. Açılan okullardaki velilerin çoğu korkularından dolayı çocuklarını kendi araçlarıyla götürmeyi tercih ediyorlar. Bu da bizi etkiliyor” dedi.
“Salgın devam ederse servis araçlarının sayısı yarıya inecektir”
Salgın nedeniyle birçok meslektaşının arabalarını satmaya başladıklarını ifade eden Ürper “Corona nedeniyle uzun süre servis işi yapamadık ve ödemelerimizi karşılayamadık. İnsanlar ne yaşadıysa biz de aynısını yaşadık ama biz şu şekilde biraz daha fazla etkilendik. Normal maaşla çalışan bir personel sadece ev ihtiyaçlarının ödemesini bekletmek zorunda kaldı. Biz ise araçlarımızın, vergilerimizin, bandrol paralarımızın ödemelerini bekletmek zorunda kaldık. Kendimizi şu anda kredi üzerinden döndürmeye çalışıyoruz. Çünkü bize devlet faizli kredi ödeneği verdi. Geri ödemeli bir kredi olduğu için o da bizi eksiye düşürdü. Çünkü her kredi çektiğimizde ekstra faizini ödüyoruz. Bu bizi daha da geriye atıyor. Bu salgın süreci devam ederse muhtemelen İstanbul’daki servis araçları yarı yarıya düşecektir. Çünkü esnaf arkadaşlarımız araçlarını satmak durumunda kalıyor” dedi.
“Borçla geçinmeye çalışıyorum”
Gelirlerinin giderler karşısında çok az olduğunu kaydeden bir diğer servis şoförü Ebubekir Özkan “Geliri hesaplamaya gerek yok. Çünkü giderlerin yanında hiçbir şey değil. Zaten arabalarımızın masrafları ağır. Piyasada kazandığımız paralar, giderlerin yanında düşük kalıyor. 15-16 gün çalışıyorum. O da benim sigara paramla, arabanın yakıtına gidiyor. Ne fatura ne de kira ödeyebiliyorum. Borç alıp geçinmeye çalışıyorum. Arabayı borçla aldık, plaka aldık. Bunları alırken de kredi kullandık. Şu anda hiçbirini ödeyemiyorum” diye konuştu.
“Okullar tam olarak açılırsa arkadaşlarımız biraz daha rahatlayacaktır”
Cemal Özen de sektörde çalışanların genel olarak zor durumda olduğunu şu sözlerle anlattı: “Seneti olan, ev kirası olan arkadaşlarımız yanmışlar. Çok zor durumları. Genel olarak durum böyle. Ben emekli olduğum içi durumum onlardan biraz daha iyi. Okullar açılırsa arkadaşlarımız biraz daha toparlayacaktır.”
