7,2 büyüklüğündeki Van depreminin ardından “Türkiye depreme hala hazır değil” tartışması sürüyor. Her ne kadar “Türkiye gerekli dersleri çıkarmıyor mu” sorusu çokça sorulsa da arama kurtarma konusunda son yıllarda bir hayli yol alındığı konusunda görüş birliği var.
AKUT kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki, Türkiye’nin 17 Ağustos 1999 depreminin ardından arama kurtarma konusunda çok yol kat ettiğini söylüyor. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Mahruki, “17 Ağustos depremi sabahında bütün Türkiye'nin enkazda arama ve kurtarma kapasitesi aşağı yukarı 200 kişiden oluşuyordu. AKUT'un çalışmalarda 110-120 civarında gönüllüsü vardı. Sırf Van-Erciş depremine ise devlet, asker, sivil toplum kuruluşları dahil 3000-3500 kurtarma görevlisi gitti” diyor.
Mahruki, Erciş’te ihbarların tamamının değerlendirildiğini ve enkaz altında canlı olduğu bilinenlerin tamamının çıkarıldığını söylüyor ve ekliyor “Sıra enkaz kaldırma çalışmalarında.”
AKUT, Van depremine 196 gönüllüyle katılmış. 14 kişiyi enkaz altından hayata döndürmüş AKUT ve 3 kişinin de arama köpekleriyle yerlerinin tespit edilmesini sağlamış. Bu sırada İstanbul'da da 30-40 kişilik bir kadroyla destek vermişler sahadakilere.
Amerika’nın Sesi’nden Selin Süer Ünlü’nün sorularını yanıtlayan Nasuh Mahruki, koordinasyon eksikliği konusundaki görüşleri değerlendirirken “Arama kurtarma ekiplerinin problem çözmeyi bilen bir lider kadrosu olması büyük fayda sağlıyor. Karşınıza çıkan farklı konularda uyum sağlayabiliyor olmanız gerekli” diyor.
‘Konunun Özü Depreme Dayanıksız Binalar’
AKUT Yönetim Kurulu Başkanı ve kurucu üyesi Nasuh Mahruki, “Avrupa ülkeleri çok uzun yıllar önce afetle mücadele sorunlarını çözmüş durumda. Türkiye bu konuda zaafları olduğunu 1999 depreminde fark etti” diyor. Mahruki’ye göre konunun özü, mevcut yapı stoklarının depreme dayanıklı olmaması. Yani kaçak yapılar ve iyi bir mühendislik hizmeti almamış yapılar.
Mahruki, AKUT'un Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı International Search and Rescue Advisory Group'un (INSARAG) uzun zamandır üyesi olduğunu, sınıflandırma tatbikatına katıldıklarını ve artık BM tarafından standartları belirlenmiş, uluslararası bir arama kurtarma takımı olduklarını da anlattı. Mahruki, “Bundan sonra hem Türk bayrağı hem BM logosu taşıyacağız” dedi.
Nasuh Mahruki’yle söyleşimizin tamamını aşağıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.
